Müteşebbisin şevkini kırmayın, arttırın

A -
A +
Türkiye'de müteşebbis olmanın ağırlığı saymakla bitmez. Birçok reform yapılmış olmasına rağmen zihniyet aynı ve her teşebbüs zorlukla karşılaşıyor.

Bir firma neden Ar-Ge yatırımı yapmaya ihtiyaç duyar? Ya da inovatif düşüncelere kapılarını açar?
Şayet fason üretim yapıyor veya başkasının tasarladığı ürünü üretiyorsa ihtiyaç duymaz bunların hiçbirisine. Bunu bir köşeye kaydedelim bir kere.
Fakat kendisi markaysa, ya da marka olmaya niyetliyse; o zaman başka. Ar-Ge de vazgeçilmezi olur onun, inovasyon da. Rakiplerinden geri kalmak istemez çünkü.
Ar-Ge ve inovasyon sadece marka değil ayrıca. Maliyetleri düşürmek için de lazım bu mefhumlar.
Türk firmaları çok kaliteli ürün üretiyorlar, işçilikleri Avrupa'nın "benim" diyen firmalarından daha özenli ama o kadar. Daha ilerisi yok!
Türk sanayicisi genelde fason iş yapıyor. İstisnaları var tabii de az onların sayısı. Türkiye'nin toplam ihracatı içindeki ileri teknoloji ürünlerinin yüzde 4 olması da çok net bir şekilde gösteriyor zaten bunu. Gelişmiş ülkelerde yüzde 25. Almanya'da yüzde 32 halbuki!
İleri teknoloji ürünü satamayan Türkiye, ihraç edilen her bir kilo üründen ancak 1 dolar 60 cent elde ediyor. Ki, bu da bir başka göstergesi,  yaşanan vahametin. Kore yüzde 3, Almanya ve Japonya 4 dolar elde ederken Türkiye 1 dolar 60 cent elde ediyor.
Kore'de kişi başına 30 bin dolar milli gelir düşüyor. Norveç'te 60 bin. Türkiye'de 10 bin 800. Türkiye şu sorunun cevabını bulmalı: Neden 10 bin 800 dolar?
Bu soru, ileri teknoloji ürünü üretilmediğine götürüyor soruyu soranı. İşin püf noktası burası yani? Yüksek teknoloji ürünü üretmek için de Ar-Ge ve inovasyonun şart olduğuna tabii.
Türkiye'nin Ar-Ge'ye yaptığı yatırım GSYH'nın yüzde 1'i kadar. Gelişmiş ülkelerde yüzde 3. Bazılarında 4.
Katma değeri yüksek ürün üretilmeden ne kişi başına düşen milli gelir artıyor, ne de kilo başına kazanılan ihracat geliri. Tabiri caizse hamallık yapıyor Türk sanayicisi.
Şunu da görmemiz lazım. Türk firmalarının Ar-Ge ve inovasyona gerek duymaması kendi mantığı içinde doğru. "Azıcık aşım, ağrısız başım" diyor adam. Senede 3-5 milyon kazanıyorsa, "Allah bereket versin" diyor ve yatıyor.
Devletin durumu öyle mi ya? Vergi alması lazım bir kere. Kazancı düşük olan firmadan alsa alsa düşük vergi alır? Vergi gelirleri düşünce de eğitim, sağlık, çevre gibi hizmetler sekteye uğruyor!
Türkiye'de inovasyon kültürünün ve Ar-Ge yatırımlarının artması için firmaların kamu tarafından desteklenmesi şart. Desteklesin ki, firmalar harekete geçsin. Riskin paylaşıldığını görüp bir adım da o atsın. Rakiplerinden geri kalacağı riskini fark edip yatırıma yönelsin.
Müteşebbis ne kadar kaliteli ve katma değeri yüksek ürün üretirse, devlet o kadar fazla vergi alır ve hizmet ifa eder.
Gayrimenkule yatırım bir yerde ölü yatırımdır ve büyümeye katkısı oldukça düşüktür. 1980'li ve 90'lı yıllarda insanlar yazlığa yatırım yaptı. Ne oldu? Ellerinde kaldı. Aynı hatayı tekrarlamamak lazım.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.