Ak Parti – CHP koalisyonu

A -
A +
Vatandaş sandıkta "Uzlaşın" mesajı verdi. "Kavgayı bitirin" dedi yani. Ak Parti ile CHP bunu yapabilir mesela.

CHP... 1923 – 1950 arasında laiklik adına yaptığı, 1950'den sonra da yaptıklarının arkasında durması; CHP'nin "Din düşmanı" olarak algılanmasına neden oldu. CHP'nin 92 yıllık imajı bu. 1950'lerden sonra rejim esnemişse de CHP katı tutumunu sürdürdü ve öyle anıldı!  

Ak Parti... 13 yıllık iktidarı döneminde dini savundu ve dindarlara hareket alanı açmaya çalıştı. Onun bu gayretkeşliği ise karşı tarafta korku ve infiale neden oldu!

2015 yılındayız ve Türk toplumunun "Laik" ve "Dindar" diye ikiye ayrılmış olduğunu görüyoruz. Keskin bir ayrılış bu: Taraflar birbirlerine düşman gözüyle bakıyorlar!

Seçimlerde bir kez daha yaşandı bu ayrışma... Ak Parti sözcüleri "CHP sizi camiye göndermez, ona oy vermeyin" dediler. CHP sözcüleri ise "Vatandaşın inancına saygılı davranacağız, bizden korkmayın."

Türk toplumunun aidiyetler üzerinden "İnanan – İnanmayan", "Türk – Kürt", "Alevi – Sünni" gibi gruplara ayrıştırılması her dönem siyasilerin işine yaradı ama ülkeye zarardan başka bir şey kazandırmadı.

Vatandaş sandıkta "Uzlaşın" mesajını verirken işte bu zarara dikkat çekti ve "Kavgayı bitirin" dedi.

Ak Parti'nin üç parti ile koalisyon kurması mümkünse de en ideali Ak Parti – CHP koalisyonu.

1-CHP'nin samimi olup olmadığı ancak böyle bir koalisyonda test edilebir. Samimi ise mütedeyyin vatandaştan da oy alır ve iktidar olur. Yeter ki ispatlasın.

2-Ak Parti de CHP de sınırları zorlamıştı. Orta yolu bulmaları daha kolay olur.

3-İki partinin birbirinin sivriliğini törpülemesi daha mümkün: Ak Parti kalkıp "Bu CHP var ya CHP" deyip toplumu ikiye bölemez. Keza CHP de "Ak Parti size zarar verir" diyemez. Dese de "Senin ortağın" cevabını alır ve oturur oturduğu yere.

4-Türkiye'nin barış ve huzura ihtiyacı var. Bu da birlikte yaşama geleneğinin arttırılmasıyla mümkün. Ak Parti ile CHP, Ak Partili ile CHP'li neden birbirine saygılı olmasın?

Ekonomi problem olmaz

Ak Parti koalisyonu hangi parti ile kurarsa kursun, ekonomik konularda sıkıntı yaşamaz. MHP olsun, CHP olsun doğru ve sürdürülebilir programlar açıkladı. Dolayısıyla "Ekonomik programlarda uzlaşamazlar" diye bir durum söz konusu değil.

Hatta uzun vadeli ve sürdürülebilir programlar yapmaları da mümkün. Türkiye dünyanın en fazla büyüme potansiyeline sahip ülkelerinden biri fakat program yapmada en gerilerde geliyor. Koalisyonların bu programı yapması aslında daha kolay. Birbirlerini denetleyecekler sonuçta.

"Derler" -  "Desinler"

Türk toplumunda nedense başkası için yaşama eğilimi vardır. Hep "Derler" ve "Desinler" durumu. "Aman dikkat et, ... derler!" Ya da "Şöyle bir hareket çekeyim de ... desinler" havası! Niye? Kendin olarak yaşasan olmaz mı?  

İkiyüzlü, riyakâr!

Aidiyetler Türk toplumunun bir gerçeği ve aynı zamanda zenginliği. Bunu hepimiz biliyor ve söylüyoruz ama iş uygulanmaya geldi mi ıh! Oradan besleniyoruz çünkü. Türklerden oy isteyenin Kürtlere vurması, Kürtlerden oy isteyenin ise Türklere vurması âdettendir. Ayrıca sonuç almanın en kolay yolu! Kim bırakır?

Bir ürün mü satacaksın? En kalabalık kimse ondan görün ve diğerlerini kötüle!

Bu kötü âdeti Türkiye'ye siyasetçiler getirdi. Onların götürmesi lazım! Şayet siyasetçi uzlaşma geleneğini geliştirirse, vatandaş haydi haydi geliştirir ve Türkiye huzura erer.

Tek parti hastalığı

Türkiye'de "Hesap vermemek" gibi bir tek parti hastalığı var. Bir türlü kurtulamadı bundan! Sayıştay dahi görevini yapamaz oluyor. "Hesap vermeyen, hesap vermez soramaz!" Ki, çok tehlikelidir bu durum. Koalisyonlarda hesap vermek ve hesap sormak daha kolay olur. Bunu da unutmamak lazım.

TEBRİK: Ramazan Bayramınızı tebrik eder, huzurlu ve barış içinde geçireceğiniz bir bayram dilerim. Nice bayramlara sağlık ve sıhhatle, efendim.  
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.