Seçim zaferi satın alınıyor
Felaket tellalları Türk ekonomisinin şahlanışını gördükçe çıldırıyor, kudurmuş gibi ağızlarından salyalar akarak “Kur korumalı mevduat Türkiye'yi batıracak!”... “Hazine yıllık 100 milyar lira kur farkı ödeyecek”… “Dolar 50 liraya tırmanacak”… “2 haftayla 12 hafta arasında kuru tutamayacaklar!”… “Döviz Türkiye’de bitecek!”… “Enflasyon %142”... “Halk perişan, ekonomi çöküyor…” diye yırtınıyor...
Bir defa kur korumalı mevduat 750 milyar lirayı aştı…
Vatandaş hükûmete güveniyor, parasını dövize değil TL’ye yatırıyor. Atıl duran kaynak ekonominin çarkları arasına girdi. Hazine batmayacak uçacak, zira TL’nin değer kazandığı döneme girdiğimiz için kur farkı ödemeyecek. Dolar 50 liraya çıkmayacak, 9,5 liraya düşecek. 2-12 hafta içinde kuru değil, TL’yi tutabilene aşk olsun. Türk ekonomisi dövizin hâkimiyetinden kurtuldu. İhracatçımız gelirinin %40’ını dünden itibaren seve seve TL’ye çevirmeye başladı. Bunun sermaye kontrolü ile zerre kadar alakası yok. Merkez Bankasının rezervleri ne kadar artarsa ülke risk primi o kadar düşer, borçlanma maliyeti azalır. Bayram sonrası tarla ürünü tezgâha geliyor, enflasyon kademeli olarak %20'ye düşecek…
Türk ekonomisi göz kamaştıran hızla büyüyor. Ekonominin bel kemiği sanayi üretimi şubat ayında aylık yüzde 4,4, yıllık bazda yüzde 13,3 ile rekor artış kaydetti. %7,5 olarak beklenen yıllık artış neredeyse ikiye katlandı. Rusya-Ukrayna savaşı dolayısıyla Türkiye üretim üssü hâline geldi, siparişler bize yöneliyor. Üretimde büyük canlanma var, tüketim artıyor, fabrikalar 3 vardiya çalışıyor. Unutmayın sanayi üretimi büyümenin öncü göstergesidir. Sanayi üretimi ne kadar hızlı artarsa büyüme de onu izler…
Dikkatinizi çekerim bu rakamlar şubat ayına ait. Martta 60 milyar liralık KGF destekli krediler devreye girdi. Nisanda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla Merkez Bankası 100 milyar lira ihracat, 50 milyar lira turizm için kullandıracak. Krediler; %9'a varan yıllık faiz oranı ve 2 yılı ödemesiz 3 ila 10 yıl arası vadeyle kullandırılacak. Müthiş destekle günlük ihracatımız 1 milyar doları yakaladı. Büyümenin en belirgin göstergesi işsizlik üretim artışıyla birlikte azalıyor. Şubatta 178 bin kişi çalışma hayatına katıldı. İşsizlik oranı 10,7 oldu. Hepsinden önemlisi 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 20,7’ye geriledi. İstihdam edilenlerin sayısı 30 milyonu aştı...
Türkiye ile birlikte şirketlerimiz de büyüyor. Hisse senetleri yoğun talep görüyor. BİST 100 endeksi tarih yazıyor. İşlem hacmi günlük 60 milyar lirayı aşarak rekor kırıyor. Borsa İstanbul şu anda en sağlam ve en güvenilir yatırım aracı. Yükseliş eğilimindeki petrol fiyatları iyimserliği törpülüyor. Ancak alınan tedbirlerle kurların gevşek seyir izlemesi iyimser havayı güçlü tutuyor. Yılın ilk çeyreğinde %323 kâr eden bankalar kapışılıyor. 3 aylık bilançolarında büyük kâr eden; enerji, ulaştırma, makine ve demir çelik sektörlerine büyük talep var…
Borsadaki bu harekette, negatif reel faiz nedeniyle tasarruflarını enflasyon karşısında ezdirmek istemeyen yatırımcıların yaptığı alımlar etkili. Ama endeksi 2.500 puanın üzerine taşıyan esas gelişme, yerli ve yabancı fonların 2023 seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın zaferini satın alıyor olması…
Merkez Bankası yetkililerinden aldığım son haberi size aktarıyorum: 2022 sonunda politika faizi %9’a inecek…