Olmaz olsun!

A -
A +
Terör örgütlerinin üssü hâline gelen Almanya, Türkiye'ye karşı resmen siyasi bir savaş başlattı. Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, 7 - 8 Temmuz tarihlerinde G-20 Zirvesi için Hamburg’a gidecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türklerle bir araya gelmesine izin verilmeyeceğini, böyle bir etkinliğin mümkün olmadığını söyledi. Geçen sene de Cumhurbaşkanı’nın telekonferans yoluyla yapacağı konuşma engellenmişti. Peki Almanya'nın bu saldırgan tutumunun sebepleri neler? Alman gazetesi Die Welt'in Türkiye muhabiri Deniz Yücel'in tutuklanmasının ardından Almanya'daki bazı siyasetçiler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendi ülkelerinde toplantı yapmasını istemiyor. İşi o kadar abarttılar ki, Cumhurbaşkanlığı korumalarının Washington’da vatan hainlerine ders vermesini bile hazmedemediler. Bu korumaların Hamburg’daki G-20 zirvesine gelmesin diyorlar.
Türkiye de haklı olarak İncirlik’te görevli Alman askerlerin, Alman milletvekilleri tarafından ziyaret etmelerine izin vermedi. Onlar da İncirlik’ten çıkıp Ürdün’e gitme kararı aldı. Güle güle. FETÖ, PKK ve DHKP-C gibi terör örgütlerini kendi himayesinde barındıran Almanya, Türkiye'ye ise antidemokratik uygulamalarla saldırıyor. Teröristlerin Türkiye aleyhinde konferans düzenlemesine izin veriyor. Televizyonlarda açık oturumlara katılmalarına göz yumuyor. Düşmanımın düşmanı dostumdur, felsefesiyle hareket ediyor. Atina’nın, Yunanistan’a kaçan FETÖ’cüleri neden iade etmediği ortaya çıktı. Syriza vekili Mustafa, ekonomik krizdeki ülkesinin Almanya’nın baskısı nedeniyle iade işlemlerini durdurduğunu açıkladı. Görüyorsunuz, Türk düşmanlarına nasıl sahip çıkıyorlar. 
Terör örgütlerini Türkiye'ye karşı kullanmak için elinde bulunduran Almanya'yı asıl kudurtan Türkiye'nin ekonomisiyle dünyada söz sahibi hâline gelmesi. Almanya Türkiye'nin kendilerine bağımlı olmasını istiyor. Dev projelerle gücüne güç katan Türkiye, Almanya'nın açık hedefi hâline geldi. 2018'de ilk etabı hizmete girecek olan üçüncü havalimanı Frankfurt Havalimanı'nı devre dışı bırakacak. Bunun yanı sıra İstanbul'un finans merkezi hâline gelmesiyle yabancı sermaye Almanya yerine Türkiye'yi tercih etmeye başladı. Almanya yılın ilk çeyreğinde %0,6 büyüdü. Türkiye ise %5’lik artışla göz kamaştıran bir büyüme hızı elde etti. Katar krizinde Türkiye’nin oynadığı dostane tavır karşılığında iki ülke arasındaki ticaret hacmindeki büyük artış Almanya’nın moralini bozan bir başka gelişme oldu. Türkiye’nin silah sanayinde gösterdiği üstün başarıdan çok rahatsız oldular. Bizim Almanya’dan aldığımız tankların yedek parçalarını vermiyorlar, hem de imzaladıkları anlaşmaya rağmen. Bütün bu gelişmeler, Türkiye’nin gelişmiş ülkeler sınıfına geçme yolunda büyük adım attığını gösteriyor. İşte buna tahammül edemiyorlar. Dünya kamuoyu önünde ne demokrasi tanıyorlar, ne insan hakları. Varsa yoksa kendi çıkarları. Olmaz olsun!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.