Çatlayın e mi!..

A -
A +

Merkez Bankası’nın 1,5 yıl aradan sonra 100 baz puanlık faiz indirimi ekonomide doping etkisi meydana getirdi. Sırasıyla anlatalım…

Zengin vatandaş iki haftada 4,6 milyar dolar bozdurup TL’ye geçti. Dolar/TL kurunun 8,95'in üzerini test ettiği 1 Ekim haftasında yerli yatırımcıların döviz mevduatları 2,5 milyar dolar azaldı… 24 Eylül haftasında da 2,1 milyar dolar satmışlardı. Satmayıp da ne yapacaklar? Baktılar 1 yılda aldıkları dolar TL karşısında %14,28 arttı, %19,58’lik yıllık enflasyonun %5,30 gerisinde kaldı. Resmen zarardalar. Parayı bankada tutsalardı %17 kazanç elde edeceklerdi. Zararın neresinden dönülürse kârdır, diyerek yön değiştirdiler… Toplam döviz mevduatları 10 Eylül işlem haftasında 238 milyar doları aşarak rekor seviyeye çıkmıştı şimdi 232,7 milyar dolara indi…

Özetle 2 haftada 40 milyar TL ekonominin çarkları arasına girdi. Fena mı oldu? 

Merkez Bankası 23 Eylül’de politika faizini yüzde 19’dan yüzde 18'e çekmiş buna gerekçe olarak parasal duruşun sıkılığının ticari kredilerde öngörülenin ötesinde daraltıcı etki yaptığını vurgulamıştı. Haklı çıkmadı mı? Faizler aşağı çekilince ticari kredi faizleri de düştü kullanımı arttı. Ticari krediler bir haftada %7,5 büyüyerek  5 ayın zirvesine çıktı. Ticari krediyi alan şirketler, bu parayla yatırım ve üretimlerini arttırıyorlar, istihdam sağlıyorlar. İyi olmuyor mu? Düşünün 100 puanlık faiz indirimi bu sonucu ortaya çıkardı. Ya 300 puan olursa?

Yatırımcılarla bir araya gelen Başkan Şahap Kavcıoğlu ne dedi? “Geçici unsurlar etkisini yitirecek, yerli yatırımcılar TL’yi tercih edecek, çekirdek enflasyon göstergeleri yavaşlıyor” dedi. Böylece 21 Ekim’deki para politikası kurulu toplantısında 100 baz puanlık ikinci faiz indiriminin kapısı açıldı. Yabancı yatırımcılar faiz düşüşünden sonra başlattıkları tahvil satışlarına devam ediyor. Geçen hafta  201,1 milyon dolarlık tahvil sattılar. Neden? İskontolu aldıkları tahvil faiz düşünce değer kazandığı için. Satıp para kazanıyorlar, korkup kaçmıyorlar.

Merkez Bankalarının ana görevlerinden biri ülkenin büyüme trendinde kalması için finansal istikrarı sağlamaktır. Yani elindeki faiz silahını ülke çıkarlarını korumak için kullanmaktır. 2021 yılı 4. çeyrek İhracat Beklenti Endeksi bir önceki çeyreğe göre 3,7 puan artarak 131,3 oldu. İthalat Beklenti Endeksi, ise bir önceki çeyreğe göre 6,4 puan azalarak 108,1 oldu. Bu neyi gösteriyor? İhracatta artış, ithalatta yavaşlama olduğunu. Yani cari açık daralıyor. Rezervler artıyor. Dünya Bankası Türkiye için 2021 büyüme beklentisini %5’ten %8,5’a çıkardı. Yabancılar doğrudan yatırıma gelmeye başladı. Bu hafta 4 büyük yatırım kararı alındı. Polonyalı hazır giyim markası LPP ve İsveçli mobilya perakendecisi IKEA yatırım planlarını açıkladı, Alman ilaç şirketi Boehringer Ingelheim ve Belçikalı paketleme şirketi DW Reusables  yeni yatırımlara imza attı. Sırada Birleşik Arap Emirlikleri var. Dostlar seviniyor, düşmanlar kahroluyor. Çatlayın e mi!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.