Mersin markalaşıyor

A -
A +
Mersin ve Gaziantep markalaşması en kolay iki ilimiz. Yeter ki, devlet ayırım yapmadan destek versin bu şehirlere...
30 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerinden sonra Mersin ile Gaziantep'i mercek altına almaya ve bu iki şehrin yaşadığı gelişmeleri adım adım izlemeye karar vermiştim.Birçok nedenim vardı. Her ikisi de marka olma istidadına sahipti bir kere. Sosyal, siyasi ve ekonomik durumları da üç aşağı, beş yukarı birbirine benziyordu. Tarih ve kültür zenginlikleri ise hiçbir tartışmaya mahal bırakmayacak kadar muhteşemdi.Ayrıca, sürdürülebilir kalkınma hedeflerini koymuş, stratejik sektörlerini tespit etmiş ve yol haritalarını çizmişlerdi. Turizm. Lojistik, sanayi ve ticaret potansiyelleri yüksekti.Un, yağ ve şeker vardı yani. Yapılması gereken tek şey; helva yapmaktı. Sadece bu iki kentin değil, Türkiye'nin en büyük handikabı da bu maalesef. Helva yapamıyor bir türlü.Bendeniz yine de Gaziantep ve Mersin için ümitliyim. Haklı gerekçelerim de var. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna eski Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Fatma Şahin oturdu. Mersin'e ise Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz geldi.Fatma Şahin bakanlığı döneminde iyi bir performans ortaya koymuş ve başarılı olmuştu. Burhanettin Kocamaz ise 20 sene belediye başkanlığı yaptığı Tarsus'ta çok önemli projelere imza atmış, şehrin tarihî zenginliklerini ayağa kaldırmıştı. En önemlisi de zengin-fakir, yerli-göçmen ayırımı yapmadan herkesin belediye hizmetlerinden eşit miktarda faydalanması için gayret göstermişti.Her ikisi de "Kentimi marka yapacağım" iddiasıyla gelmişti. Gaziantep'e gittiğimde Şahin'e 'gözüm üzerinizde' dedim. Kocamaz'a da söyledim tabii aynı şeyi. Kocamaz hatta bir anekdot anlatarak cevap verdi bana. "Ben üniversitede okurken" dedi. "Antep'in kebabı, Tarsus'un da baklavası meşhurdu. Antep kebapçısı baklavayı 'Tarsus baklavası' diye satardı."Şimdi Gaziantep hem kebapta ve hem de baklavada bir numara. Kim sahiplenir ve hakkını verirse ürün onun oluyor ve o isimle markalaşıyor. Gaziantep baklavayı tescil ettirdi, Burhanettin Kocamaz ise Tarsus Belediye Başkanı iken cezeryeyi.Kocamaz markalaşma konusunda oldukça duyarlı. Bu işleri yapmanın yolu ise birlik ve beraberlik içinde hareket etmekten geçiyor. Mersin çok stratejik bir kent olmasına rağmen Burhanettin Kocamaz'ın kamu, sivil toplum örgütleri ve vatandaşla çok sıcak ilişki kuracağı kesin. Tarsus'ta ispatladı bunu çünkü.Mersin tarih boyunca dış göç almış bir kentimiz. Limon ve pamuk gibi ürünleri toplamak için işçi geldiği gibi ticaret ve sanayi tesisi kurmak maksadıyla yatırımcı da geldi kente.Mersin "Çukurova Havalimanı" ile lojistik problemini aşacağını ümit ediyordu ama hevesi kursağında kaldı. Havalimanı inşaatı durdu çünkü. Kentin yol problemi de var fakat Karayolları nedense ihmal ediyor bu görevini.Mersin "siyasi" gailelerin öne çıkarılmaması gereken bir il. Çok göç aldı ve işsizlik oranı Türkiye ortalamasının iki katı. Üç kişiden biri işsiz. Burhanettin Kocamaz'ın işini zorlaştırmak yerine kolaylaştırmak gerekiyor. Kolaylaştırılsın ki, Mersin marka olsun ve yeni istihdam alanları açıp sosyal patlamaların yaşanmasına izin vermesin.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.