Kaynak içimizde!

A -
A +
Kurlar 1 ay içinde %15 değer kaybetti, tüm beklentiler değişti. 18 Eylül’de dolar 6.50 TL’den işlem görüyordu 5.53 TL’ye düştü. Bir papaz deyip geçmeyin, koskoca Amerika arkasında durdu. Sonunda aklıselim galip geldi, tabir caizse direkten değil, uçurumun tam eşiğinden döndük. Ekonomide onur savaşı yoktur, ülke çıkarı vardır. Biz doğrusunu yaptık.. Vatandaş olan biteni uzaktan seyrediyor, henüz cebime yansımadı diyerek, dövizdeki gevşemeye dudak büküyor. Aslında yerli yatırımcılar alıma geçmeseydi, fiyat bugün 5 TL’nin altına inecekti. 12 Ekim haftasında 2.1 milyar dolar almışlar, son iki haftadaki alımları 5 milyar doları aştı. Döviz mevduatları 155.5 milyar dolara çıktı. Bu yerli yatırımcıları ikna etmek lazım, dolar yerine %25 olan mevduata para yatırın diye. Bence bu gelişme yurt dışından gelecek sermayeden çok daha önemli.. Garip değil mi? Kaynak içimizde, biz dışarıda arıyoruz. Bakın kurlar düşünce neler olur? Döviz borcu olan şirketler rahatlar, ödemelerini daha kolay yapar, bilançoları bozulmaz. Hisseleri borsada prim yapan şirketlerin değeri yükselir. İthal girdi malların fiyatı düşer, maliyetler azalır, enflasyon düşüşe geçer.. Merkez Bankası faiz arttırmaz, aksine fiyatlardaki gevşemeye bağlı olarak faizleri aşağı çeker.. Faiz indirimi kredi hacmini arttırır, reel sektörün yatırım maliyeti ucuzlar ekonomi canlanır. Üretim arttıkça fiyatlardaki gerileme hızlanır. Ekonomiye olan güven artar. Türkiye istikrarlı büyüme trendine girer.. Büyüyen ülkeye sermaye gelir, doğrudan yatırımlar artar, istihdam çoğalır, işsizlik azalır. Görüyor musunuz, doların itibarını!.. Evet sevin ya da sevmeyin dolar bugün tartışmasız dünya parası... Peki dolar neden bu kadar yaygın kullanılıyor? 1944'te ikinci Dünya Savaşı sonrasında 44 müttefik ülke ABD’nin Bretton Woods isimli küçük kasabasında bir araya geldi, doları altına sabitleyen bir sistemi kurdu. 1 ons altın=35 dolar kabul edildi. Kasabanın ismini alan sistem 1973’te çöktü. Bu tarihte OPEC petrol fiyatlarını arttırdı, dünya krize girdi. ABD’nin dış ödemeler bilançosu açık verince para basarak bunu kapatmaya çalıştı, sonuçta Bretton Woods sistemi iflas etti. Ama dünya ticaretinin çok büyük bölümünü yapan ülkeler dolar kullanmayı ve rezerv para olarak tutmayı sürdürdükleri için bu trend güçlenerek devam etti. ABD bugün 19 trilyon dolarla dünyanın en büyük ekonomisi olarak büyük bir dış ticaret hacmine sahip. ABD’nin politik ve ekonomik gücü arttıkça, dolar da uluslararası piyasada güvenilir liman oldu. Bakın bir kriz çıktığında hemen dolar prim yapıyor.. Neden? Çünkü ondan başka güvenilir para yok. Kriz havası bitince dolar değer kaybediyor. Doların bugün hâline bakarak olup bitenleri kolayca anlayabilirsiniz. Bugün dünya merkez bankalarının %60’ı rezervlerini dolar olarak tutuyorsa -ki biz de buna dâhiliz- tüm emtia fiyatları dolar ile belirleniyorsa, uluslararası ticaretin %70’i dolarla yapılıyorsa teslim olmaktan başka yol yok. Onunla en büyük mücadele kendi para biriminizin değerini yükseltmekle olur. Bunun için ne yapmalıyız. Döviz kazandırıcı faaliyetleri arttırmalıyız. Başta ihracat geliyor, ikincisi turizm. Katma değeri yüksek ürünü bir tarafa bırakın, yurt dışına ne kadar kaliteli malı ne kadar ucuza satarsak o kadar çok müşteri kazanırız. Enerji kaynaklarını çeşitlendirmeli, doğalgaz bağımlılığımızı en aza indirmeliyiz. Yılda enerji ithal ederek 40 milyar dolar ödüyoruz. Türkiye’nin önünde yepyeni ışıklı bir yol var. Ekonomide gerçek tabloyu öğrenmek istiyorsanız, Türk lirasının değerine bakın. Güçleniyorsa problemler azalıyor, işler yoluna giriyor demektir. Zayıflıyorsa sorun büyüyor, işler bozuluyor demektir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.