Ateş bacayı sardı!

A -
A +
Milenyumdan bu yana kullandığımız akıllı telefonlar olmasaydı hayatımız nasıl olurdu? diye mutlaka düşünmüşsünüzdür. Zira o kadar insafsız bir alacaklı ki, ne uykuda rahat bırakıyor, ne tuvalette. Kaçacak yeriniz yok. Telefonsuz evden çıktığınız olduğunda kendinizi çıplak hissediyorsanız, geçmiş olsun, siz de hipnoz kervanındasınız. Bundan 30 yıl önce cep telefonunun esamesi bile okunmuyordu. Finlandiya Nokia marka telefonu 1991 yılında üreterek piyasaya çıktı. Türkiye 1994’te tanıştı. Piyasaları altüst eden, akıllı telefon tarihini yazan Apple oldu. 10 yıl önce dokunmatik telefonu üreterek dünyanın çehresini değiştirdi. İnsanlık 10 yıldan beri uyuşturucudan daha korkunç bir illetin pençesine düşmüş durumda. Sabahtan gece yarılarına kadar başucundan ayrılmaz bir sevgili gibi telefonla yatıyor, telefonla kalkıyor. Geniş kullanım alanı ile o kadar müthiş bir bağımlılık meydana getirdi ki, onsuz hayat düşünülemez hâle geldi. İnsanların kanına girdi, çağın vebası oldu.
Çocuklar çocukluklarını yaşayamıyor. Gençlerin kafaları film, müzik ve oyunlarla dolduruluyor. Saatlerce lüzumsuz, gereksiz, zerre kadar faydası olmayan konuşmalar yapılıyor, milyonlarca mesaj atılıyor. Kim kazanıyor? Bu programları yazanlar, cep telefonu şirketleri.. Tabii aslan payını telefon üreticileri alıyor. Çıkardıkları yüzlerce modelle milyarlarca dolar kazanıyorlar. Tüm dünya bu hastalığın pençesine düştü, artık geri dönülmez bir yola girdiler, adım adım felakete koşuyorlar, farkında bile değiller. İnsanlık aleminin eline o kadar tehlikeli bir oyuncak verildi ki, ne ilim kaldı ne âlim. Bir zamanlar akıllı telefonlar yoktu, ama iletişim sürüyordu, hayat devam ediyordu. Teknolojinin amacı her şeyi daha kolay getirmektir. Bunda mutabıkız. Ama bu teknoloji insanlığa faydasından kat be kat zarar veriyor. Aslında olay ne biliyor musunuz? ABD dünyanın eline bir oyuncak verdi. İnsanların önce gözünü - kalbini boyadı, ellerini kollarını bağladı. Şimdi meydanda istediği gibi at koşturuyor. 
Türkiye’de telefon kullanma yaşı 6’ya, oynama yaşı ise 2’ye düşmüş durumda. Tıp dünyasına göre, beynimiz ve vücudumuz telefonların yaydığı mikrodalga radyasyonun yarısını emiyor. Cep telefonuyla konuştuğumuz anlarda mikrodalga radyasyon sebebiyle beyin hücrelerinin bir kısmı ölüyor. Günde yaklaşık olarak 2 saat cep telefonu kullanan erkeklerin spermleri yüzde 30 düşüş gösteriyor. Günde 4 saatten daha fazla süre cep telefonu kullanan erkeklerde ise sperm sayısını yüzde 40 oranında azalıyor. Dolayısıyla bu bireylerin çocuk sahibi olma ihtimalleri daralıyor. Cep telefonunun uzun süre kullanımı kısırlığa, tümör oluşumlarına yol açıyor. Meme kanserinin en büyük sebeplerinin başında geliyor. Hamilelikte kullanılan cep telefonu bebeğin beyin ve bedensel gelişimini engelliyor. Bu gerçeklere rağmen kararınız değişmeyecek, bunu çok iyi biliyorum. Zira ateş bacayı sardı bir kere! 
-----------------------------------------------------
BUGÜN 15 TEMMUZ. HAİN DARBE GİRİŞİMİNİN YIL DÖNÜMÜ… ŞEHİDLERİMİZE ALLAH'TAN RAHMET YAKINLARINA BAŞSAĞLIĞI, GAZİLERİMİZE SABIR DİLİYORUM. CENAB-I HAKK ÜLKEMİZE BİR DAHA BÖYLE GÜNLER YAŞATMASIN. BİRBİRİMİZE DESTEK OLALIM, DOĞRULARDA BİRLEŞELİM, KÖTÜ DÜŞÜNCELERDEN ARINALIM. 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.