Kaçacak yer yok!

ABD’nin piyango başkanı Donald Trump’ın ilk 100 günlük karnesi tepeden tırnağa zayıflarla dolu. Çıkardığı kararnameler ya yargıdan döndü, ya da kongreden. Özetle hiçbir vaadini yerine getiremedi. Attığı tweetlerle kendini tatmin ediyor. Harvard Üniversitesi ünlü siyaset bilimci ve dış politika uzmanı Prof. Dr. Stephen Walt Trump’ı “ABD tarihinde bu kadar kendini düşünen bir başkan görülmedi” diyerek tanımlıyor. Dr. Walt’a göre, Trump dış politikada pek çok gaf yaptı, yapmaya da devam ediyor. Özellikle Çin ve Kuzey Kore konusunda. Trump’ın Orta Doğu politikası çelişkilerle dolu. Güven vermiyor. Trump, bir yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan’la işleyebilir bir ilişki kurmak istiyor, diğer taraftan Irak ve Suriye’de YPG’yi destekliyor. Orta Doğu konusunda Trump’tan iyi bir karar beklemiyorum…

20 Ocak'ta Beyaz Saray'a giren Başkan Donald Trump'ın ilk 3 aylık bilançosu tek kelime ile felaket. Dünyanın en büyük ekonomisi 2017 yılının ilk çeyreğinde 0.7 genişleyerek son 3 yılın en düşük büyümesini gösterdi. Bir önceki çeyrekte %2.1 olan büyüme hızının üçte biri. Trump’ın ekonomi vaatlerini gerçekleştirmemesi Amerikan halkı üzerinde büyük bir hayal kırıklığı meydana getirdi. Tüketici harcamalarının ilk çeyrekte 0.2’lik artışla 8 yılın en düşük seviyesine inmesi moral bozukluğu ve korkuların en üst düzeye çıktığını gösteriyor. Bazı analizlere göre bu tablonun oluşmasında soğuk hava şartlarının etkisi var. Ama geçen yıl da aynı hava şartları hâkimdi. Dolayısıyla bu gerekçe pek inandırıcı gelmiyor. 

ABD başkanlığı Trump’a bayağı ağır gelmiş. Baksanıza “Oval Ofis’e gelmeden önceki hayatımı arıyorum” diyor. Çok enteresan değil mi? 320 milyon Amerikalının dört gözle kendilerini düzlüğe çıkaracak adımları atmasını bekledikleri isim “Ben bu başkanlığı sevmedim, eski günlerimi özlüyorum” diyor. Trump kaçmak mı istiyor? İzlediği politika artık çok net. Kendisinden önceki Başkan Obama’nın aldığı bütün yasakları hayata geçirmek.. Bütün olumlu adımlarını yasağa çevirmek. Trump Başkan Reagan’ı örnek alıyor. Beyaz Saray Muhabirlerinin geleneksel yemeğine “son derece sıkıcı” diyerek katılmadı. 36 yıllık geleneği bozdu. Aynı yemeğe Başkan Reagan da 1981 yılında katılmamıştı. Ama Reagan o tarihte suikasta uğradığı için yaralanmıştı. Türk-ABD ticari ilişkileri askerî alanda yaşanan karmaşık tablo yüzünden bozulabilir mi? Derin Amerika’nın Türkiye bakışı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 16 Mayıs’ta Başkan Trump’la yapacağı görüşmede ortaya çıkacak. Ancak hemen belirtmek gerekirse, siyasi ve askerî alanda yaşanan olaylar ekonomik hayata yansımıyor. İşte bakın Türkiye’nin AB süreci bitti denildiği anda Avrupa zeytin dalı uzattı. 

Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Türkiye'nin sadece AB üyeliğine aday bir ülke olmadığını aynı zamanda AB'nin stratejik ortağı olduğunu belirterek, "AB olarak üyelik müzakerelerinin devam ettiğini söyleyebiliriz. Askıya alınmadı, sona ermedi" dedi. Mogherini, "Avrupa Birliği, istikrarlı, güvenli, ekonomik olarak başarılı ve demokratik bir Türkiye'den yana" şeklinde konuştu. Türkiye'nin birçok farklı konuda önemli bir partner ve aktör olduğunu belirten Mogherini, "Bizim niyetimiz hiçbir zaman Türkiye'ye veya Türk halkına zarar vermek olmadı, olmayacak da. Aksine biz, tüm Avrupa Birliği ve Türkiye vatandaşları için birçok alanda yapıcı iş birliği amacındayız" diyor... 

Evet mayıs ayı çok büyük siyasi ve ekonomik olaylarla geçecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan yarın Soçi’de Başkan Putin’le çok önemli bir görüşme yapacak. S-400 füzeleri gündemde. Suriye politikası masaya yatırılacak. 14 Mayıs’ta Çin ziyareti ile iki ülke arasında yepyeni bir sayfa açılacak. 16 Mayıs’ta Başkan Trump’la kritik bir buluşma var... Piyasalara gelecek olursak. Mayıs aylarında borsada %70-80 düşüş yaşanır. Bu sene de aynı resmi görebiliriz. Ay başında satıp ay sonunda hisse alanlar iyi para kazanırlar. Riske girmek istemeyen yatırımcılara önemle hatırlatıyorum.