Bahane ve algı üretme timleri

A -
A +
 
Bilgi kirliliği ile normal dönemlerde bile devletler ve kurumlar mücadele edemiyor. Kriz dönemlerinde ise bilgi kirliliği ve algı yönetiminin yol açtığı zararlarla, tüm dünya bir kez daha yüzleşti.  
Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere, Avrupa Birliği gibi farklı kurumlar bilgi kirliliği ile küresel mücadele için çağrı yaptılar.
Yerel, ulusal ve küresel iktidar mücadeleleri, dijital algı yönetimleri üzerinden gerçekleştiği için bilgi kirliliği her geçen gün artıyor.
Dünyada ana akım medyalar, sosyal medyanın haber ve yorum pratiğine kendilerini çoktan uydurdular.
Küresel kanaat önderleri bile bilgi kirliliğine katkı yapan uzmanlara dönüşmüş durumda. Daha koronavirüsün ne olduğunu anlamadan, dünyanın nasıl şekilleneceğini şimdiden tahmin eden uzamanlar birbiri ile yarışıyor.
Küresel düzeyde, farklı ideolojik ve dünya görüşüne sahip kampların kanaat önderleri, “hiçbir şey eskisi gibi olmayacaksa, en azından bizim yıllardır savunduğumuz ama bir türlü gerçekleşmeyen ütopyalarımıza uygun olsun” diye temennilerde bulunuyorlar.
Meselelere liberal bir yerden bakıyorsa, görüşlerini biraz günceller gibi yapıp, liberal reformların kararlı bir şekilde sürdürülmesiyle dünyanın daha iyi bir yere gideceğini iddia ediyor.
Sosyalist bir yerde duruyorsa, liberalizmin sonunun çoktan geldiğini, son darbeyi ise küresel pandemi krizinin indirdiğini ezberindeki cümlelerden söyleyiveriyor.
Aslında korona sonrası için yeni düzen arayışında esas mücadele ulusal devletlerin kendi içinde yaşanıyor. Ülkelerde farklı siyasi kamplar, krizden güçlü çıkmak için rakiplerini her türlü yöntemle aşağı çekmeye çalışıyor.
Muhalefet olmak bir konfor alanı sağladığından, iktidarlar için sınav biraz daha çetin geçiyor.
Ulusal düzeyde mücadelenin aslında en sert yaşandığı ülkelerden biri Türkiye. AK Parti’nin 18 yıllık iktidarı, muhalefetin farklı kanatlarını salgın krizinden önce çoktan konsolide etmişti. Dolayısıyla siyasetçisi, kanaat önderi ve medyası ile muhalefetin tüm kesimleri her krizi avantaja çevirmek için tetikteydi.
Bu bağlamda, iktidarın karonavirüsle mücadelesini de bir fırsat olarak gördüler. “Bahane ve algı üretme timleri” hazır kıta bekletiliyordu. Toplumun geniş kesimlerinin desteklediği her olumlu icraat “bahane üretme timleri” tarafından çeşitli bahanelerle itibarsızlaştırılmaya çalışıldı. Olumlu icraatlar, “algı üretim timleri” tarafından yeni tartışma başlıkları ile perdelenmeye çalışıldı.
“Hükûmet bu krizden de güçlenerek çıkarsa endişesi”, muhalefeti her gün yeni tartışma başlığı bulma mecburiyetinde bıraktı.
Kamuoyu anketlerinde, iktidarın koronavirüsle mücadelesine destek yüksek seviyelerde olduğu için bunu düşürmenin yolları arandı.
Hükûmetin salgınla mücadelesi üzerinden bir türlü yeni bir tartışma başlatılamadığı için farklı yollara sapıldı. Farklı konular tüketile tüketile sıra siyasilerden bürokratlara kadar indi.
Örneğin, başarılı bir bürokrat olan İletişim Başkanı Fahrettin Altun üzerinde oluşturulan bir algı kampanyası ile son günlerde yeni bir tartışma başlatılmak istendi.  
Algı, bir kısım gazete haberleri üzerinden Altun’un sanki Boğaz'da bir yalıda oturduğu izlenimi verilmeye çalışılarak başlatıldı. İlgili haberin görseline, Boğaz'daki yalı resimleri yerleştirildi. Ancak haberde kullanılan resimde Altun’un oturduğu evi falan yoktu.
Komşuları İletişim Başkanı’nın kendileri gibi küçük bir evde yaşadığını açıklayınca, algı timleri devreye girerek bu sefer, Altun’un eşi üzerinden tartışma genişletilmeye çalışıldı.
Ulusal ya da yerel iktidar mücadelelerinde tartışma başlıkları hızlı tüketildiği için, farklı odaklar sürekli yeni konulara ve kurbanlara ihtiyaç duyuyor.
Dijitalleşmenin getirdiği düzen bilgi kirliliğini yaymaya devam ettiği müddetçe, bir gün herkes kendini kurban konumunda bulacak. Dolayısıyla, bilgi kirliliği ve manipülasyonlarla mücadele için yasal mevzuatın ve kurumsal yapıların bir an önce oluşturulması şart...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.