Allahü teâlâ, sabrı çok aziz eyledi

A -
A +

Çocuğun ölmesi, malın elden çıkması ve göz, kulak gibi uzuvların görmemesi ve işitmemesi gibi insanın isteği ile ilgisi olmayan musîbetlere sabretmekten fazîletli sabır yoktur...
Dinimizde sabrın fazîleti o kadar büyük ki, Allahü teâlâ, onu çok aziz eyledi. Sabır, Peygamberlerin hasletlerindendir. Herkes bu ni'mete kavuşamaz... Belâlara, musibetlere sabretmek, kurtuluşa sebep olan güzel huylardandır. Allahü teâlâ, habîbine Ahkâf sûresi onbeşinci âyetinde (O halde "Ey Resûlüm, kâfirlerin eziyetlerine karşı" ülûl'azm peygamberlerin sabrettikleri gibi sabret ve onlar hakkında azâb için acele etme!) buyuruyor.
Kur'ân-ı kerîmde yetmişten fazla yerde sabır ve sabredenlerin sevâblarının hesapsız verileceği bildiriliyor. Allahü teâlâ buyuruyor ki:
(Ey mü'minler, itâ'at ediciyi âsiden ayırmak için sizi gazâda düşmandan korkmakla, yahut oruç, kıtlık ve açlıkla, zekât ve bir zarar neticesinde malın azalmasıyla, hastalık ve zayıflık gibi beden noksanlıklarıyla, gök ve yer âfetlerinden meyvelerinizin veya meyve yerinde olan evlâtlarınızın mahv ve noksanlığıyla imtihan ederim. Ey habîbim, sen sabredicilere ikrâmımı müjdele!)
Dünya mihnet ve sıkıntı üzerine kurulmuştur. Sıkıntının ise, sabretmekten başka çâresi, katlanmaktan başka kurtuluş yolu yoktur...
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Sabır üçtür: Musîbete sabır, tâ'ate sabır ve günâh işlememeye sabır. Musîbete sabredene, Allahü teâlâ üçyüz derece ikrâm eder. Her derece arası yerden göğe kadar mesâfedir. Tâ'ate sabredene, Allahü teâlâ, altıyüz derece ihsân eder. Her derece arası, yerin dibinden, Arş'a kadardır. Günâh işlememeye sabredene, Allahü teâlâ, dokuzyüz derece verir. Her derece arası, yerin dibinden Arş'ın üstüne kadardır.)
Çocuğun ölmesi, malın elden çıkması ve göz, kulak gibi uzuvların görmemesi ve işitmemesi gibi insanın isteği ile ilgisi olmayan musîbetlere sabretmekten fazîletli sabır yoktur...
Abdullah bin Mübârek hazretleri buyurdu ki:
"Musîbet birdir. Musîbetin geldiği kişi, feryat eder, ağlar sızlarsa, iki olur. Biri musîbet, diğeri sevâbın gitmesi. Bu musîbet öncekinden daha büyüktür. Sabredenlerin karşılığı ise hesapsızdır."
Bu dünya zahmet ve belâ yeridir. Bu dünyaya gelen, musîbetlere mâruz kalacaktır. Dünya ve âhiret hayatını kazanmak isteyenin açlığa, insanların kötülemesine ve çeşitli musîbetlere sabretmesi lâzımdır. Kim Allahtan korkarak sabrederse sıkıntılardan kurtulur. Sabreden murâdına erer...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.