Kültür zenginliği bu işte

Almanların MAN firması Türkiye'de ortak yatırım yaptı ve ilk otobüsünü 1968 yılında üretti. Daha sonra Türk ortak ayrıldı ve MAN yoluna yüzde 100 Alman sermayesiyle devam etti. Yöneticilerinin çoğu Alman'dı.

Tuncay Bekiroğlu isimli bir genç bundan on beş sene önce MAN Türkiye'de Satıştan Sorumlu Grup Müdürü olarak işe başladı. O günlerde 32 yaşında olan Bekiroğlu kısa sürede kendini kabul ettirdi; hızla yükseldi ve bugün MAN Türkiye'nin Yürütme Kurulu Başkanı.

Kalite ve iş prensibi konusunda titizliğiyle ün yapmış ve yöneticiliği kendilerinden başka kimseye emanet etmeyen Almanlar, MAN'ın satış ve o pazarlamasını tamamen Bekiroğlu'na teslim etmenin huzurunu yaşıyorlar senelerden beri. Tuncay Bekiroğlu, ekibiyle birlikte çok başarılı işlere imza attı çünkü.

MAN firmasının Türkiye'deki başarısı sadece Bekiroğlu ile sınırlı kalmadı. Bundan 6 sene önce Münür Yavuz isimli bir Türk daha işe başladı MAN Türkiye'de. Karsan'dan transfer edilen Yavuz üretim kanadının Yürütme Kurulu Başkanı oldu.

Münür Yavuz  10 sene yöneticilik yaptığı Karsan'dan önce Toyota'da da 10 sene görev yapmıştı ve Toyota Kültürünü çok iyi biliyordu.

Toyota Kültürü malum, belli prensiplerden meydana geliyor ve çok başarılı bir sistem. "Sıra dışı insanları kendinize çekin, geliştirin ve angaje hale getirin" diyor mesela. "Örgütünüzün her seviyesinde problem çözmeyi teşvik edin" ve "yönetimin çalışanlara hesap verebilir hale gelmesini sağlayın" diyor. Daha da önemlisi "Çalışanlarınızın kendilerini şirkete, ailelerine ve toplumlarına adamaları için onlara esin kaynağı olun" ve "Adil ve tutarlı günlük uygulamalar için insan kaynakları (İK) departmanını arabulucu haline getirin" tavsiyesinde bulunuyor. En sonunda da "Yukarıdan aşağı ve aşağıdan yukarı bir planlama süreciyle herkesi çığır açıcı hedeflere ulaşma çabalarına katın" diyor.

Münür Yavuz göreve gelir gelmez "Size iş garantisi veriyorum" diyerek çıkıyor çalışanların karşısına ve onlardaki "işimi kaybederim" korkusunu bertaraf ediyor. Ardından sosyal yardımları devreye sokuyor. Vefat eden bir MAN mensubunun ailesine yardım ediyor, hastası olanın hastasıyla ilgileniyor. Bir Türk böyle insani bir jest görür de karşılıksız bırakır mı? Canla başla çalışmaya başlıyorlar tabii. Eskiden bir otobüs 29 günde çıkarken şimdi 22 güne inmiş bu süre. Hedef: 18 gün.

MAN bu sene 100'üncü yılını kutluyor. İlk kutlamayı Ankara'daki fabrikasında yaptı. Bin 200 müşteri ve çok sayıda gazeteci geldi bu kutlamaya. Bunlar tabii Tuncay Bekiroğlu ve Münür Yavuz'un gösterdiği başarılı performansın sonucu.

Neoplan'ın tüm modelleri de artık Ankara'da üretiliyor ki, bu da o Bekiroğlu ve Yavuz'un başarısı sayesinde oldu.  Ve tabii vasıflı Türk işçisi sayesinde.

MAN Truck & Bus Yönetim Kurulu Üyesi Carsten Intra "Ankara'daki fabrikanın tüm MAN camiası içinde örnek bir tesis haline geldiğine" vurgu yaparak; Türkiye'ye yatırım yapmaya devam edeceklerini ve MAN Türkiye'yi aynı zamanda bir tasarım merkezi haline dönüştüreceklerini söyledi.

Türk yönetici basiretli, Türk işçi vasıflı, Türk yedek parça sanayi kaliteli olunca Batı'nın teknolojisi bir anlam kazanıyor. "Kazan – kazan" denilen şey bu işte.