CHP ZENGİN PARTİSİDİR

MİT TIR'larıyla ilgili yapılan haberleri gazetecilik saiki ile açıklamak doğru değil. "Ben haberimi yaparım sonuçları beni ilgilendirmez" demek sorumsuzluktur. Yaşadığınız ülkeye-o ülkenin insanlarına karşı gazeteci olarak sorumluluklarınız var. Siz bu ülkenin millî çıkarlarını zedeleyecek, ülkeye zarar verecek istikamette yayıncılık yaparsanız, yaşadığınız ülkeye ve milletimize karşı ayıp etmiş olursunuz. Bu ülkenin gizli servisinin faaliyetleri devlet sırrı niteliğindedir. Dünyanın bütün demokratik ülkelerinde aynı prensip geçerlidir. Eğer bu gizli servislerin faaliyetlerine nüfuz edip yayınlarsanız devlet sırlarını ifşa etmiş olursunuz. Bu faaliyetin adına dünyanın her yerinde 'casusluk' denir. Uluslararası hukukta bile 'casusluk' suçtur ve cezaya tabidir.

Başbakan, MİT TIR'larının Suriye'deki Bayırbucak Türkmenlerine yardım götürdüğünü açıkladı. Buna rağmen CHP-MHP ve HDP ittifakı-Paralel Yapı inatla bu TIR'larda obüs ve havan mermisi olduğunu iddia ediyorlar. Bu fotoğrafları birileri bunlara yutturmuş galiba. Suriye muhalefetinin elinde obüs ve havan var mı? Varsa bunlar Sovyet yapımı değil mi? Sovyet yapımı silahların mermilerini biz üretmiyoruz. Ayrıca, kabul edelim ki onların iddia ettiği gibi o TIR'larda silah vardı, mermi vardı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu tür gizli bir yardım faaliyetine CHP ve HDP'den izin alarak mı yapacak? Davul-zurna ile duyurarak mı gizli faaliyet yürütecek? Adı üstünde 'gizli servis'. Faaliyetleri de 'gizli' olur. O faaliyetleri sadece bilmesi gereken devlet ve hükümet yetkilileri bilir o kadar. CHP liderinin ve bu konuyu ısrarla gündemde tutan bazı yayın organlarının Suriye rejimini ve diktatör Esad'ı Türkiye'den çok sevdiklerini biliyoruz ve onların mezhepsel saiklerle bunu yaptığının farkındayız. Peki milliyetçi olduğunu iddia eden MHP'ye ne demeli? Bahçeli'nin bu konuda CHP'nin peşine vagon gibi takılması, millî bir konuda gayrimillî bir tutum takınmış olması siyasi popülizmdir. Demek ki milliyetçilik kavramını siyasi çıkarları için kullanıyorlar.

AK Parti'nin kurulduğu günden itibaren hem hükümette hem belediyelerde fakir-fukaraya, garip-gurebaya, yaşlılara, kimsesizlere yaptığı yardımları 'sadaka kültürü, siyasi rüşvet, odun-kömür-makarna-buzdolabı-çamaşır makinesi dağıtımı ile oy toplama, tüm fakirleri maaşa bağlayarak oy devşirme' diye eleştiren, 'makarnacılar-kömürcüler' diye alay eden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu "bütün sosyal yardımları iki katına çıkaracağım" demiş. AK Parti siyaseti CHP'ye sosyal devlet olgusunu öğretmişe benziyor. Ama Kemal Bey doğru söylemiyor. CHP fakiri sevmez. CHP'ye göre fakir-fukara, garip-gureba bidon kafalıdır, göbeğini kaşıyan adamdır. CHP zengini sever, CHP zengin partisidir. İddia ediyorum Türkiye'nin en zengin 50 ailesinin yüzde 70'i CHP'lidir. Yapılan kamuoyu araştırmaları CHP'nin fakir-fukaradan çok zengin kesimlerden oy aldığını gösteriyor. Kemal beyin CHP'yi fakir seven, garip-gurebayı düşünen bir parti hâline getirmesi için partiyi kapatıp sıfırdan yeni bir zihniyetle yeniden kurması gerekiyor.

Kemal bey de gayet iyi biliyor ki, CHP zenginlerin, tuzu kuruların partisidir. CHP'liler fakirlerle-Anadolu'nun ortalama insanları ile aynı uçakta olmak, aynı plajda denize girmek, aynı restoranda yemek yemek, aynı alışveriş merkezinde alışveriş yapmak istemezler. CHP Etiler'in-Nişantaşı'nın-İstinye'nin-Şişli'nin partisidir. Kemal beyin vaatlerinde samimi olup olmadığını test etmek için kendisine bir önerim var. Çiftçiye mazotu 1.5 liraya vereceğini, asgari ücreti bin 500 TL'ye çıkaracağını vadediyor. Bizim petrol kuyularımız yok. Petrolü dışarıdan dövizle alıyoruz. Bunu zor yaparsınız. Ama içme suyumuz yerli kaynak. İzmir ve Hatay belediyeleri CHP'de. Türkiye'nin en pahalı suyu bu iki ilimizde. Hemen genel başkan olarak talimat verin insanın temel ihtiyaç maddesi olan suyun fiyatını yüzde 50 düşürsünler. CHP'li belediyeler asgari ücreti bin 500'e çıkarsın. Yasal bir engel yok. Buyurun Kemal bey yaptıklarınız vadettiklerinizin teminatı olsun. Notere gerek yok. Dört gözle bekliyoruz kararınızı.
Selahattin Demirtaş, İstanbul Kazlıçeşme'deki mitingde yine barış güvercinleri uçurmuş. Yenikapı'da Fetih şöleni için toplananlara "Yenikapı'da bir araya gelecek olan halk bizim düşmanımız değil" demiş. Batı illerinde ağzından bal damlıyor bu adamın. Peki Selahattin efendi, İdil'de seçim çalışması yaparken saldırdığınız iki ölü ve 6 yaralı veren HÜDA-PAR'lılar sizin düşmanınız mı? Seçim atmosferinde valiye yemek verdi diye öldürülen muhtar, AK Parti'ye destek veriyorlar diye öldürülen 2 köy korucusu, Siirt'te saldırıya uğrayan AK Parti'li kadınlar, her gün taraftarlarınızca taşlanan-tehdit edilen Doğu ve Güneydoğu'daki AK Partililer sizin neyiniz oluyor? Batı'da kardeş, Doğu ve Güneydoğu'da bir numaralı düşman. Bırakın bu ikiyüzlü siyaseti. Ben hayatımda Demirtaş kadar iyi rol yapan, bukalemun siyaseti icra edebilen bir tiyatrocu görmedim. Uyanın ey saftirik ulusalcılar.
.....
Not: Tüm İslam âleminin bugün idrak edeceği Berat Kandili'ni tebrik eder, bu mübarek günün başta okuyucularımız, vatandaşlarımız olmak üzere dünyanın dört bir tarafındaki Müslümanlara  hayırlara vesile olmasını dilerim.