Kitap fuarı değil, karnaval!
Kitap fuarları mevsimindeyiz!
Pandemi şartlarının hafiflemesiyle ülkenin dört bir yanından kitap fuarları haberleri geliyor. Belediyeler çok büyük paralar harcayarak bu fuarları organize ediyorlar lakin bazı şehirlerde bu etkinlikler ticari kuruluşlar aracılığıyla yapıldığı için amacından uzaklaşıyor veya uzaklaştırılıyor!
Kitap fuarlarına gitmeyeli seneler oluyor. Bir düzine kitabı olan bir yazar olarak bu fuarların artık edebiyat, kültür ve sanat etkinliğinden çıkıp bir eğlence, şenlik tabiri caizse karnavala dönüştüğünü gördüğümden artık kitap fuarlarına katılmıyorum!
Evet karnaval diyorum…
Şarkıcısı, türkücüsü, artisti, aktörü, futbolcusu, televizyon spikeri, siyasetçisi, şovmeni, yorumcusu… Hasılı şöhret için yapmayacakları şey, el atmadıkları, sömürmedikleri alan bırakmayan kimi insanlar bu kez kitap fuarlarını tüketmeye başladı.
Kitap fuarları ilk yıllardaki gibi ciddiyet ve hassasiyetle yapılmıyor yazık ki! Hatta kimi belediyeler bunu kendi imkânlarıyla değil, paranın bolluğundan olacak(!) kimi şirketler marifetiyle bu kitap fuarlarını organize ettiklerinden dolayı iş iyice çığırından çıkıp karnaval havasına bürünüyor…
Yıllarını edebiyatla, kültürle, kitap ve yayıncılıkla geçirmiş gerçek yazarlar, şairler, sanatkârlar ve bilim insanları maalesef bu şakşakçıların gölgesinde kalıyor ne kitaplarını ne de kendilerini ifade edebiliyorlar. Ekranda her gördüğünü bir halt zanneden yurdum insanı da bu şakşakçıları bir de yakından göreyim hevesiyle gerçek yazarları, şairleri değil de bunları ziyarete gidiyor!
Böylesi kitap fuarlarını düzenleyenlerin amacı da bu zaten! Ne yaman çelişki ama!
Bir yandan kitap diyeceksiniz, yazar-şair diyeceksiniz, kültür ve sanat diyeceksiniz ama gidip nerede popülist bir şarkıcı, türkücü, şovmen, yorumcu, spiker var tutup en öne çıkaracaksınız! Bu gerçekten de çok çıkarcı, ikircikli ve popülist bir yaklaşım olsa gerek…
Kadın tarihçi değil, tarih eğitimi almamış ama ağzını şapırdatarak tarih programı sunuyor. Bir de programına çıkardığı anlı şanlı tarihçilerin kitaplarının altına nasıl oluyorsa kendi adını da yazdırıp aaa bir bakıyorsunuz tarihçi oluyor! Şaka gibi!
Hanımlar, beyler, olmuyor!
Eğlenecekseniz, şenlik yapacaksanız buna kitaplarımızı, kitaplara ömrünü vermiş yazarları, şairleri gerçek sanat erbabını alet etmeyiniz zira "karnavalınızı" başka türlü de yapabilirsiniz! Bakınız Adana’da her yıl “Portakal Çiçeği Karnavalı” var. Siz de bir şeyler bulup yapınız lütfen. Spikeriniz, yorumcunuz, aktörünüz, artistiniz, şovmeniniz hasılı bilumum ünlünüz ile halkı orada bir araya getiriniz. Kitap fuarlarında sadece kitaplar, yazarlar, şairler gelip okuyucularıyla buluşsunlar. Bakınız adı üstünde: Kitap Fuarı! "Ünlüler Geçidi" değil!..
Kültür, sanat, şiir, edebiyat, tefekkür ve irfan… Bunlar kuru kalabalığın işi değildir. Meraklısının gelip satın aldığı şeylerdir. Mesela siz kuyumcunun önünde hiç kuyruk gördünüz mü? Gerçek edebiyat eserleri her işi yapanların yazacağı kitaplar da değildir.
Bir okurumuz gönderdiği şikâyet iletisinde “Belediyeler bu işi gündeme gelmek için yapıyor, şehre astıkları resimler arasında gerçek yazar göremedim” demiş! Doğru söylemiş zira şehir billboardlarında topçusundan, popçusundan yazarlara yer kalmıyor! Kitap fuarları yayınevlerinin ve yazarlarındır oysa!
Şair ağabeyimiz merhum Olcay Yazıcı’nın dediği gibi bu “kitapsız toplumu” kitaplara alıştırayım derken topçuların ve popçuların ferasetinden medet ummayalım…
Hasılı bu belediyelerin amacı kemiyet midir keyfiyet midir?
Açıkçası bilelim istiyorum…