Tekrarı yok bunun!

A -
A +
Referandumun üzerinden 1 hafta geçti. Tartışmalar hâlâ devam ediyor. Hayırcılar evetçilere saygı göstermiyor. Tam tersine protestolarını sürdürüyor. Neymiş, %51 kabul anayasa değişikliği için yeterli değilmiş. En az %70 olmalıymış.
Yalan.. %70 evet çıksaydı, asıl o zaman baskılar arttı bu sonuç alındı, diyeceklerdi.
Son derece demokratik bir seçim yapıldı. Bu sonucu hazmedemeyenlerin ellerindeki en büyük delil. Mühürsüz oy pusulaları ile zarflar.
Yeri gelmişken şunu söyleyeyim. Yüksek Seçim Kurulu neden zarfların ve pusulaların üzerine kendi amblemini vurmaz; anlamıyorum. Bunları basılı olarak dağıtılsaydı, bu olayların hiçbiri gündeme gelmeyecekti.
Zarfları ve pusulaları mühürlemek sandık görevlilerinin sorumluluğunda değil mi? Evet.. Peki öyleyse CHP ve HDP neden kendi adamlarından hesap sormak yerine suçu başkasının üzerine atıyor. Şunun için. Umduklarını bulamadılar. İstedikleri olmadı. Kaybettiler. Tutunacak dalları kalmadı. Yurt içinde bütün kapılar yüzlerine kapandı. Dışarıdaki ülke düşmanlarını tetikliyorlar. Onları tahrik ederek, halk iradesini yok saydırmak istiyorlar. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) terör hamiliği yapan raporuna dört elle sarıldılar. Şu gerçeği kabul etmemiz lazım. Hainlerin yurt dışındaki lobi faaliyetleri vatanperverlerden çok daha güçlü. Çünkü yıllarca bu yılanları beslediler. Şimdi üzerimize salıyorlar. Bizim de aynı silahları kullanmamız lazım. Bakın her olayda karşımızda "haçlı ordusu" çıkıyor. Eteklerindeki taşları döküyorlar. Ama nafile. İşlem tamam.
Bazı yaşı büyük beyni küçük yazarlarımız olayı şöyle yorumluyor:
“… Efendim maç 1-0 sona erdi ama bu sonuç deplasmanlı turnuvalarda en tehlikeli olanıdır. Üstelik maç hakemin yanlış penaltısı ile 1-0 bitmişse, 3 puanın üzerine huzurla oturmak kolay olmaz…"
A benim okumuş (!) oğlum. Senin futbol bilgin kısır. Bu maç şampiyonluk maçıydı. Yani final maçı. Final maçları tek devreli oynanır. 90 dakika berabere biterse 30 dakika uzatılır. Yine sonuç değişmezse penaltı atışlarına geçilir. Biri mutlaka galip gelir. Bizim 16 Nisan maçımız uzatmaya da gitmedi, 90 dakika sonunda evetçiler %51’le galip geldi. Bunun deplasmanı yok. Maçta hakemin kararı değişmez. Hakem millettir. Verdiği karar doğrudur. İster beğenin ister beğenmeyin. Bu sonuca katlanacaksınız. Çatlasanız da patlasanız da!.. 
Evetçiler kupayı kaldırdı... Aslanlar gibi zafer elde ettiler. Şimdi şampiyonluğun tadını çıkaracaklar haklı olarak.
Haa, hatırlatayım, bu maçın tekrarı yok.
Yüksek Seçim Kurulu CHP’nin referandumu iptal başvurusunu 1’e karşı 10 evet ile reddetti. Kurul yüksek hâkimlerden oluştuğu için kanunen karar temyiz edilemiyor. Anayasa Mahkemesinin görev alanına da girmiyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin konusu hiç değil. Burada millî irade var. Evet ile hayır arasında 1 milyon 380 bin oy fark var.
Son sözüm muhalefete. Çoğunluğun oyuna saygı duyun. Duymazsanız, kendiniz kaybedersiniz. Hiç kimse kanunların önünde farklı değildir. Özgürlükler otoritenin bittiği yerde başlar. Meclisi boykot gibi lafları ağzına almayın. Size gönül verenleri tahrik etmeyin. Bizim normalleşmeye ihtiyacımız var gerginliğe değil. Adam gibi susun oturun, 16 Nisan’ı unutun, işinize bakın. Sistem değişti, tıkır tıkır çalışıyor. Şimdi büyümemiz lazım. Çok vakit kaybettik. Halkın mutluluğu iş'tir, güvendir huzurdur. Ekonomi güçlenirse herkesin yüzü güler. Unutmayın siz de bu geminin içindesiniz. Siz bize nasıl katlanmakta zorlanıyorsanız, biz de aynı duygular içindeyiz. Ama ne yapalım ki bu bizim talihimiz. Çaresiz birlikte yaşamaya mecburuz. 
Analar ve babalar yaramaz çocuklarını hem döver hem sever.. İşte öyle bir şey...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.