Lider doğulur mu, olunur mu?

A -
A +

Enformatik cehalet çağında kullanıla kullanıla pörsümüş bir kavramdır liderlik; diğeri de marka... Bir amblem tasarlatıp kültür merkezi inşa eden her belediyenin kendini 'marka şehir/ilçe' ilan ettiği, liderlik koçlarının işi, 'ver parayı, seni lider yapayım' seviyesine düşürdüğü 'kullan-at çağında', bu kavramları, yozlaştıranların elinden kurtaracak entelektüel bir gayret gerekiyor. TÜBİTAK'ın davetiyle Türkiye'ye gelen önemli bir akademisyeni, Prof. Andrew Kakabadse'yi dinledim hafta sonu.. Prof. Kakabadse 'liderliğin doğuştan gelen bir özellik olduğuna dair hiçbir bilimsel veri olmadığını' anlatırken, lider kelimesine ne kadar abartılı manalar yüklediğimizi düşündüm. Liderliğin bir meslek gibi öğretilemeyeceğini ama bir kişide bulunan mevcut kabiliyetlerin, aile çevre şartları, şahsi gayretlerle geliştirildiği takdirde, liderliğin mümkün hale geleceğini de anlattı Gürcü asıllı İngiliz akademisyen... Bu ülkede lider denilince 'süper kahraman' anlaşılıyor. Refah ve güven bahşeden, her meseleyi çözmeye muktedir bir süper kahraman... Kakabadse 'liderlik ezberimizi bozacak' tespitler yaptı konferansında.. 'Lider sadece refah ve iktisadi güç sağlamaz; toplumun özünü oluşturan serbest tartışma, şeffaflık gibi değerleri de geliştirir, o değerlerin yerleşmesinin ve sürmesinin güvencesi olur' dedi mesela... Liderin insanüstü yeteneklere ve sihirli güçlere sahip olmadığını ama onlardan daha etkili olan, geniş açıdan düşünme, aklıselim ve meselelere içinden nüfuz edebilme becerilerine sahip olup, bunları doğru zamanda ve yerinde kullandığı ölçüde lider olabileceğini dinledik Kakabadse'den... >> Yolsuzluk zirvede... Küresel düzende bir ufuk turu da yaptırdı Prof. Andrew Kakabadse... Yolsuzluğun, yasal düzenlemelere ve uluslararası tedbirlere rağmen, dünya ekonomisinin % 80'ini etkileyen bir seviyeye ulaştığına dikkat çekti. '2008 çöküşü finansal piyasalardaki parasal yozlaşmayı ve istismarı açığa çıkardı ve yolsuzluklar, yatırımın hayati ihtiyacı olan güveni ortadan kaldırdı' dedi Kakabadse... Bu yüzden, bir tarafta yüzmilyarlarca doların hiçbir yere yatırım yapmadan sıfır faizle kenarda beklediğini, öte yandan gelişmiş ülkelerin yüksek borçlarını çevirecek kaynak bulmakta zorlandıklarını, bu 'garip' durumun kapitalist sistemin ilk defa karşılaştığı bir çıkmaz olduğunu söyledi. 20. yüzyıl kapitalizminin sona ereceğini, toplumsal değerleri dikkate alan yeni bir kapitalizmin inşa edileceğini söyleyen Kakabadse 'şeffaflık, ifade özgürlüğü ve hesap verilebilirlik gibi unsurlarla barışmış bir kapitalizmin inşa edilmesi, daha iyi bir dünya için tek seçenek' dedi. Prof. Kakabadse, 40'a yakın kitabıyla, 2008 çöküşü sonrası nereye doğru evrileceği hâlâ kestirilemeyen dünya ekonomisi için önemli bir rehber olacak gibi... Konferans sonrasındaki sohbetimizde 'nereden başlayalım o halde?' soruma verdiği 'düşünce yapınızı değiştirerek' cevabı, basit ama zor bir 'cehd'i işaret ediyor aslında. Bu ufuk açıcı insanı tanımamızı sağladığı için TÜBİTAK'a ve Prof. Metin Yerebakan'a teşekkür ediyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.