Bu gurur hepimizin

Türkiye’nin incisi, göz bebeği, medâr-ı iftihârı Çanakkale Köprüsü dualarla hizmete girdi. 4 yılda tamamlanan, muhteşem proje 3,1 milyar avroya mal oldu. Ama ülkemize kazandırdığı itibar ve sevinç parayla ölçülemez.

Türk halkı gece gündüz çalışarak vatanına hizmet aşkıyla yanan, hazinesinden tek kuruş harcamadan ülkesini böyle nadide bir esere kavuşturan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bağrına basmasın da ne yapsın. Dünya hayran kaldı, ama muhalefet partilerinin tamamı davet edildikleri hâlde bu coşkuya katılmaktan kaçtı (yazıklar olsun). Hiç şüphe yok ki, böyle bir bayram gününde coşkusuna katılmayanlara halk sandıkta çok ağır bir tokat indirecek.
     ***

2022'de, bütçenin 278 milyar lira açık vereceği planlanmıştı. Ama iki aylık göz kamaştıran rakamlara baktığımızda bunun çok altında kalacağımız anlaşıldı. Yılın ilk iki ayında 100 milyar lira fazla oluştu, kasamız ağzına kadar doldu, paralar dışarı taşıyor.

Ocak ayında bütçe giderleri 146, bütçe gelirleri 176 milyar lira oldu. Bütçe 30 milyar lira fazla verdi. Faiz dışı fazla ise 44,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Şubatta iyileşme daha güçlendi. Bütçe geliri 202, bütçe gideri 272 milyar lira oldu. Bütçe 70 milyara liraya dayandı. Faiz dışı fazla 113 milyar lirayı aştı. Faiz dışı fazla devletin bütçesinden faiz harcamaları çıkarıldığında harcamalarla gelirler arasındaki farktır.

Faiz dışı fazla veriyoruz çünkü iç ve dış borç faizi hariç tutulduğunda gelirler giderlerden fazla. Bütçe ekonominin durumunu ortaya koyan çok önemli bir göstergedir. İki aydır fazla verilmesi, “mali disiplin” sayesine oldu. Mali disiplin, “harcamaları mümkün olduğu kadar kısmak” buna karşılık mümkün olduğu kadar “daha fazla vergi toplamak”tır.

Her şey kayıt altında. Bütçe fazla verdiği için ekonomi rahat, büyük hizmetler kolaylıkla hayata geçiriliyor. Hazinenin borçlanma ihtiyacı ortadan kalkıyor, faizlerde düşüş yaşanıyor. Bütçe açık verdiği zaman hem hizmetler aksar, hem de hazine bu açığı kapatmak için yüksek faizle borçlanmak zorunda kalır, ekonomi kilitlenir.    

Peki, vergi gelirleri nasıl artıyor? Merkez Bankasının şubatta hazineye 2021 kârına ilişkin 49,3 milyar TL avans ödemesi yapması gösteriliyor. Ancak Hazine şubatta 14,66 milyar TL'si BOTAŞ'a olmak üzere kamu iktisadi teşebbüslerine 17,7 milyar TL borç verdi. Ayrıca şubatta 3,3 milyar TL'si BOTAŞ'a olmak üzere KİT'lere 4,9 milyar TL cari transfer de gerçekleştirerek bu 49,3 milyar liranın 40,56 milyar lirasını dağıttı. Buna rağmen bütçe neden fazla verdi? Üretim ve tüketimle. Yurdun dört bir yanında fabrikalarımız gece gündüz çalışıyor, üretiyor, halkımız da tüketiyor…

Burada şu noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Tüketmek için varlık lazım, demek ki halk sıkıntıda değil, ihtiyaçlarını görmek için rahatlıkla para harcayabiliyor. Aslında enflasyonun yüksek kalmasında bu gelişmenin önemli payı var. Aşırı talep fiyatların yüksek kalmasını sağlıyor. Ama önemli olan sıkıntı çekmemek…

Türkiye’de hane halkının GSYHİ’ye olan borç oranı %55 ile son derece düşük olduğu için rahat harcama yapılıyor. Buradan çıkan sonuç şudur: Hükümetin uyguladığı yeni ekonomik sistem son derece başarılı sonuç veriyor…

Hiç korkmayın bize kriz işlemez. Sağlam bütçemiz var, sağlam hükûmetimiz var, sağlam liderimiz var. Daha ne istiyoruz!..