Moraliniz mi bozuk?

A -
A +
"Türkiye'de her beş kişiden birinin ruh hastası" olduğu söyleniyor. Bu söz doğru ama bir o kadar da yanlış.  Şayet "ruh hastası" ifadesinden kişilerin "klinik desteğe ihtiyacı var" gibi bir anlam çıkarıyorsak; o söz yanlış. Yanlış çünkü psikiyatra gidecek olan hastaların sayısı şükür ki o kadar fazla değil. Fakat kendini iyi hissetmeyen uyku ve iştah bozukluğu yaşayan; zaman zaman başı, boynu ağrıyan o kadar çok kişi var ki,  onların toplum içindeki oranı beşte biri de geçiyor!Bu farka bilhassa temas ettim. Takip edilecek yol ve çalınacak kapı çok farklı çünkü. Bu "yüzde yirmi" oranı bütün dünya için geçerli bir oran aslında. Şehir stresi, sosyal problemler, ekonomik çöküşler ve siyasi kavgalar insanların günlük hayatlarını etkilemekle kalmıyor, psikolojilerini de bozuyor. Fertler kendilerini üzgün, umutsuz ve çaresiz hissediyor. Bir de buna ilaveten iş hayatındaki rekabet ve emsallerinden geri kalma korkusu eklenince kişilerin ruh halleri de bozuluyor tabii ister istemez.Hemen belirteyim ki, üzüntü hayatın bir parçasıdır ve ondan korkmamak lazım. Her insan zaman zaman üzüntü yaşayabilir, kaygıya kapılabilir. Bunlar gayet normaldir. Bir müddet sonra geçer gider.Ya gitmemişse! O zaman ne yapacağız? Üzüntüye neden olan olay gitmiş ama üzüntü kalmışsa, korkun ve ondan kurtulma çareleri arayın.Eskiden komşuluk ilişkileri ve akrabalık bağları güçlüydü. Derdi olan derdini bir yakını ile paylaşır ve bir çözüm yolu buluyordu. Şimdi yok o!İnsanız nihayetinde; çok güçlü olsak dahi, gün geliyor küçücük bir engeli aşamıyoruz. Onun bedenimizi ve ruhumuzu etkisi altına almasına izin veriyor ve farkında olmadan tüm enerjimizi tüketmesine rıza gösteriyoruz. Bir müddet sonra da işte, okulda, arkadaşlar arasında ve aile içinde problem yaşamaya başlıyoruz.Şayet tedbir alınmazsa klinik tedaviye kadar gidiyor bu durum. Ki, bu safhaların her aşamasında destek almak varken, kişiler bu desteği akıl edemiyor.Rahatsızlıkların tedavisi ve yaşanan üzüntünün bertaraf edilmesinde çok fazla aşama var aslında. Üzüntü ve kaygıların ağır bastığı ilk dönemde koç ve NLP uzmanlarından yardım almak, en doğru yol. Eğer o sınır geçilmişse psikoloğa, daha ileri safhada da psikiyatra gitmek lazım.Yaşam Koçu ve NLP Uzmanı Aynur Kılınç'a 'kendisini iyi hissetmeyen, korkuları olan, bunalımdan çıkmayanlara nasıl yardımcı olduklarını' sordum."Birçok yöntem var" dedi. "Onları dinliyoruz, yaşadıkları problemleri ve korkuları anlatmalarını istiyoruz. Kendilerini kontrol altına alan engeli görmelerini sağlıyoruz. Daha sonra da kişiye, içindeki cevherin bu engelleri rahatça aşacak güçte olduğunu gösteriyoruz. Motive olmuş bir vaziyette normal hayatına dönüyor. " İster NLP uzmanları olsun, ister öğrenci, eğitim ve yaşam koçları olsun; bu uzmanlar tedavi etmiyorlar. Tedavi, psikologların ve psikiyatristlerin işi. NLP uzmanları ve koçlar kişilerin kendilerini tanımalarına ve içlerindeki cevheri fark etmelerine yardımcı oluyorlar.Bana her hafta mail atan ve gönderdiği bilgilerle beni âdeta besleyen ve motive eden NLP Uzmanları Derneği Başkanı Mustafa Kılınç'a teşekkür edip kapatıyorum mevzuu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.