İncik-boncuk vampirine ölüm!

A -
A +
Ticaret Bakanlığı rakamlarına göre, Türkiye 2020 yılında 169,5 milyar dolarlık ihracata karşılık 219 milyar dolarlık ithalat yaptı. 49,5 milyar dolar dış ticaret açığı verdi. İhracatın ithalatı karşılama oranı %77,3 oldu. Yurt dışından sadece 6 kaleme tam 125 milyar dolar ödemişiz. Mineral yakıtlara, enerji doğalgaz, kömür, petrole 28,9 milyar dolar vermişiz. 25,3 milyar dolar tutarında kazan ve makine almışız. KOBİ’ler başta olmak üzere sanayi şirketleri üretimlerini arttırmak için bu ithalatı yapıyor. Elektrikli makine ve cihazlara 17,3 milyar dolar, motorlu kara taşıtlarına 15,3 milyar dolar, plastik mamullere 11,7 milyar dolar yatırmışız... Petrokimya tesislerimiz plastik ürünlerinde kullanmak üzere ithalat yapıyor.
Şimdi sıkı durun! Kıymetli ve yarı kıymetli taşlar yani elmas pırlanta ve sahteleri için tam 26 milyar 590 milyon dolar harcamışız. Korkunç bir rakam... Son iki yılda bu sektörde tam anlamıyla patlama yaşanmış. 2019'da 13 milyar 366 milyon dolar olan bu rakam 1 yılda %100 artmış. Buna karşılık 2020 yılında 6 milyar 363 milyon dolarlık kıymetli-yarı kıymetli taş ihraç etmişiz. Yani 20 milyar 227 milyon dolarlık kıymetli-yarı kıymetli taş ülkemizde kalmış. Peki nereye gitmiş. Yüzük-küpe-gerdanlık olarak kullanılmış. Yazıktır, günahtır, döviz sıkıntısı çeken ülkemizin belini kırmaktır. Şuraya bakın, neredeyse yıllık enerjiye ödediğimiz kadar parayı çarçur ediyoruz!..
Bir taraftan ihracatı rekor düzeye çıkararak cari açığımızı daraltmayı hedefliyoruz. Diğer yandan milyarlarca doları sokağa atıyoruz. Olacak şey değil. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle devasa har vurup harman savurmaya asla izin verilmez. Ticaret Bakanlığı neden bu harcamaya izin vermiş belli değil. Gözden mi kaçmış, yoksak elmas pırlanta alındığı mı sanılmış bilmiyoruz. Bir defa hem kıymetli hem de yarı kıymetli taşların bir arada yazılması büyük hata. Bu ürünlere derhal çok yüksek vergi getirilerek (en az 10 kat arttırılarak) ithalatı en alt düzeye indirilmelidir. Elmas-pırlanta ithalatına tamam, ama sahtelerine kesinlikle hayır...
Bunlar ağırlıklı olarak Çin’den geliyor. Genç kızlarımız, hanımlarımız çok pahalı olduğu için alamadığı elmas-pırlanta gibi süs eşyaları yerine 50-100 liraya satılan sahtelerini kullanarak süs ihtiyacını görüyor, tatmin oluyor. Ama bunun için çok ağır bedel ödüyoruz. Döviz açığımız artıyor, paramız pul oluyor. Kurlar aşırı değer kazanıyor, maliyetler artıyor, enflasyon zirvede geziyor. Yüksek faiz vatandaşı, esnafı, iş adımını perişan ediyor. Hazine kaynak bulmak için kira sertifikası satıyor. Merkez Bankamız rezervlerini arttırmak için yabancı ülkelerle swap (döviz takas) anlaşması imzalıyor, zorunlu karşılıkları arttırıyor. Dengeyi sağlamak için kılı kırk yarıyoruz, ama gelin görün ki, hiçbir faydası olmayan incik boncuğa servet harcıyoruz.
84 milyon vatandaşımız, saçma sapan bir tutku uğruna büyük sıkıntı içinde yaşıyor. Cumhurbaşkanımız "yüksek faiz kanımızı emiyor" diyor. Çok doğru... Bu vampiri öldürmek elimizde. Bir düzenleme ile iş biter, efendim...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.