Lobi Bakanlığı kurulmalıdır!

Türkiye’nin kendisini yurt dışında kalıcı biçimde tanıtması için lobi faaliyetlerinin planlı programlı yapılması şarttır. Bunun için acilen "Lobi Bakanlığı" kurulmalıdır. Bu bakanlığın bir bütçesi olmalı, harcamalarını buradan yapmalıdır. Biz ağzımızla kuş tutalım, yabancı ülkelere kendimizi anlatamadığımız sürece aleyhimizde oluşacak algı operasyonlarını asla önleyemeyiz. Lobicilik denince akla ilk gelen ülke Amerika'dır. ABD hakkındaki hem bilgilerimiz yetersiz, hem de bilgisi olduğunu iddia edenler etkisiz.. Her İngilizce bilen ya da bildiğini sananlar ülkemizin yurt dışında propagandasını yapamaz. Türkiye’nin ABD Kongresinde staj yapan kaç öğrencisi var söyler misiniz? Yok tabii ki.. Beğenmediğimiz Ermeniler ne yapıyor biliyor musunuz? 18 yaşını bitiren gençleri ABD’de başta kongre olmak üzere iş yerlerine stajyer olarak gönderiyorlar. 45 yıldan beri bunu düzenli yapıyorlar. ABD’yi anlamak istiyorsak önce lobiciliği anlamamız lazım. Üniversitelere "Lobi Dersleri" konulmalı, gençlerimiz mutlaka bilgi sahibi yapılmalıdır. Bakın FETÖ 30 yıldan beri lobi faaliyetlerini planlı bir şekilde uyguluyor. Bu yüzden ABD Gülen’i iade etmiyor. Neden? Çünkü yüzde 100 haklı olduğumuz bu davada bize inanmıyor. Binlerce dosya gönderdik kapağını bile açmıyor. Neden? Çünkü onlarda oluşan kanaati yıkamadık. Lobicilik yapamadık. Bölük pörçük açıklamalarla onları ikna edemedik. Buna karşılık Gülen'in adamları Türkiye'nin aleyhinde müthiş bir kara propaganda yaptı.. Lobicilik nedir biliyor musunuz? Nüfuz satın alma sanatıdır... Türkiye lobi faaliyetleri için geçen sene 500-600 bin dolar harcamış. Bu çok komik bir rakam. Suudi Arabistan’ın yılda lobi için 30 milyon dolar harcadığını biliyor musunuz? Düşünün Suudiler bile bu kadar büyük bir para ayırıyorsa bizim en az, 50 milyon dolar harcamamız gerekmiyor mu? Topu topu 200 milyon lira.. 1 trilyonluk ekonomide 200 milyonun lafı bile olmaz. Ama bunu bir defalık değil, sürekli yapmalıyız. ABD'de güçlü bir lobicilik faaliyeti yürütülebilmesi için Washington'daki “düşünce kurumları” ile çok yakın iş birliği sağlamalıyız. Bunu özel sektör yapmalı, devlet teşvik etmeli. Ayrıca Türkiye'ye karşı çalışma yapanları engellemek için ABD sistemi içinde kanuni girişimde bulunacak bir kurum da kurmalıyız. Sürekli tazminat davaları açarak onları rahatsız etmeliyiz. Hükûmet kanadından bu konuda tek ses çıkmalı. Herkes kendi düşüncesini söyle-me-me-li.. Ve hepsinden önemlisi bu bakanlığın tüm faaliyetleri son derece gizli yürütülmeli... Sistemli ve disiplinli bir çalışma içine girmeliyiz. Bugün Amerika’da 400 bin Türk var.. Peki bunların kaç tanesi ABD vatandaşı.. Bilmiyoruz. Azerbaycan’da bile Lobi Bakanlığı var. ABD Kongresinde Türkiye aleyhine bir yasa tasarısı gündeme geldiğinde bizi savunacak tek bir ABD milletvekili yok. Bunların sayılarının artması kaliteli lobicilikle olur. Düşünce kuruluşlarını çok yakın markaja almalıyız. Onlarla çok iyi bir ilişki kurmalıyız. Ülkemize davet ederek en üst düzeyde ağırlamalıyız. Hediyelere boğmalıyız. Artık devir değişti. Yeni düzen böyle işliyor. Dünya ülkesi olmak istiyorsak Lobiciliği devlet politikası olarak uygulamalıyız. Hangi hükûmet gelirse gelsin, bu politika aynen devam etmelidir. Türkiye ancak bu şekilde lig atlar, gelişmiş ülkeler sınıfındaki yerini alır. Bakın dev projeleri teker teker hayata geçiriyoruz. Bunun için milyarlarca dolar harcıyoruz. Vatan kazanıyor, ülke kazanıyor... Gönülden tamam. Ama dışarıda kimsenin haberi olmuyor. Kendi kendimize gelin güveyi oluyoruz.. Başarılarımızı neden lobicilikle taçlandırmıyoruz? Neden?