The End!

A -
A +
Yüksek Seçim Kurulunun kararı Türk siyasetinde ve ekonomide dönüm noktası oluşturacaktır. Ülkenin yarısı bu kararı alkışlayacak, diğer yarısı yerden yere vuracaktır. Türkiye 31 Mart’ta tarihinde görülmemiş şekilde planlı, en ince ayrıntısına kadar hesap edilmiş sahtekârlıkların sahneye koyulduğu bir seçim yaşamıştır. Sonuçlar kamuoyu vicdanını ağır şekilde yaralamıştır. Akan kanı durdurmak için tüm yollar denenmiştir. Sonuçta en yüksek karar mercii YSK son noktayı koymuştur. Film sona ermiştir. Adaletin kestiği parmak acımaz. Hukuk, herkesi memnun etmek için hazırlanmış kurallar manzumesi değildir. Herkesin uymaya mecbur olduğu, toplumun düzenini sağlayan yasaların bütünüdür. Taraflar hiçbir zaman değişmeyecek YSK kararını sorgulamak ve tartışmak yerine, sabırla kendi muhasebesini yapmalı, yanlışlarını bulmalı, bunları düzeltmenin yollarını aramalıdır. Fikirler eyleme dönüşmemeli, provokatörlerin oyununa asla gelinmemelidir. Ramazan-ı şerif bereketiyle geldi. AK Parti, 16  Nisan’da YSK'ya olağanüstü itiraz başvurusunda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde usulsüz oy sayım döküm cetvellerinin bulunduğunu, geçersiz sayılan oyların nedenlerinin tutanakta belirtilmediğini, kayıp oy pusulalarının bulunduğunu, kısıtlı, ölü, tutuklu ve hükümlü olanların oy kullandığını, bazı vatandaşların hem cezaevlerinde hem başka seçmen listelerinde kaydedildiğini, yerleşim yeri cezaevi olan seçmenlerin bulunduğunu ve kamu görevlisi olmayanların sandık başkanı olarak atandığını öne sürmüştü. TBMM Genel Kurulunda siyasi partilerin seçim ittifakına ilişkin kanun teklifi 13 Mart 2018 tarihinde kabul edilmiş, seçim kanununda sandık kurulu başkanlarının kamu görevlisi olmaları kesinleşmişti. “Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun'un "Sandık kurulu başkanının seçimi" başlıklı maddesinin başlığı, "Sandık kurulu başkanının belirlenmesi" olarak değiştirildi. Buna göre, ilçede görev yapan tüm kamu görevlilerinin listesi, mülki amir tarafından yerleşim yeri adresleri esas alınmak suretiyle ilgili ilçe seçim kurulu başkanlıklarına gönderilecek. İlçe seçim kurulu başkanı, bu kamu görevlileri arasından ihtiyaç duyulan sandık kurulu başkanı sayısının iki katı kamu görevlisini ad çekmeyle tespit edecek ve bu kişiler arasından mâni hâli bulunmayanları sandık kurulu başkanı olarak belirleyecek.  AK Parti’nin itirazında CHP’nin hissedarı olduğu İş Bankası çalışanları yoğun bir şekilde bir ilçe seçim kurulu tarafından kamu görevlisi olmadıkları hâlde resmî sandık başkanı ve üyesi olarak atandıkları belirtilmiş. Bu açıkça seçim yolsuzluğudur, tam kanunsuzluktur, denilmişti. Bu gerekçeyle, seçimin iptal edilmesi isteniyordu. Yüksek Seçim Kurulu, AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin iptali ve yenilenmesi istemiyle yaptığı olağanüstü itirazına ilişkin ara kararında; kamu görevi olmayan 19 bin 623 sandık kurulu başkanı ve memurun araştırılmasına karar vermişti... En somut delil buydu. AK Parti ve MHP şaibeler, usulsüzlükler dolayısıyla millî iradeye leke sürüldüğünü öne sürerek seçimin yenilenmesini istemişti. Sonuç ortada.. Söylenecek tek söz var: Vatana millete hayırlı olsun!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.