Arvasi Hoca’ya göre “kültür emperyalizmi”
20 Temmuz 2022 02:00
Dünyayı küçük bir köye dönüştürme çabaları hızla sürüyor.
İnternet çağı ve uzay çağı insanlığa çok büyük kolaylıklar ve yenilikler getirmenin yanı sıra beraberinde çok büyük belalar, sıkıntılar ve çıkmazlar da getirdi ve bu süreç devam ediyor.
Bütün dünyada neredeyse el değmedik köşe kalmadı.
Hava limanları, tren garları, otogarlar sırtlarında çantaları oradan oraya koşturan insanlarla kaynıyor! Bu mahşerî kalabalıklar biteviye nereye gidiyorlar? Hemen herkes daha iyi bir hayat daha iyi coğrafya ve daha iyi iş imkânları peşinde! Ülkeler her anlamda didik didik ediliyor!
Bu anlamda Türkiye en fazla ilgi gören ülkeler arasında. Genellikle ülkemize Orta Doğu, Asya ve Afrika ülkelerinden insanlar ilgi gösteriyor ve akın akın geliyorlar! Her geçen gün bu sayı artıyor, görülen o ki artmaya devam edecek!..
Peki bu durumun ülkenin sosyo kültürel ve ekonomik yapısına etkisi ne olabilir? Türkiye’nin sosyolojisi bu durumdan ne denli etkilenebilir? Nüfus hareketlerinin tarih boyunca ülkelerin sosyolojilerini değiştirdiği ve hatta kimi ülkelerin bu anlamda zayıflayıp yıkıldığı da bir vakıa.
Ancak biz bu yazımızda kültür emperyalizmi üzerinde duracağız...
Bu mesele üzerinde tefekkür ederken aklıma yıllar önce okuduğum çok önemli bir makale geliyor. Türk-İslam Ülküsü düşüncesinin önemli mütefekkirlerinden Seyyid Ahmet Arvasi Hocamız bu mesele üzerine uzun yıllar önce yazdığı makalede şunları söylüyor:
"Ya hudut boylarındaki tahribat!
Ne hikmetse bu konuya pek fazla önem verilmediğini görüyoruz. Oysa ülkemizin ana meselelerinden biridir. Vatanımız dört bir yanından ayrı ayrı renkte ve biçimde gelişen çeşitli kültür emperyalizmine mâruz bulunmaktadır.
Rusların, Çinlilerin, Bulgarların, Yunanların, esir Türkleri eritme ve yabancılaştırma faciasını bırakın, şimdi bizzat Anadolu’muzdaki duruma bir göz atalım. Bu açıdan bakıldığında güney ve doğu hudutlarımızdan sızan tehlikeler sandığımızdan daha önemlidir ve bugün karşılaştığımız tehlikelerden birçoğunun kaynağıdır.
Arap ülkelerinde, bugün yabancı emperyalistlere uşaklık eden petrol zengini pek çok 'kral', 'şeyh' ve 'devrimci', Türkiye üzerinde sinsi oyunlar tertiplemektedir Öte yandan asırlardan beri Türkiye'yi ele geçirmeye çalışan 'Pers emperyalizmi' dili ile, siyasi mezhebi ile, parası ile hareket hâlindedir ve asla uyumamaktadır.
Unutmayınız, problemlere doğru teşhis konmazsa çözümü ve tedavisi güç olur.
Fars emperyalizmi tarih boyunca, ülkemize iki koldan gelişen bir 'kültür emperyalizmi' ile girmeye çalışmaktadır. Bir, Farsça ile; iki, siyasi mezhepçilik yaparak...
Millî ve ilmî bir eğitim politikası ile bu harekete karşı çıkılmadığı için de maalesef tahribat çok büyük olmuştur. Bugün doğuda karşılaştığımız 'kürtçülük problemi' işte bu tahribatın sonucudur..." (Seyyid Ahmet Arvasi-Sohbetler)
Bugün ülkemizde faaliyet gösteren, Orta Doğu tandanslı radikal grupların sayısını ve egemenlik kurdukları alanları görmüş olsaydı eminim ki bu makaledeki düşünce ve tespitleri çok daha keskin olurdu.
Gazeteleri ağzına kadar dolduran, kendini aydın, gazeteci ve yazar addeden kimselerin ülkeye dört yandan sirayet eden bu “kültür emperyalizmi” faaliyetleri hakkında susmalarını, görmezden gelmelerini ise elbette tarihe havale ediyoruz.
Arvasi Hocanın görüş ve düşüncelerinin üzerinden uzun zaman geçtiği hâlde hâlâ uyarıcı niteliğini taşıyor olması bir tesadüf değildir. Çünkü Arvasi Hoca, hakikati yazmak için ettiği yemine sadakat bilinciyle hareket etmiş hem önemli hem değerli hem de karakteri yüksek bir şahsiyettir.
Öyle değil mi?