Önce adalet!

A -
A +
Ekonomi, uzun vadeli kalıcı reformların tavizsiz uygulanmasıyla kalkınır. Türkiye’de son 4 yılda yoğun siyasi gündemin ağırlığı dolayısıyla ekonomik sorunlar kısa vadeli tedbirlerle çözülmeye çalışıldığı için, yüksek borç ve yüksek enflasyon en büyük problem hâline geldi. Sürdürülebilir büyüme ve istihdam için önce finansal istikrar sağlanmalıdır. Bunun için öncelikle enflasyonu tek haneli seviyelere indirmek gerekiyor. Tasarruf sahipleri paranın erimesinden kurtulmak için dövize yöneliyor. Sonuçta kurlarla birlikte maliyetler artıyor. Fiyat artışları kronik hâle geliyor. İş dünyası düşük faizli olduğu için dövizle borçlanmayı tercih ediyor. Kurlar artınca borçlar dağ gibi büyüyor; iflaslar, konkordatolar birbirini izliyor, sonuçta ekonomi kilitleniyor...
İlk sırada gıda enflasyonu var. Yıllık artış %30’a dayanmış durumda. Bunu kontrol altına almak için ilk olarak tarım girdi maliyetlerini düşürmek lazım. “Yapısal reform”, tarım ve gıda sektörü açısından hiç olmadığı kadar önemli hâle geldi. Planlı üretime geçilmelidir. Türkiye’nin yıllık hangi ürüne ne kadar ihtiyacı var. Önce bu belirlenmeli, ardından ekim alanları tespit edilerek üreticiye teşvik verilmelidir. Kapsamlı tarım envanteri çıkarılmalıdır. İthalata bağımlı gıda politikasına son verilmelidir. Dolar ve avro vererek aldığınız bir ürünü TL ile satmaya kalkarsanız -ki bugün yapılan budur- ortaya korkunç rakamlar çıkar! Tabana dayalı kooperatifler kurularak üreticiler tüccarın esiri olmaktan kurtarılmalıdır...
2010 yılında çıkarılan Hal Yasası ile süpermarket tekelleri, pazarı yönlendirme şansını yakaladı. Üreticiden ucuza aldıkları malları, diledikleri kâr oranları ile tezgâhlarında satmaya başladılar. Gelinen noktada geleneksel halk pazarlarında da fiyatlar bu market fiyatlarına göre belirlenir oldu. Et fiyatları açısından bakıldığında yüksek girdi maliyetlerinin en temel problem olduğunu görüyoruz. Meracılığın sona ermesi, hayvancılığın yem ile yapılmasına yol açtı. Yem de ithal edilince kurlarla birlikte hayvan yetiştirmenin maliyeti arttı. Çözüm olarak ithal et izinleri çıkarılıyor ama bu haksız uygulama, rekabet hayvan yetiştiricilerinin azalmasına yol açıyor, sonuçta fiyatlar yüksek kalıyor...
Uygulanan tarım politikalarının amacı sektöre, çalışanların gelir düzeyini yükseltip ürün çeşitliliğini arttırarak cazibe kazandırmak olmalıdır. Mal ve hizmet artışı sağlanmadan enflasyon düşmez. Düşerse de kalıcı olmaz. Meselenin özünde bu gerçek vardır. Yüksek ürün düşük fiyat, politikası meseleyi çözer. Enflasyonda istikrar sağlanırsa borçlar azalır, kurlarla ilgili problem ortadan kalkar. 
Türkiye’nin şu anda ekonomiden önce şiddetle hukuk reformuna ihtiyacı vardır. Adalet güveni sağlar. Güven istikrar getirir. İstikrarın sonucu kaliteli büyümedir. Hukuk devletini güçlendirirseniz, ekonomi de güçlenir. Güvenli ortam olmadan yatırımlar artmaz. Yatırım yapılmayan yerde istihdam artmaz. İstihdam artmadan üretim artmaz. Üretim artmadan enflasyon düşmez. Enflasyon düşmeyince hiçbir problem çözülmez...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.