Söke söke alırız!

A -
A +

Siyasi ve ekonomik istikrarı yükselen ülkeye sermaye akar.. Büyüme bizim hakkımız, söke söke alırız...
Dünya ekonomilerinde durgunluk yayılıyor. Ağa düşen son ülke Çin.. Önümüzdeki 5 yılda kalkınma hızını %2 olarak belirleyen G-20 toplantısında Çin maliye bakanı Lou Jiwei "daha yavaş büyümeyi kabul ettik" açıklaması gündeme bomba gibi düştü. Gelişmekte olan ülkeler ağır yara aldı. Gerek dünya bankası, gerek OECD gerekse IMF global büyüme hızlarını aşağı çekiyor. Buna karşılık ABD'nin toparlandığı öne sürülüyor. Tahvil alımlarını ekimde sona erdirecek olan FED'in faiz artışına 2015'in bahar aylarında başlayacağı yüksek sesle dile getiriliyor. Avrupa Merkez Bankasının ekonomiyi desteklemek için başlattığı uzun vadeli düşük faizli kredi uygulaması hayal kırıklığı ile sona erdi. 400 milyar euro'luk talepten söz edilen program 82 milyar euro ile sona erdi. Şirketlerden bankalara yoğun bir kredi talebi olmadığı için 0.15 faizli bu büyük kaynak düşük kapasite ile kullanıldı. Bu tablo Avrupa'da ekonomik durgunluğun ne kadar şiddetli olduğunu anlatıyor. ABD'de açıklanan göstergelerin tamamen maksatlı olarak "iyi" sunulmaya çalışıldığını görüyorum. FED bir taraftan ekonomide toparlanma hızlandı diyerek faiz artışına hazırlanıyor. Diğer yandan ocak ayında %3.7-%4 olarak öngördüğü büyüme hızını geçen hafta %2-%2.2 düzeyine çekiyor...
Perakende satışların arttığı açıklanarak, tüketimde iyileşme başladı deniliyor, ama enflasyon hâlâ yıllık %1.7'de.. Bu ne biçim iyileşme? Kabul edelim ki çok ustaca hazırlanmış bir plan uygulanıyor, yatırımcılar Wall Street'e yönlendiriliyor. ABD şirketlerinin hisseleri prim yapınca değerleri yükseliyor, böylece çok büyük evliliklere imza atıyorlar.
İkinci bomba: Faiz artış balonuyla gelişmekte olan ülkelere ağır bir darbe indiriliyor. Neden? Bunlar kullandıkları hızlı büyüme potasında kalırsa, 5 yıl sonra gelişmiş ülkeler sınıfına dahil olacak. O zaman ABD kime mal satacak? Sıcak para korkusuyla bu ülkeler faizleri yüksek tutmak zorunda kalır, enflasyon artar, tüketim azalır, büyüme hızları da düşer. Plan bu! Gelişmekte olan ülkeler hep ABD'ye muhtaç olsun..
Uluslararası kredi kuruluşları da ABD'nin emrinde, kasten gelişen ülkelerin notunu arttırmayarak, sermaye girişlerini engellemeye çalışıyorlar. Ama mızrak çuvala sığmıyor. İşte bakın, İsviçre'nin en büyük bankalarından Credit Suisse, 2014-2030 arasında gelişmekte olan ülkelerin dolar bazında borsada işlem gören hisse senetlerinin piyasa değerinin yükselmesinde en hızlı artışı, %16.5 ile Türkiye'nin göstereceğini öngördüğünü resmen açıkladı. Siyasi ve ekonomik istikrarı yükselen ülkeye sermaye akar.. Büyüme bizim hakkımız, söke söke alırız...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.