Rakamlar yalan söylemez!

A -
A +
Son dönemde yaşanan olumlu gelişmeler piyasaları çok olumlu etkiliyor. Hisse senetleri tarihî zirvede.. Ülkeye yağmur gibi fon giriyor. Türk Lirası değer kazanıyor. Dolar eriyor.. Faizler düşüyor.. Peki bu tablo kendiliğinden mi oluştu? Elbette ki hayır. Düşmanlar algı operasyonu yaparak, ülkeyi son derece kötü göstermeye çalışıyor. Masabaşı raporlar düzüyorlar. Ama mızrak çuvala sığmıyor. Açıklanan göstergelere bakıldığında gerçek resmin çok daha farklı olduğu görülüyor. Türkiye referanduma gidiyor, ekonomi şahlanıyor. Reel kesim güven endeksi şubatta son 7 yılın en büyük artışını göstererek 105.3’e tırmandı. Yükselişte gelecek aylara yönelik ihracat ve satış beklentilerinin artması etkili oldu. Ekonomik güven endeksi tüketici ve üreticilerin mali durumları, genel ekonomiye bakışları ve gelecek dönem beklentileriyle, harcama ve tasarruf eğilimlerini ölçen çok önemli bir gösterge. Yani buradan çıkan sonuç şu: Üretim yaparak para kazanan reel sektörün ekonomiye olan güveni artıyor. Güven artınca sanayinin çarkları hızlı döner, sonuçta büyüme hızımız artar. Ziraat Bankası, Kuzey Marmara Otoyolu ve 1915 Çanakkale Köprüsü başta olmak üzere ulaşım ve altyapı sektörlerine bu yıl en az 7 milyar dolarlık yatırım yapacağını açıkladı. Bu destekle dev projelerin hayata geçmesi kolaylaşacak. İspanya'nın ikinci en büyük bankası Banco Bilbao Vizcaya Argentaria Garanti Bankası'nın %9.95’lik hissesini satın alarak, banka üzerindeki payını %49.85’e yükseltti biliyorsunuz. İspanyol bankasının bu satın alma karşılığında ödeyeceği yaklaşık 1 milyar dolar piyasaya girecek...
Bitmedi. Yapı Kredi Bankası Avrupa’da 600 milyon dolarlık eurobond satışına çıktı. 2022 yılında ödeyeceği borçlanma kâğıtlarına 2 milyar dolar talep geldi. 250'nin üzerinde yatırımcı banka tahvilini almak için âdeta yarıştı. Bu başarı, Türkiye’nin döviz cinsinden borcu yönetebilmesine duyulan güveni net bir şekilde göstermiyor mu? Not indirimine kimsenin kulak astığı yok. Hazine müsteşarlığının hafta başında 2027 vadeli eurobond satışıyla elde ettiği 1 milyar 250 milyon dolar da kasamıza girdi. Bir haftaya 2 milyar 750 milyon dolar topladık. Fena mı? Varlık Fonu müthiş bir hızla büyüyor. Bu fon ne yapacak biliyor musunuz? Yurt dışında katma değeri yüksek mal üreten şirketleri satın alarak yurda getirecek. Yani özel sektörün yıllardır yapmadığı veya yapamadığı operasyonu gerçekleştirecek. Montajcılıktan kurtulacağız.. Böylece hem ihracatımız hem de kazandığımız döviz artacak. Cari açığımız daralacak.
Son bir not: Avrupa ekonomisine ait açıklanan veriler krizin sona erdiğini gösteriyor. 19 üyeden oluşan Euro Bölgesi’nde ocak ayında enflasyon yıllık bazda %1.8’e yükseldi. Avrupa Merkez Bankası’nın hedeflediği %2’lik rakama çok yaklaşıldı. Avrupa 2016’nın son çeyreğinde %1.7 büyüdü.. İşsizlik oranı %9.6 ile son 8 yılın en düşük seviyesine indi. İmalat ve hizmet endeksleri tahminleri aştı. Türkiye ihracatının %50’lik kısmını Avrupa’ya yapıyor. Geçen sene onlara 74 milyar dolar tutarında mal sattık. Avrupa'nın iyileşmesi bizim ihracatımızın artması demek.. Rakamlar asla yalan söylemez. Sadece doğru okuyun yeter...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.