Düğüne 26 var!

A -
A +
Benim uzmanlık alanım siyaset değil. Ama rakamlarla oynanan büyük bir oyun var. Olay tamamen yanlış ve taraflı bir şekilde yansıtılıyor. Bel altından vuruyorlar. Sonra "halkın görüşü bu yönde" diyorlar!.. Zihinler bulanıyor. 31 Mart’ta Türkiye, tarihinin en önemli seçimini yapacak. Adı yerel, yani halk kendilerini 5 yıl yönetecek belediye başkanlarını seçecek. Ama hükûmetin karşısındaki cephe böyle düşünmüyor. Yerel seçimi güven oylaması gibi görüyorlar. Ortaya çıkacak tablonun sistem tartışmasına yol açmasını sağlamak için bütün kozlarını ortaya koyuyorlar. Bunun için "düşmanımın düşmanı dostumdur" diyerek tüm muhalif çevreler aynı çatı altında toplandı.
Anket şirketlerinin 3’er gün arayla yayınladıkları raporlar sosyal medyada yer alıyor. Maksat, kafaları olabildiğince karıştırmak, seçmen tercihini etkilemek. Bunu başarıyorlar mı? Hiç sanmıyorum. Attıkları taş ürküttükleri kurbağaya değmiyor!  Kendileri çalıp kendileri dinliyorlar. Mitinglere bakın gerçek anketi görün. Halk Erdoğan’a; Erdoğan halka âşık. Türkiye'de 50 milyon seçmen geçerli oy kullanıyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde katılım %86’ydı. Bu anket şirketleri A partisi %41.13, C partisi %43.27 diyerek son derece ince oy verebiliyor. Ama kararsız kesimi bazıları %15, bazıları %21, %19 gösteriyor. Seçime katılım oranı ise net değil. %84 katılım olsa kullanılan oy 48 milyon 800 bin olacak. %80 katılımda 46 milyon 500 bine düşüyor. %88’de 51 milyon 160 bine çıkıyor.. Aradaki farkı görüyorsunuz değil mi?
Peki dağılım nasıl şekillenecek? Kararsızlar hep kararsız mı kalacak? Hayır! Mutlaka bir tercih yapacaklar. Aslında kararsız seçmen yok. Herkes kararını vermiş, yaptıkları ankete derinlik kazandırmak için kullanıyorlar. 1000-1500 kişiyle yapılmış anketleri milyonlara uyarlıyorlar, sonra da bunu sonuç diye yutturuyorlar. Kime ne sormuşlar, ne cevap almışlar, tamamen hayali...
Anketçilere bakarsanız seçim bitti, hükûmet Ankara ve İstanbul’u kaybetti! Kaş yapayım derken kendi gözlerini çıkarıyorlar, tamamı farkında olmadan Cumhur ittifakının ekmeğine yağ sürüyor. Taraflı sonuçlar yayınlayarak, AK Parti ve MHP taraftarlarının kemikleşmesini, kendi yandaşlarının ise rehavete kapılmalarını sağlıyorlar...
Aslında seçim sonucunu herkes biliyor. Bundan önceki 27 seçimde kim hangi partiye oy verdiyse yine ona verecek. Sonuç değişmeyecek. Hatta ülkeyi kaosa sürüklemek isteyenlere karşı olan nefret dolayısıyla fark daha da açılacak. Çok basit bir hesap göstereyim. AK Partinin 11 milyon kayıtlı üyesi var. İkiyle çarpın 22 milyon eder. Bunun üzerine 3 milyon koyduğunuz zaman ortaya %52’lik bir oy kitlesi çıkıyor. Bütün savaş bu kitle üzerinde.
Millet ittifakının adaylarının ne projeleri var ne hedefleri. Bütün sermayeleri Erdoğan karşıtlığı.. Ekonomik sıkıntı varmış, işsizlik artmış, firmalar kapanmış, Türkiye krize sürükleniyormuş.. Peki bütün bu sıkıntılar belediye başkanlıklarını kazandıkları zaman çözülecek mi? Hayır.. Amaçları bu değil ki.. İstenen, kurulu düzeni yıkmak, siyasi dengeyi bozmak, sistemi tersine çevirmek, halkı karşı karşıya getirmek. Bunlar elbetteki yalnız değiller. Ülkemize düşman olan devletlerle birlikte çalışıyorlar. Eloğlu, Türkiye’nin geri kalmasının, eksi büyüme hızına kavuşmasının, ele güne muhtaç olmasının, faizlerin tavana çıkmasının, kurların zirve yapmasının hayaliyle yaşıyor. Sesimiz kesilsin, onlara avuç açalım, IMF’nin boyunduruğu altına girelim isteniyor.
Dünya ülkeleri yıkılırken 2008 krizi bizi teğet geçti. Yaşadığımız bu sıkıntılı dönem alınan tedbirlerle kısa sürede atlatılacak. Bundan kimsenin şüphesi yok. 1 Nisan’da Türkiye’de iktidar değil, muhalefet değişecek. Gerçek baharı yaşamamıza 26 gün var...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.