Sat dövizini al kredini!

A -
A +

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu kredilerin amaçlarına uygun kullanılmadığını görünce çok önemli bir karar aldı. 15 milyon TL (900 bin dolar) üzerinde döviz varlığı olan şirketin TL kredisi alması yasaklandı...

15 milyon TL’nin altında olan şirket bu rakamı aşmama sözü (taahhütname) vererek kredi alacak…

Bunu daha anlaşılır hâle getirelim. Şirketler TL kredi başvurusu yaptıkları tarihte, kasalarında nakdi olarak yabancı para ve altın dâhil, döviz mevduatları toplamı 15 milyon liranın üzerindeyse talepleri reddedilecek. BDDK bu kararı neden aldığını şöyle açıklıyor: "Bazı şirketlerin döviz pozisyon fazlası bulunmasına rağmen, TL kredi kullanarak döviz alımı gerçekleştirdikleri görülmüştür. Yani üretime, istihdama, yatırıma gitmesi gereken uygun şartlı TL ticari kredi kaynakları döviz alımı amacıyla kullanılmaya devam etmektedir..." 

Şirketler neden kur korumalı mevduata geçmek yerine döviz alıyor, asıl mesele burada. Bu hareket kasten mi yapıldı?

Öyle olduğu kesin. Eğer şirket TL kredisi kullanmak istiyorsa, kasasındaki 900 bin doların üzerindeki kısmını satmak zorunda kaldığı için kurlar gevşedi. Yabancı para pozisyon fazlası aktifinin ya da son 1 yıllık satış hasılatının yüzde 10’unun üzerinde olan 195 şirket var. Bunlar BİST’teki şirketlerin üçte birinden fazlası. Bu yüzden hisseleri bankalarla birlikte sert satış yedi, ama kalıcı olmadı, düşük fiyatlar alım fırsatı oldu…  

Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemelerinin toplamı 45,9 milyar dolar düzeyinde. Oysa bugün itibarıyla bankalarda şirketlerin tam 80 milyar doları var. Ne kadar büyük fark var görüyorsunuz değil mi?

BDDK verilerine göre, 17 Haziran itibarıyla, şirketler toplam mevduatlarının yaklaşık %60’ını yabancı parada tutuyor. Bu düzenleme sadece bağımsız denetime tabi firmaları etkileyecek. KOBİ’lerin büyük kısmı kapsam dışı kaldı. BDDK’nın operasyonu ilk bakışta 20 Aralık akşamında yaşanan kur korumalı hamlesinin tekrarı olarak görülebilir...

Ama asla bir sermaye kontrolü değil. Yalnız döviz fazlası olan şirketler çok kötü yakalandılar...

Bu kararla haksız kazanç elde edilmesinin önüne geçildi. Suni döviz talebi de böylece engellendi...

Altını çizerek söylemek istiyorum: BDDK’nın ana amacı kesinlikle döviz değil, alınan kredilerin yerinde kullanılmasını sağlamak...

Artık bankalar proje kredisi verecek. Talep eden şirketin getireceği proforma faturaya ödeme yapılacak. Böylece verilen krediler tamamen yatırıma dönük olarak kullanılacak...

Ancak halıyı kaldırınca ortaya çıkan manzaranın çok farklı olduğu görüldü. Meğer şirketler aldıkları TL kredileriyle bol bol döviz toplamışlar. Bunun sonucunda kurlar aşırı yükselmiş maliyetler artmış, sonunda ülke enflasyon canavarının eline düşmüş. İşte şimdi bu zincir kırılıyor. Bir defa alınan bu fazla dövizler piyasaya geri verilecek. Üzerindeki köpük kalkacak Türk lirası hızla gerçek değerine (1 dolar=14.25 TL) kavuşacak. Hükûmet bir taşla 3 kuş vurdu.

Birincisi, temmuz ayından itibaren şirketlerin kur korumalı dönüşünün döviz talebi meydana getirme riski bu şekilde ortadan kaldırıldı. Bu kararla olası bir talep kesilecek, hatta daha fazlasını, şirketleri, belirlenen kriterlere göre döviz satmaya iterek döviz arzını arttıracak.

İkincisi kredi mekanizmasının aslına uygun çalışması sağlanarak Türkiye istikrarlı büyüme potasında kalacak.

Üçüncüsü döviz kurlarındaki suni yükseliş frenlenerek akaryakıt başta olmak üzere ithal ara malları ile gıda, gübre ve tohumların fiyatlarındaki aşırı artışın önüne geçildi. 25 lira olacak diye dolar toplayanlar (aralarında bazı Prof.lar da var) bu karara ağlıyor!.. 

Bunlar timsah gözyaşları. Benim milletim gülüyor, esas olan bu. İşte işini bilen hükûmet, işte işini bilen ekip. İşte sonuç... Helal olsun.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.