ŞAMPİYONLAR LİGİ

A -
A +

Güzel bir Şampiyonlar Ligi haftasını daha geride bıraktık.

B Grubu’nda mücadele eden temsilcimiz Beşiktaş’ın deplasmanda grubun en güçlü takımlarından Napoli’yi 3-2 mağlup etmesi başta Beşiktaş taraftarı olmak üzere bütün Türkiye’yi sevince boğdu.

Porto’dan kiralanan ve geldiğinden beri gollerinden çok soyadının Ebubekir mi, Aboubakar mı olduğu münakaşa mevzuu olan 24 yaşındaki Kamerunlu Vincent’in iki gol atması da harikaydı.

Söylemezsem çatlarım; artık Beşiktaş’ın bu gruptan çıkmama gibi bir lüksü olmamalı, olamaz.

Avrupalı hakemlerin senelerden beri Türk takımlarına yaptığı haksızlıkları göz ardı etmeden Caner Erkin’in rakiplerine ceza sahası içinde daha az temas etmesini ve onlara sarılmamasını tavsiye etmeden de geçemeyeceğim.

Haftanın en zevkli mücadelesi, Emre Mor’un hiç süre almamasına rağmen Borussia Dortmund’un deplasmanda Sporting Lizbon’u 2-1 yendiği maçtı. Bu sene “Tuchel’in Civcivleri” diye de nitelendirebileceğimiz ve çok genç kabiliyetlerden meydana gelen Borussia Dortmund’un bütün maçları seyredilmeyi hak ediyor.

TRT 1, salı gecesi Real Madrid’in farklı kazanacağını neredeyse herkesin önceden tahmin edebileceği Real Madrid-Legia Varşova (5-1) müsabakasını naklen yayınlamayı tercih etti.

Dünyanın en çok kazanan teknik direktörü Pep Guardiola’nın şu anki takımı Manchester City’nin, çoğunluğu eski talebelerinden müteşekkil olan ve vaktiyle çalıştırdığı Barcelona tarafından sanki aşağılanırcasına 4-0 yenilmesi de haftanın enteresan olaylarındandı. Sakatlıktan kurtulup eski formunu yakalamak üzere olan İlkay Gündoğan’ın bu maçta yaptığı talihsiz hatalar da Pep’in hanesine eksi puan olarak yazıldı.

Umreye gitmekle kalmayıp orada çektirdiği fotoğrafları Instagram hesabından gururla paylaştığı ve millî müsabakalardan evvel Alman millî marşını inatla okumadığı için olsa gerek dünya spor medyası tarafından bir türlü hak ettiği alakayı tam olarak bulamayan, bütün bunlara rağmen su götürmez şekilde dünyanın en iyi birkaç futbolcusundan biri addedilmekten de geri kalmayan Mesut Özil’e ayrı bir parantez açmazsak ayıp olur.

Mesut Özil, Arsenal’in Bulgaristan’ın Ludogorets Razgrad takımını 6-0 mağlup ettiği maçta 3 gol ve 1 asistle gecenin yıldızı oldu. Bilhassa attığı ikinci golden evvel ofsayta düşmemek için geriye doğru depar atıp havadan gelen uzun pası, muhteşem sol ayağında tereyağından kıl çeker gibi yumuşatarak topla rakip kaleye doğru süratlenmesi ve neticesinde attığı ikinci gol uzun süre hafızalardan silinmeyecektir.

 Vesselam...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.