Önce güven!

A -
A +
Türkiye en büyük savaşını dolarla veriyor. Temmuz ayının ortasında 4.70 TL seviyesindeydi. TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru 76.01 ile tarihinin en düşük seviyesine inmişti. Pazartesi günü ABD yaptırımlarının devreye girmesiyle 7.30 TL’ye tırmandı. 1 ayda Türk Lirası %55 gerileyerek inanılmaz bir güç kaybetti. İşte bu sırada önce Merkez Bankası devreye girdi. Türk Lirası’nın değer kaybetmesi ile başlayan sürece yönelik önlem paketini açıkladı. Bankaların döviz ve TL zorunlu karşılık oranlarını indirdi. Böylece piyasaya 10 milyar lira ve 6 milyar dolar bırakıldı. Ayrıca 3 milyar dolar tutarındaki altın da piyasaların kullanımına açıldı. Sermaye Piyasası Kurulu, bayram sonrası mağduriyetleri önlemek için bir tarafını TL’nin oluşturduğu yeni açılacak pozisyonlara ilişkin işlemlerde kaldıraç oranlarının 3 Eylül tarihine kadar 1:1 olduğunu duyurdu. Daha önce 1’e 10 kullanılıyordu. Böylece bayram tatilinde kurların yükseltilmesinin önüne geçilmiş oldu. Bu gelişmeler karşısında piyasada dolar hızla düşüşe geçti. 5.75 TL’ye kadar gevşedi. Başkan Trump ile ABD Hazine Bakanı Munchin’in Türkiye’ye ağır eleştirilerini sürdürmesine rağmen Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın 6100 yabancı yatırımcıya verdiği olumlu mesajlar ve Katar’ın 15 milyar dolarlık doğrudan yatırımı TL’nin güçlü kalmasını sağladı... Türk lirasının değer kaybının temelinde dalgalı kur politikası var. Türkiye'de dolarizasyon yüksek. Bu nedenlerle Türkiye'de dalgalı kur politikasının istikrar sağlayıcı etkisi çalışmıyor. Dalgalı kur politikası uygulayan ülkelerde, ekonomide cari açık varsa dövize talep artar. Sonuçta kur yükselir. Pahalı hâle gelen, ithalat daralır. Cari açık düşer. Ne var ki Türkiye'de 2012'ye kadar cari açık vardı ve fakat cari açıktan fazla sıcak para girişi olduğu için kur artmadı. Şimdi kur arttı. Cari açık daralıyor. Ama sanayi üretiminde yavaşlama var. Haziran ayında eksi olarak gerçekleşti, yıllık %3.2’ye düştü. Mayıs ayında %6.4’tü. Yerli yatırımcıların bankalarda 160 milyar doları var. Geçen hafta 1.3 milyar dolar daha aldılar. Bu tablonun tek bir açıklaması var. Demek ki sistem yeteri kadar güveni sağlayamamış. Şu anda yapılması gereken bu güven ortamını pekiştirmektir. Vatandaşın döviz satmasından daha çok döviz almasını engellemek gerekiyor. Bu sağlanamadığı sürece yaşanan her gerginlik kurların ateşini yükseltecek. Kurların yüksek kalması maliyetleri arttırıyor, enflasyon yukarıda kalıyor. Sonuçta faizler tavan yapıyor. Yüksek faiz yatırımın en büyük engeli biliyorsunuz. Yani hem enflasyonu hem de faizi aşağı çekmek için öncelikle Türk Lirasına değer kazandırmak lazım... BİST NİYE ÇÖKTÜ? Borsa İstanbul hafta boyunca dalgalı seyir izledi. Endeks 96 bin direncini test etti. Ama son 3 gündeki kayıplar derinlik kazandı. Endeks 85 binle taban yaptı. Peki hem kur gevşiyor, hem yurt dışı artıda. Biz neden ekside kaldık? Hemen söyleyeyim, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu kurlardaki aşırı hareketlenmeyi ve spekülasyonu önlemek için bankaların swap operasyonlarına sınır getirdi. Bu bankalar TL verip döviz alıyordu. BDDK benzeri işlemler toplamının öz kaynaklarının önce %50, bir gün sonra %25’ini geçemeyeceğine karar verdi. TL kullanımı sınırlanınca bankaları kullanan fonlar sıkıştı. TL ihtiyaçlarını gidermek için borsadaki varlıklarını satmaya başladılar. Bu yüzden endeksin yönü sürekli aşağıda kaldı. Bayram sonrası bu uygulamaya son verildiği anda, hisseler patlayacak. Pazartesi günü BİST yarım gün açık olacak. Bu fırsatı kaçırmayın düşük seviyeleri alım fırsatı olarak kullananlar iyi para kazanacak.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.