Sivas'tan üç başarı öyküsü

A -
A +
Sivas'ta gördüklerim beni şaşırttı. Şoke oldum. İki nedenden şaşırdım. 1) Beklemiyordum 2) Standart, dünya standardı... 

Sivas Organize Sanayi Bölgesi'nde çok modern fabrikalar vardı ve hemen hepsi özelliği olan ürün üretiyordu. Gökler Group'un "Nitrocare" markasıyla üretim yaptığı fabrikasında yaşadım ilk şokumu. Sedye, ameliyat yatağı, hasta masası gibi çeşitli hastane araç ve gereci üreten bir fabrikaydı burası.
Gökler Group Yönetim Kurulu Başkanı Göksel Aras, proje bazlı üretim yaptıklarını ve üç vardiya çalışmalarına rağmen talepleri karşılayamadıklarını söyledi.
80 ülkeye ihracat yapıyorlar ve bazen pazar günleri dahi mesai yapmalarına rağmen siparişlere cevap veremiyorlar. Hem de Sivas'taki fabrikada oluyor bu. Şoke olmayayım da ne yapayım?
Müthiş bir başarı. Göksel Aras, fabrikanın 2009 yılında medical üretim yapmaya başladığını söyleyince, hepten şoke oldum. Avrupalı rakiplerinin 100 senede elde ettiği başarıyı Gökler Group 5 senede yakalamış. Bu başarı alkışlanmaz mı?
Peki, sırrı neydi bu başarının? Göksel Aras, "Ciromuzun yüzde 4'ünü Ar-Ge'ye ayırıyoruz" dedi. Sır bu işte. Ar-Ge. 8 uzman mühendis çalışıyormuş Ar-Ge bölümünde.
Gökler Group'un Ofisline markasıyla ev ve ofis mobilyaları üreten iki fabrikası daha var. Orada da durum aynı. Onlarca uluslararası ödül almış her iki marka da.
Göksel Aras'a neden Sivas diye sordum. "Babamızın isteğiydi" dedi. "Biz bu topraklarda doğduk. Yatırımımız da bu topraklarda olsun" demiş babaları. Bazı zorlukları varmış ama kendi memleketlerine yatırım yaptıkları için mutlu olduklarını söyledi. Şimdi de Rusya'ya yatırım yapıyorlar. Yakında faaliyete geçecekmiş.
Organize Sanayi Bölgesi'nde beni şaşırtan bir diğer fabrika ise kam (eksantrik) mili üreten Estaş oldu. Estaş 40 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor ve 16 otomotiv üreticisi firma, motorlarında Estaş'ın kam milini kullanıyor. Dünyanın en önemli kam mili üreten fabrikalarını geride bırakmış. Rakipsiz yani.
Estaş Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Döner, şirketlerinin başarı hikâyesini şöyle anlattı. "Ben Almanya'da çalışıyor ve oto yedek parçası ile ilgili bir iş yapıyordum. Halit Vermezoğlu isimli ustanın Sivas'ta eksantrik mili ürettiğini öğrendim. 1975 yılında kurduğu atölyede çok başarılı işler yapıyordu. Ortaklık teklif ettim, kabul etti ve 1977 yılında şirketimizi kurup 50 metrekarelik bir atölyede işe başladık. Her ürettiğimiz satılıyordu. Bin metrekare genişliğinde bir yere taşındık ve orada devam etti üretimimiz. 1979 yılında fabrikalaşma sürecimiz başladı. Daha sonra da Organize Sanayi Bölgesi'ndeki tesisimizi açtık."
Estaş bugün 200 dönümlük bir alan üzerinde, 70 dönüm kapalı alanı olan bir fabrikada üretim yapıyor ve bin 300'ün üzerinde araç ve cihaz motoruna kam mili üretiyor.
Estaş, şimdi de kol ve bacak protezi üretimi için kolları sıvadı. Abdullah Döner de başarılarının sırrını anlatırken "Ar-Ge" dedi. Ar-Ge...
Sivas OSB'de mermer tesisleri de vardı. Teknoloji donanımlı bu tesislerde mermer işleniyor ve katma değeri Sivas'a, Türkiye'ye kalıyor.
Son söz: Sivas örneği müthiş bir örnek. Ar-Ge ve inovasyon varsa Sivas da uçar, Türkiye de...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.