Tarih bizlere gösteriyor ki!

A -
A +

"Tarih gösteriyor ki, yalnız rahatlarını, keyiflerini düşünen diktatörler, İslâm dîninin, kendi zulümlerini, kötülüklerini meydâna çıkardığını görerek İslâmiyyete saldırmışlardır."
Karamsar olmayalım. Kim ne derse desin, şuurlu bir gençlik var artık. Son devir İslam âlimlerinden Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:
"Vatanına saldıran düşmana karşı, kükremiş arslanlar gibi dövüşerek, İstiklâl Savaşını kazanan şehîdlerin ve gâzîlerin temiz çocukları, bugün de, aynı aşk ve îmânla, babalarının yolunda yürüyerek, istiklâlleri gibi, îmânlarını da, her çeşit tecâvüzden korumaya çalışıyor. Hakka, hakîkate, doğruya koşuyor. Kur'ân-ı kerîme sarılıyor.
Tarih gösteriyor ki, yalnız kendi rahatlarını, keyiflerini düşünen krallar, diktatörler, İslâm dîninin, kendi zulümlerini, kötülüklerini meydâna çıkardığını görerek, cinâyetlerini, hıyânetlerini gizleyebilmek ve yalanlarına herkesi inandırabilmek için, İslâmiyyete saldırmışlardır. Zâlim düşman kumandanları, mutaassıp Haçlı orduları, her zaman, karşılarında Müslümân Türk kahramanlarını bulmuşlar, ecdâdımızın îmân dolu göğüslerini aşamamış, silâhlarını, ölülerini bırakarak hep kaçmışlardır.
Tarih yine gösteriyor ki, İslâmiyyet, her zaman daha üstün, daha yeni ve daha fennî harp vasıtalarının ve medenî cihazların yapılmasına ve daha akıllı, daha kahraman milletlerin yetişmesine sebep olmuş; dinsizler, ilimde, fende, silahta ve şecâ'atte dâimâ geri kalmışlardır. Hattâ, bir İslâm ordusu, her cihetten adâlete bağlılığı nisbetinde gâlib geldiği hâlde, aynı orduda adâletten uzaklaşıldıkça, başarının azaldığı görülmüştür. İslâm devletlerinin, kurulması, yükselmesi, durması ve çökmeleri de hep, adâlete bağlılıkları nisbetinde olmuştur.
Dinsiz diktatörler, ellerini kana boyayıp, memleketlere hâkim olmuş, zulüm, fesâd ile insanları inleterek ve hayvan gibi çalıştırarak, ağır harp sanâyii, büyük fabrikalar, üstün silâhlar yapmış, dünyâyı korkutmuş iseler de, çabuk yıkılmışlar ve tarîh boyunca, la'netle anılmışlardır. Örümcek yuvası gibi çabuk kurulan tuzakları, sabah rüzgârı gibi ferâhlatıcı, hafîf bir kuvvetle uçmuş, insanlığa yarar bir şey bırakmamışlardır...
Şimdi de, dinsiz bir temele dayanan devletler, ne kadar büyük ve kuvvetli görünseler de, elbette yıkılacak, zulüm pâyidâr olamayacaktır. Böyle kâfirler, bir anda parlayan kibrite benzer ki, etrafındaki saman, talaş gibi hafîf şeyleri tutuşturur, eli yakar, evleri harâb edebilir. Kendi ise, hemen söner, biter..."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.