Londra'ya faiz darbesi!

ABD kongresinde çok enteresan bir gelişme yaşanıyor. Temsilciler Meclisi’nde Başkan Trump’a yönelik kabul edilen azil tasarısı Senato’ya gönderilmiyor. Trump, Temsilciler Meclisi Başkanı “Pelosi davayı senatoya sunmaktan korkuyor, çünkü Senato (yargılama için) bir tarih belirleyip, tüm bu sahtekârlığı ait olduğu yere gönderir” dedi. Trump’a destek %89’a çıktı, demokratlar intihar etti!..

Borsa İstanbul’da yerli talebi sıcaklığını koruyor. Ancak uluslararası piyasalar gelecek hafta tatile giriyor, işlem hacmi daralacak. Endeks yılı büyük ihtimalle 108-111 bin aralığında tamamlayacak. Bilgi teknolojilerindeki yoğunluk dikkat çekiyor. Endeksin 2020’nin ilk çeyreği sonunda 130 binleri göreceği yorumları yapılıyor. Yatırımcılara pozisyonlarını uzun tutmaları öneriliyor. 

Merkez Bankası ve BDDK kurdaki oynaklığı düşürmek için iki önemli adım attı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Londra ile Türkiye arasındaki faiz farkının 2 puana çıkması üzerine swap limitlerini sınırladı.. Vadesine 7 gün ve daha az kalan swap (döviz takas) işlemlerinde limiti yüzde 25’ten yüzde 10’a indirdi. Bu karar sonrası Londra’da gecelik TL swaplarının faizi %3,70’e, 1 haftalık swap faizi %7,60'a geriledi. Londra’daki spot piyasadan düşük faizle TL alıp, bunu dolara çevirip kurların yükselmesiyle spekülatif kazanç elde etme imkânı kısıtlandı. Bu işlemi gerçekleştiren yabancıların eli kolu bağlandı. Özetle, yatırımcılara Londra yerine Türkiye piyasasında işlem yapın, denildi.

BDDK'nın swap adımı bir haftaya kadar olan vadedeki işlem hacmini belirgin şekilde azaltacak. Hacimlerin daralmasıyla buradaki paranın bir hafta ve ileri vadeye ötelenmesi söz konusu olacak. Sermaye akımlarını yöneten fonlara “Bir haftadan uzun düşünüyosanız bu piyasada işlem yapın, yoksa bir haftanın altında bu pek arzu edilmiyor” mesajı verildi. Merkez Bankası ağustos sonrası ilk defa döviz karşılığı TL swap ihalesi açtı.. 1 milyar dolarlık ihaleye 2 milyar dolar teklif geldi. Alınan kararların maksadı; kurlardaki oynaklığı önleyerek TL’nin aşırı değer kaybetmesini engellemek ve Merkez Bankası rezervlerini arttırmak.

Kurlardaki artışta diğer ana unsur faiz indirimleri sonrası reel getirinin kaybolması. Mevduat faizlerinin %10 düzeyine inmesi ile yatırımcılar yeni enstrümanlara yöneldi.. Bunların başında hisse senetleri geliyor. Ancak TL’nin zayıflamasına yol açan asıl gelişme Türkiye’nin 2020’de %5’lik büyüme hedefine iç tüketimdeki patlamayla ulaşacak olması. Bankalardaki kredi hacminin rekor düzeylere ulaşması tüketimin artacağı, buna bağlı olarak enflasyonun yükseleceği tezini güçlendiriyor. Bu yüzden geçen hafta döviz satıcı konumunda olan yerli yatırımcılar bu hafta alıma geçti. Ayrıca şirketlerin yılsonu borç ödeme ve bilanço kapatma işlemleri dolayısıyla dolar talebi artıyor.. 2020’de uygulanacak faiz politikası kurların geleceğini belirleyecek. Tek haneye indirme operasyonunda ısrar edilirse kurlardaki yükseliş devam edecek, maliyetler yükselecek, enflasyon çift hanede kalacak.

Merkez Bankasının ilk çeyrek sonuna kadar ekonomik göstergelerde kalıcı iyileşmeyi görmeden ve jeopolitik riskler etkisini kaybetmeden %12 olan politika faizini sabit tutması gerekiyor. Yoksa bir çuval incir berbat olacak...