Herkes aklını başına toplasın!
Yanıbaşımızda, komşumuz Irak'ta ülkemizin geleceğini yakından ilgilendiren çok önemli gelişmeler oluyor. Irak'ta yeni bir düzen kuruluyor Irak'ın kuzeyinde muhtemelen Kerkük ve Musul'u da içerisine alan bir Kürt federasyonu kurulması çalışmaları yapılıyor. Ama biz masada yokuz. Biz bu gelişmeleri sadece seyretmekten başka bir şey yapamıyoruz. Güneyde komşumuz ABD, batıda ve Kıbrıs'ta komşumuz AB oldu. Kıbrıs konusu Türkiye'nin Avrupa Birliğine girmesinin önünde önemli bir engel olarak duruyor. Avrupa Birliğine girmek isteyen Türkiye'nin içeride yapması gereken birçok reform sırada bekliyor. Ekonomik darboğazlar nasıl aşılacak? Türkiye'nin iç ve dış borcu nasıl çevrilecek? Özelleştirme nasıl, ne zaman tamamlanacak? Devletin hantal yapıdan kurtarılması için yeniden yapılandırma ve yerinden yönetim reformu ne zaman nasıl gerçekleşecek? Demokrasi, hukuk devleti, insan hakları, çağdaş eğitim, sosyal adalet ve özgürlükler alanındaki eksiklerimiz ne zaman ve nasıl giderilecek? Biz neleri tartışıyoruz? İçte ve dışta birçok önemli sorunlarımız acil çözümler beklerken ülkemizi yönetmekle ve tüm bu sorunlara çözüm bulmakla yükümlü olan büyüklerimizin saçma sapan konularla ülkenin gündemini meşgul etmelerine inanın çok üzülüyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 83. kuruluş yıldönümünde acil sorunlarımıza çözüm aramamız gerekirken bizler hep bir ağızdan TBMM Başkanı Arınç'ın vereceği resepsiyona katılıp-katılmamayı tartışıyoruz. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde böyle bir komedi ile karşılaşamazsınız!. Ekonomi bıçak sırtındayken, piyasalar ip üzerinde iken nelerle uğraşıyoruz! Sayın Cumhurbaşkanımız Sezer ve Muhalefet Partisi Lideri Baykal, bu resepsiyona katılmayacaklarını açıklayarak piyasaları tedirgin ediyor ve ortamın gerginleşmesine istemeyerek vesile oluyorlar. Basınımız ise bu gerginliğe askerleri de dahil etmek için adeta yangına körükle gidiyor. 365 milletvekili ile iktidara gelen AK Parti hükümeti de acil çözüm bekleyen sorunlarla uğraşacağı yerde devlet kurumlarının hassas olduğu konuları ön plana taşımayı marifet sayarak bu gerginliklerin oluşumuna adeta ortam hazırlıyor. Meşru platform varken... Eğer bu Hükümet Cumhuriyetin temel nitelikleri konusunda hassasiyet göstermiyor ise her ay MGK toplanıyor, bu toplantılarda hem Sayın Cumhurbaşkanı hem de TSK rahatsızlıklarını dile getirir. Rahatsızlık veren konular MGK'da tartışılır ve ortak bir anlayışa varılır. Bu meşru platform imkanı varken, bu konuların basın aracılığı ile toplumu gerecek, siyasi ve ekonomik istikrarı bozacak tarzda ulu orta tartışılması ve karşılıklı mesajlar verilmesi doğru değildir. Türk insanı devletin tepesinde çekişme, uyumsuzluk ve gerginlik istemiyor. Milletimiz Cumhurbaşkanımızı, hükümetimizi, askerimizi ve muhalefetimizi ülke çıkarları için kol kola görmek istiyor. Eğer aralarında görüş ayrılıkları varsa bunu meşru platformlarda tartışıp çözsünler. Kimse türbinlere oynamasın!. Bir kısım çevreler mevcut iktidarı ve uygulamaları beğenmiyorlar ise çözümü demokrasi içerisinde kalarak aramalıdırlar Basınımıza bu konuda büyük görevler düşmektedir. Böyle zamanlarda askeri tahrik etmenin, güzide Türk Silahlı Kuvvetleri'ni siyasetin içerisine çekme çabalarının doğru olmadığını düşünüyorum. Gazi Mustafa Kemal Cumhuriyeti koruma görevini sadece askerlere vermedi. Bu ülkedeki herkes Cumhuriyet ilkelerini korumakla yükümlüdür. Bu ülkenin parlamentosu, sivil toplum örgütleri, yazarı-çizeri, basını ve gençliği Cumhuriyeti, korur, korumalıdır. Başı sıkışan herkes askere koşmamalıdır, asker bu işlerin dışında kalmak için tüm tahriklere rağmen büyük gayret sarf ediyor. Fitnecilere fırsat vermeyelim! Türkiye kritik bir dönemden geçerken herkes dikkatli ve duyarlı davranmalıdır. Devlet hükümet ve millet arasında uçurumlara sebep olacak ve karşı karşıya getirecek olaylara yol açmayalım. Zaman birlik ve beraberlik zamanıdır. Türkiye'nin ve milletimizin geleceği birbirimize kenetlenmemize bağlıdır. Aydınlık geleceğimiz için el ele ve omuz omuza vererek hareket edelim, birlik ve beraberliğimizi bozmak isteyen fitne ve şer odaklarına fırsat vermeyelim.