Beyler uyanın!

A -
A +
Kâğıt üzerinde herkes Türkiye'de ticaretin gelişmesini, ihracatın artmasını istiyor. Ama bunu hayata geçirmek için kılını kıpırdatmıyor. Şirketlerin mal üretmesi için krediye ihtiyaç var. Krediyi almak için de sigortaya. Peki sistem nasıl işliyor? Türkiye’de iç ve dış ticaretin yönünü yani Türk firmalarının yurt içinden veya dışından vadeli mal alabilme gücünü belirleyen en önemli mihenk taşı sigorta sistemidir. Bu sistem şu anda Türkiye’de faaliyet gösteren Alman, Hollandalı ve Fransız olmak üzere 3 yabancı şirketin elinde. Bu üç şirket, kelimenin tam anlamıyla Türk firmalarını parmağında oynatıyor. Astığı astık, kestiği kestik. İstediği firmayı sigorta ediyor, istemediğini etmiyor. Etmediği firma kredi alamadığı için krize giriyor. Özellikle Alman firmaları bu işte çok etkin konumda. İki ülke arasındaki siyasi gerilim burada patlak verdi, kimsenin ya haberi yok, ya da umurunda bile değil. Bu üç şirket Fransız Coface, Alman Hermes ve Hollandalı Atradius'tur. 
Alacak sigortası, şirketlerin mal ve hizmet alışverişlerinde, ticari borçlarını ödememe riskine karşı büyük güvencedir. Bu şirketler Türkiye’de Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğünün verdiği lisansla faaliyet gösteriyor. Her 3 şirketin de ana faaliyet konusu ve amacı ihracat alacaklarının sigortalanması. Ama gelin görün ki, her 3 şirket de, ihracat yapan Türk şirketleri yerine, yurt içi ticaret yapan Türk şirketlerinin kendi aralarındaki ticari alacakların sigortalanması işine yoğunlaşmış durumda. Yani işin kolayına kaçıyorlar. Yabancı sigorta şirketleri, Türk şirketlerinin kendi aralarındaki ticaretlerine yönelik oluşturdukları sigorta limitlerini, ülke riski/siyasi risk/jeopolitik risk gerekçeleriyle bir anda kapatabiliyor veya kısıtlıyor. Böylece Türk şirketlerini birbirleriyle ticaret yapamaz, mal alamaz ve satamaz hâle getiriyor. Yani onları dar bir odaya hapsediyor. 
Biz uluslararası kredi kuruluşlarının olumsuz raporlarıyla uğraşırken, yabancı sermayeli bu sigorta şirketlerinin reel sektör üzerindeki olumsuz etkisini görmüyoruz. Hâlbuki bu olumsuz etki, göz ardı edilmeyecek kadar büyük. Türk şirketlerinin kendi aralarındaki ticaretin, yabancı sigorta şirketlerinin risk belirlemelerine göre şekillenmesi, iç piyasanın sağlıklı işleyişi ve reel sektörün gelişimi açısından bir tehdit oluşturuyor. Öncelikle bu yabancı sigorta şirketlerinin, ihracatçı şirketlerimizin alacaklarının sigortalanması işine yönlendirilmeleri sağlanmalıdır. Bunun için gerekli kanuni düzenleme derhal hayata geçirilmelidir. Halen sadece %18 olan ihracat sigortasının %80’lere çıkartılması için bu firmalar mecbur bırakılmalıdır. Yurt içi ticarette alacak sigortası sağlanması işi için de bu yabancı şirketlerin karşısına hızla YERLİ ve MİLLΠbir alacak sigorta şirketi kurulmalıdır. Kamu ağırlıklı olarak kurulacak böyle bir şirket, yabancı sigorta şirketlerinin elinde oyuncak olan Türk firmalarını kurtaracaktır. 
Yahu görmüyor musunuz? Adamlar bizi göz göre göre eziyor, un ufak ediyor, hazine seyrediyor. Beyler uyanın!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.