Ok yaydan çıktı!

A -
A +
16 Nisan referandumunda kabul edilen anayasa değişikliği gereği yürütme yetkisi kazanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK parti 3. Olağanüstü büyük kongresinde 1414 delegenin oyu ile yeniden genel başkanlığa seçildi. Yüz binlerin alkışları arasında 998 günlük hasret sona erdi. Aslında hukuken ayrılık vardı, gönüller birdi. Şimdi ikisi birleşti. Erdoğan tarihî bir konuşma yaptı:
“…İster partimizi kapatmaya çalışsınlar, ister sokakların altını üstüne getirsinler, ister 15 Temmuz'da olduğu gibi canımıza kastetmeye çalışsınlar, biz bu yoldan dönmeyeceğiz. Allah'a can borcumuzdan, milletimize hizmet borcumuzdan başka kimseye eyvallahımız yoktur olmayacaktır! Yarın milletimizin karşısında boynumuz bükük mahcup durmaktansa, bugün içeride ve dışarıda alçakların karşısına dimdik durur kaderimize boyun eğeriz. Türkiye huzura kavuşana kadar OHAL’i kaldırmayacağız...” 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın genel başkanlığa dönüşü AK Parti'yi bölünüp parçalanmaktan Türkiye’yi siyasi krizden kurtardı. ANAP ve DYP’nin nasıl eridiğini hatırlayın. Türkiye koalisyonlara mahkûm olmuş, ekonomik krizler altında ezilmişti. Sonunda AK Parti iktidarı doğmuştu. Bu yeni hamleyle Türkiye yükselişine kaldığı yerden devam edecek. Hızla büyüyecek. Avrupa ve ABD bu tabloyu gördüğü için önümüzü kesmek için terör örgütlerine açık destek vermekten çekinmediler. Almanya 15 Temmuz darbecilerine kapılarını sonuna kadar açtı. Onlara maaş bile bağladı. Yunanistan vatan hainlerini iade etmedi. Belçika, Hollanda, Fransa, İsviçre, Avusturya aynı şekilde düşmanlarımızı bağrına bastı. ABD, PKK’nın uzantısı PYD/YPG’yi silahlarla donattı. Maksatları çok açık. Türkiye güçlenmesin, siyasi ve ekonomik krizlerle boğuşsun.
Amaçları, biz onlara muhtaç olalım, onlar dilediklerini yaptırsınlar!.. Boşuna uğraşıyorlar. Artık ok yaydan çıktı. Bizi yeni gücümüzle kabullenmek zorundalar. İster beğensinler, ister beğenmesinler. Daha düne kadar AK Parti'yi bölmek için Abdullah Gül üzerinden oynanan liderlik oyunu sahneye konulmak istenmedi mi? Bunu bizzat Deniz Baykal üstlenmedi mi? Abdullah Gül, kongreye katılmadı. Sadece bir mesaj gönderdi.. Oysa o mesajı kürsünden okusaydı, gönüllerde taht kuracaktı. AK Parti şimdi fabrika ayarlarına geri dönecek, 2002’deki aşkıyla yepyeni kadrolarla reformları hayata geçirecek. Yeteneğe göre atama yapılacak. FETÖ’nün izleri temizlenecek. Şimdi hedef 2019 seçimleri. Bu tarihî değişim, bu yeniden doğuş, vatanımıza milletimize hayırlı olsun, Allah utandırmasın...
            ***
Seçim kampanyası sırasında Ruslarla yaşanan ilişkiler yüzünden sıkıntılı günler geçiren hatta azledilmesi gündeme gelen Başkan Trump, ilk yurt dışı gezisini şaşırtıcı bir şekilde Suudi Arabistan’a gerçekleştirdi. Biliyorsunuz Trump’ın ilk icraatı, 7 Müslüman ülke vatandaşlarının ABD’ye vize yasağı koymak oldu. Silahın gözü kör olsun. Suudi Arabistan’da yaklaşık 350 milyar doları bulan ikili anlaşmalara imza atıldı. Bunun 110 milyar dolarlık kısmını silah ve askerî mühimmat anlaşmaları oluşturuyor. Trump, Pentagon'un isteğini yerine getirdiği için çok ama çok mutlu. Sevincinden yerinde duramadı, kılıç dansı bile yaptı. Suudi Arabistan da mutlu.. Zira 11 Eylül saldırılarının ardından el konulmak istenen ABD’deki 750 milyar dolarlık servetinin 350 milyar dolarını kurtardı. Ödemeleri bu kaynaktan yapacak. Suudiler tanesi 6 milyar dolar olan 150 adet Blackhawk helikopter satın aldı. Kral, ülkesini muhtemel bir darbe harekâtına karşı korumak istiyor. Düşmanlarına gözdağı veriyor. Oysa CIA ajanı Robert David Steele, Suudi Arabistan ve ABD’nin DEAŞ’ı birlikte kurduklarını söylüyor. İsrail ve Filistin arasındaki kavgayı bitirmek için barış elçiliğine soyunan Trump, terörle mücadelede İslam dünyasına birlik çağrısında bulunuyor. Kim için DEAŞ’la mücadele için. Komik değil mi? Hem düşman oluşturuyorlar, sonra onu yok etmek için silahlanıyorlar.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.