Rasyonel zeminde siyasete muhalefetin ihtiyacı olacak

A -
A +
Son günlerde köşe yazılarında ve sosyal medyada, CHP’li belediye başkanları, bazı siyasetçiler ve gazetecilerin “kaz ziyafeti” konuşuluyor. Yemekte kimin “şarap” içip içmediği farklı temalar üzerinden tartışılıyor. CHP’ye yakın çevreler ve gazeteciler, “iktidar taraftarlarının” eleştirecek konu bulmadıkları için meseleyi, “kimin şarap içip içmediğine kadar indirdiler” diye sızlanıyorlar. Yemek organizasyonunu düzenleyen gazeteci, bu konunun gündem olmasının abesle iştigal olduğunu belirtiyor. Belediye başkanının, “şarap içmediği” savunmasını yapıyor. Hükûmete yakın gazetecileri, “politik rakiplerini kötülemek için ülkeyi yönetenleri ve ülke meselelerini kaz gündeminin gerisine düşürmekle” suçluyor. Bazıları, belediye başkanının söz konusu yemekte şarap içmediğinin açıklanmasının “kimin ne içtiğinden kime ne” diyerek sorunlu olduğunu yazıyor. Tamam bu savunmalara itirazım yok. Ülkenin daha ciddi gündem meseleleri varken, belediye başkanının yediği “kaz”ın mahiyeti ya da içtiği sıvının ne olduğu gündem olmasın. Hatta belediye başkanlarının özel yaşantıları bile. Ama bir şartla… Geçen yıl Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonunda, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bazı tropikal meyve sularının ikram edildiği gündem oldu. Tam bir buçuk senedir CHP, HDP ve İyi Parti başkanları ve milletvekilleri, Meclis kürsüsünde ikram edilen meyve suyunu tartışıyor. Her hafta olmasa bile, en az iki haftada bir “içilen meyve suyu” salı grup toplantılarında gündeme geliyor. Muhalefete yakın gazeteciler, kaz ziyafetini düzenleyenler de dâhil, birçok kez bu konu üzerinden siyasi analiz kastılar. Külliye’de tropikal meyve suyu içilirken, “halkın aç olduğu” söylemi üzerinden popülist atraksiyonlarla algı oluşturmaya çalıştılar. Meyve suyunun hangi meyveden yapıldığını sorun edenler, eski dönem Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonlarında içecek olarak, “çeşme suyu” ikram edildiğini falan söylemeyeceklerdir herhâlde. Çünkü kendileri de her resepsiyonun baş davetlileriydi. O bir şarta dönersek… Kaz ziyafetinin konuşulmasını sorun edenler, öncelikle Külliye’de Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonunda ikram edilen meyve suyu üzerinden algı oluşturulmaya çalışılmasına da karşı çıkacaklar. Hiç olmazsa bir kez, muhalefet partilerinin liderlerine “böyle muhalefet yapılmaz” diyecekler. Bu konuyu gündeme getiren kendi gazeteci arkadaşlarına da itiraz edecekler. Bunu demedikleri müddetçe, destekledikleri siyasetçilerin katıldıkları ziyafetlerinin gündem olmasına karşı çıkmaları, kolaylıkla ikiyüzlülük olarak nitelendirilir. “Ama, iki konu arasında mahiyet farkı var” diyerek de işin içinden çıkamazlar. Artık, iktidar muhalefet ayrımı eski bakış açıları ile değerlendirilemez. Ülke yönetimi açısından muhalefet olan partiler, yerel yönetimlerde iktidardalar. Eskiden bir konuda iktidara yönelik eleştiri getirdiğinde, muhalefet söylediklerinin ya da yaptıklarının sonucunu çok önemsemiyordu. Biz muhalefetteyiz diye sıyrılmaya çalışıyorlardı. Artık birçok alanda muhalefet konforu sona erdi. Her alanda sınanmak zorundalar. Muhalefetin bu konularda sınanması, seçmen açısından önemli. Son yıllarda, seçmenin azımsanamayacak bir kısmı, muhalefetin iktidara yönelik her eleştirisini, rasyonel zemine oturtmadan satın alma eğilimindeydi. Şimdi seçmen, yerel siyaset ve hizmetler üzerinden muhalefet partilerini iktidarla karşılaştırma imkânına sahip. Muhalefet kesimleri de, uzun süredir cömertçe kullandıkları popülist söylemler konusunda eskisi kadar rahat olamayacak. Muhalefet söylemi, eleştirisi ve aktivizmi de rasyonel zemine oturmak zorunda. Bununla öyle ya da böyle yüzleşecekler...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.