Batan geminin kaptanı!

A -
A +

Avrupa Birliği, ABD’nin sembol teknoloji devi Apple’a 13 milyar avro vergi cezası keserek başına büyük bir bela aldı. Aslında buna "kendi kaşındı" demek daha yerinde olacak. 30 Ağustos’ta Avrupa Komisyonu, İrlanda’nın Apple'a yasa dışı biçimde vergi avantajı sağladığı hükmüne vardı. Komisyon, karar doğrultusunda İrlanda hükümetinin 13 milyar avro vergi almasına karar verdi. Avrupa Komisyonu bu kararıyla ABD ile ticaret savaşını resmen başlattı. Sen misin Apple’a ceza kesen!.. ABD adalet bakanlığı da 2008’deki defteri açtı, Alman Deutsche Bank’a 8 sene önce Amerika’da yaşanan mortgage (ipotekli) konut kredilerinde hatalı işlem yaptığı gerekçesiyle 14 milyar dolar ceza kesti. Burada yaşanan olaydan daha çok zamanlamaya dikkatinizi çekmek istiyorum!.. ABD bu hamlesiyle, negatif faiz dolayısıyla krize giren banka sektörüne en ağır darbeyi indiriyor. Volkswagen de sırada. ABD, karşısında güçlü Avrupa istemiyor. Avrupa’yı çökertmek için de en güçlü ülkesini yıkmayı hedefliyor.

Aslında bu yaşanan olaya biraz yukarıdan bakarsak ABD'nin Avrupa Birliği içinde bir ajan provokatörü varmış gibi geliyor. Onu kullandı, istediğini elde etti sanki... 
Deutsche Bank’ın içine girdiği sermaye zorluğu diğer bankalara da yayılıyor. Ülkenin ikinci büyük bankası Commerzbank da temettü ödemelerini askıya aldığını açıkladı. Banka yeniden yapılanma çerçevesinde 10 bin kişiyi işten çıkaracak. Bankanın yeniden yapılanması için 1 milyar avroya ihtiyaç varmış. Avrupa Merkez Bankası’nın negatif faiz politikası nedeniyle faiz marjları azalıyor. Kârları azalınca zarar ediyorlar, sermaye açıkları büyüyor. İşin özü şu: Bankalar mevduata artı faiz veriyor.. Kredi olarak satamadıkları para  Avrupa Merkez Bankasında tutulunca eriyor.. Aradaki fark zarar yazılıyor.  Avrupa Merkez Bankası'nın varlık alımları nedeniyle kârlılıkları düşen Alman bankaları, maliyetlerini telafi etmek için kurumsal ve bireysel müşterilerinden aldıkları ücretleri artırıyorlar. Bu defa mudi sayısı azalıyor. Şimdi Avrupa da ABD’li bankaları köşeye sıkıştırmaya çalışacak. SONUÇ: ABD güçlü Avrupa istemiyor.
Avrupa Merkez Bankası büyümeyi desteklemek için radikal bir şekilde negatif faiz politikasını tercih etmeyi sürdürüyor. Bu gelişme bankaların uzun vadeli kredilerden elde ettiği gelirle kısa vadeli borçlanma maliyetleri arasındaki gelirleri ortadan kaldırarak bankaların gelir sağlama yeteneklerini baltalıyor. Birçok Avrupa bankası, küresel piyasaları sarsan 2008 krizi sonrası yeniden yapılanmada geç kaldı. İtalyan bankaları milyarlarca avroluk kredileriyle "Avro Bölgesi"nin ekonomisi için ciddi bir risk oluşturuyor.
Birçok banka mortgage odaklı enstrümanlar dolayısıyla para cezaları ile karşı karşıya kalabilir. Bu durum bankaların sermaye tamponlarının artmasına neden olabilir. Deutsche Bank hisseleri bu yıl yüzde 50’den fazla düşüş yaşadı. Ucuz alım fırsatı arayan yatırımcıların desteği bile bankayı kurtarmaya yetmedi ve üst üste iki gün rekor tazeledi. Avrupa krize girerse ABD bundan yakasını kurtaracak mı? Hiç sanmıyorum. Peki öyleyse neden yangına körükle gidiyor? Komik ama, batan geminin kaptanı olmak istiyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.