Egemenlik kayıtsız şartsız milletin mi?

A -
A +
Dün milletçe, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutladık. TBMM'de kocaman harflerle yazılı "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir" sözü ülkemizde ilk kez 2010 senesinde yapılan anayasa referandumundan sonra benim için gerçekten bir anlam ifade eder hale geldi. Polatlı'da Kurtuluş Savaşı devam ederken Ankara'da ilk Meclis'i toplayan Mustafa Kemal ve yol arkadaşlarının ruhu şâd olsun. Onlar Kurtuluş Savaşı'nı Meclis'in iradesi ve gücü ile yönettiler. En kritik dönemde millet iradesini temsil eden Meclis'i dışlamadılar. Daha sonraları millet iradesi çok bir anlam ifade etmedi.
Askerî ve bürokratik vesayet milleti temsil eden vekilleri ve onların oluşturduğu meclisi vesayet altına aldı. Anayasaya "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Millet bu egemenliği yasama, yürütme, yargı ve diğer devlet organları aracılığı ile kullanır" maddesini koyarak; MGK'yı, YÖK'ü veya TSK'yı Meclis'ten daha etkin ve güçlü kurumlar haline getirdiler. Askerî-bürokratik ve yargı vesayeti bu maddeye sığınarak hükümetlere, vekillere ve hatta Meclis'e ayar verdi. Askerler ve bürokratik elit Meclis'in ve hükümetlerin hareket edebileceği çerçeveyi belirledi. Bunun dışına çıkmaya kalkan hükümetler veya meclisler muhtıra ve kapatma davaları ile ikaz edildi. Buna rağmen, sözleri geçmeyince darbeler yaptılar. Aslında işin gerçeği sivil otorite 2010'lu yıllara kadar istediği gibi veya milletin talep ettiği şekilde ülkeyi yönetemedi. Hükümetler iktidar oldular ama muktedir olamadılar. Vesayet buna izin vermedi. Fakat Sayın Erdoğan ve yol arkadaşları muktedir olmaya yeminliydiler. 2010 anayasa değişikliği ile askerî ve bürokratik vesayete son verildi. Bunu fırsat bilip bunların yerine geçmeye kalkan paralel vesayet, KCK vesayeti ile de mücadele kararlılıkla devam ediyor. Yani millet iradesine hiçbir meşruiyeti olmadan müdahale etmeye ve millet adına güç kullanmaya kalkan askerî-bürokratik-yargı vesayetleri yok edildi. Şükür, artık egemenlik gerçekten kayıtsız şartsız milletin ve millet bu egemenlik hakkını yasa ve yürütme organları aracılığı ile kullanıyor. Bugün artık 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' sözü gerçek ve anlam ifade eden, karşılığı olan bir söz. 
7 Haziran seçimlerinde Türkiye'yi eski vesayetçi günlere döndürmek isteyen vesayetçi odaklar; mafyavari yapılanmalar, KCK ve paralel yapılanmalar AK Parti'ye karşı iş birliği yapıyorlar. Çünkü onlar da biliyor ki eski imkânlarına ve güçlerine kavuşmalarının önündeki tek engel Sayın Erdoğan ve AK Parti iktidarı. 
Bu iki engeli aşmak için birbirine kurşun sıkan eski ezeli düşmanlar bile dost olmuşlar. Ama bu iş birliğinin ve bu koalisyonun içinde millet yok. Çünkü millet kendi egemenlik hakkını kendisi kullanmak istiyor. Birilerinin onun adına güç kullandığı günlere bu ülkenin dönmesini istiyor. Koalisyon duasına çıkanlar, koalisyon hayali görenler eski Türkiye'deki imtiyazlarını tekrar elde etmek istiyorlar. Engel millet, Sayın Erdoğan ve AK Parti siyasi hareketi...
Sevgili okuyucularım birkaç gün önceki yazımda belirtmiştim. "HDP, Doğu ve Güney Doğu'da kendisi dışında herhangi bir siyasi partinin çalışma yapmaması için PKK'yı devreye sokacak-şiddete ve silaha sarılacak-seçmeni korkutup sindirecek" demiştim. Önce Ağrı'da ortaya çıktılar sonra Van'da, dün de Batman'da. Güya henüz kimliği belirlenemeyen silahlı kişiler Batman AK Parti seçim bürosuna silahlı saldırıda bulunmuşlar. Eski vekil kardeşlerimizden birisinin oğlunu şehit etmişler. Hepimizin başı sağ olsun; şehidimize Rabbimden rahmet acılı ailesine sabır soğukluğu diliyorum. Sizin barış güvercini olmadığınızı, kuzu postuna bürünmüş çakallar olduğunuzu ve sıkışınca terör örgütünü devreye soktuğunuzu biliyoruz. Elinizi gördük, fark ettik. Millet de fark etti. Bizi korkutamayacaksınız. Ülkenin her metrekaresinde siyaset yapacağız. Buna engel olmaya gücünüz yetmeyecek. Kürt kardeşlerimiz de Asala terörü ile Marksist PKK terörü ile birlikte çalışan; Ermeni soykırımını tanıyacak kadar bu ülkeye karşı ihanet içinde olan; din dersini-diyaneti kaldıran Marksist HDP'nin gerçek yüzünü göreceklerdir. Böyle bir siyasi parti asla bizim Kürtlerimizin temsilcisi olamaz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.