Kızdırma beni!

A -
A +
Yıldırım kabinesinde yer alan bakanlar hem tecrübeli, hem de çok bilgili.. Ekonomi yönetiminin tek elden çıkarılması son derece isabetli bir karar. Sorumluluk alanı tek elden kurtarıldı, 3 başbakan yardımcısına paylaştırıldı. Yıkıcı medya bu tablonun yönetimde çatışmaya yol açacağını söylüyor. Yalan söylüyor.. Zerre kadar alakası yok.. Yabancı yatırımcılar ne ekonomi yönetimine bakar ne de görev dağılımına.. Onların dikkat ettiği tek bir gelişme var. Türkiye büyüyor mu? Büyüyorsa, şirketler de büyür, hisseleri prim yapar.. Onlar da rahat rahat hisse senedi alır!.. İş budur, gerisi hikâye.. Tabii maksat üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olunca, ortaya işte böyle TARAFLI bir yayın çıkar... Türkiye’nin kredi notunu diğer iki reyting kuruluşunun aksine yatırım yapılabilir seviyenin altında tutan kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor’s 27 ay aradan sonra görünümü düzeltti. Negatiften durağana çıkarttı. Ardından dün yayımladığı raporda Türkiye’ye övgüler düzdü. S&P raporunda artan tüketici talebinin Türkiye ekonomisinin büyümesini destekleyeceğini belirterek, bu yıl ve gelecek yıl büyümenin yüzde 3.4 seviyesinde olmasının beklendiğini kaydediyor.. 
Raporda, “Bu yıl Türkiye, gelişmiş piyasalarda yatırımcıların kârlarının düşük ya da negatif seviyede olmasından dolayı yatırımcıların daha fazla kâr arayışında olmasından ve Avrupa Merkez Bankası’nın duruşundan yararlanabilir. Türkiye ayrıca bazı diğer gelişmiş ekonomilere kıyasla ülkenin net enerji ithalatçısı olması ve Çin ekonomisinin etkilerine daha az maruz olmasının avantajlarını da yaşıyor” ifadelerine yer veriyor... Raporda, tüketici talebinin dışsal ve yerel zorluklara karşı direncini ispatladığı ifade edilerek “Tüketiciler bir kez daha Türk ekonomisini güçlendiriyor. Deniliyor. Yabancı yatırımcı bu raporları dikkate alıyor. Böyle olumlu değerlendirmelerden sonra Türkiye’nin kredi notunun arttırılacağını çok iyi görüyor. İşte bunun için Türk hisse senedi ve tahvillerine toplam 76.6 milyar dolar bağlamış durumda. Masabaşı ekonomist bozuntularının kendi hayal dünyalarındaki palavralarına kimse inanmıyor. Kendileri çalıp kendileri dinliyor. Aslında ciğeri beş para etmezlerden söz ederek kıymetli sütunlarımızı boş yere işgal ediyoruz. Ama gerçeklerin bilinmesinde büyük yarar olduğu için söz etmek zorunda kaldık...
Türk ekonomisinde istikrarlı iyileşme devam ediyor. Reel kesim güven endeksi mayısta 109.8 puan oldu, kapasite kullanım oranı %75.7 seviyesine yükseldi. Merkez Bankası rakamlarına göre son 3 aydaki toplam sipariş miktarı ve mal stokundaki artış yüzleri güldürdü. Endeksin 100 değerinden büyük olması ekonomik faaliyetlerde iyimser görünüm; 100'den küçük olması ekonomik faaliyetlerde kötümser görünüm, 100 olması ise ekonomik faaliyetlerde istikrarlı görünüm olduğunu gösteriyor. İmalat sanayinde kapasite kullanım oranı ise mayıs ayında bir önceki aya göre 0.4 puan artarak yüzde 75.7 seviyesinde gerçekleşti. Ekonomik güven endeksi mayısta bir önceki aya göre yüzde 12 artışla 82.26'ya yükseldi. Güven endeksindeki artış, hizmet sektörü ve tüketici güven endekslerindeki artışlardan kaynaklandı. Merkez Bankasının faiz operasyonundan sonra gösterge tahvile yoğun alım gelmesi, kurların gevşemesine yol açtı. Fon girişiyle birlikte yerli yatırımcılar bankadaki döviz hesaplarını boşaltmaya başladı. Geçen hafta 1.6 milyar dolar son 3 haftada 8.7 milyar dolar sattılar. Böylece toplam döviz hesap tutarı 156.3 milyar dolara geriledi. Nisan sonunda bu rakam 181 milyar dolardı.
Hesapların boşaltılmasının TL’nin güçlü kalmasında önemli payı var. Bu tablo devam ettiği sürece kurlar düşük kalacak.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.