Davutoğlu başka ne yapsaydı?

A -
A +
AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran'da milletin oyları ile oluşan siyasi tablodan bir hükümet çıkarmak için görevi aldığı günden bu yana samimi bir çaba ile uğraştı-didindi. Evvelsi gün MHP lideri Bahçeli ile yaptığı son görüşmeden sonra tüm muhtemel seçeneklerin tüketildiğini düşünerek de görevi Sayın Cumhurbaşkanına iade etti. Kim ne derse desin Sayın Davutoğlu dürüstçe, şeffaf bir şekilde tüm seçenekleri zorlayarak milletin 7 Haziran'da verdiği mesajın gereğini yapmaya çalışmıştır. Daha 8 Haziran sabahı erken seçim nidaları atanların çarpıtmalarına bakmayın siz. Eğer CHP veya MHP samimi olarak bir koalisyon hükümetine razı olsalardı şu anda hükümet kurulmuş olacaktı. Her iki partinin ve bu iki parti üzerinde etkisi olan bazı aktörlerin Erdoğan nefreti, Sayın Erdoğan'a duydukları kin, koalisyonun önündeki en büyük engeldi. Her iki parti de Sayın Erdoğan'ı pasifize etmek, köşeye sıkıştırmak ve hatta intikam almak için saçma-sapan şartlar ileriye sürdüler. CHP'nin restorasyon hükümeti inadı, 13 yıllık kazanımları yok etme arzusu MHP'de de Sayın Bahçeli'nin Erdoğan nefreti Türkiye'yi bu ortamda hükümetsiz bıraktı. Siz CHP'li ve MHP'li yetkililerin seçmen korkusu ile yaptıkları açıklamalara itibar etmeyin. Hele hele MHP'nin koalisyondaki açıklamalarının hiçbirine inanmayın. Sayın Bahçeli daha 8 Haziran sabahından itibaren anlaşılmaz tutumunu ortaya koymuştu. Şimdi de seçmenden yiyecekleri tokadı fark ettiler ve suçu Sayın Erdoğan'ın üzerine atmaya çalışıyorlar. Bugün Türkiye'nin Hükümetsiz kalmasının ve tekrar seçime gitmemizin birinci derece sorumlusu Sayın Devlet Bahçeli'dir. Bahçeli, toplumun kendisine duyduğu tepkiyi engellemek için suçlu aramaktadır. "Erdoğan koalisyon hükümetine engel oldu. Seçimi tekrarlatmak istiyor. Seçim sonuçlarını beğenmedi" diyenlere sormak lazım. Diyelim ki iddianız doğru, farz edelim ki Sayın Erdoğan AK Parti'yi etkiliyor. AK Parti'nin oyu yüzde 41. Diğer 3 parti yüzde 59 civarında.  Elinize vuran mı var? Bozun Erdoğan'ın planını, yapın koalisyonunuzu. Bu iddiaya kargalar güler. Erdoğan'la bozmuşsunuz kafayı. 8 Haziran sabahı "Kasım'da erken seçime varız" diyen ben miydim? O gün bu lafı edenler şimdi "Erken seçim Türkiye'ye yapılacak en büyük kötülüktür" diyorlar. "CHP ile koalisyon yapmam, AK Parti'yle koalisyon yapmak için Erdoğan'ın başını isterim, seçim hükümetine bakan vermem" diyen sayın Bahçeli'yi herkes anlamakta zorlanıyor. O zaman seçime  niye katıldınız? Hani Türkiye'nin çıkarları için gövdenizi taşın altına koyuyordunuz? Bu mudur ülke çıkarı, ülke çıkarı her şeye 'hayır' demek midir?
Sonuç olarak elinizi vicdanınıza koyup 36 gündür olup biteni değerlendirdiğimizde Sayın Davutoğlu'nun ülkeyi yönetecek bir hükümet kurmak için bütün gücüyle ve ihlasla çaba sarf ettiğini söylememiz gerekir. Dün akşam görevi Sayın Cumhurbaşkanına iade etti. Cumhurbaşkanı görevi CHP'ye verir mi? Bu biraz anlamsız olur. Verse ne değişecek? Sayın Kılıçdaroğlu daha önce CHP-MHP koalisyon seçeneğini tüketti. Sert tartışmalar yaşandı. Yani CHP'nin deneyeceği tüm seçenekleri MHP lideri açık-seçik reddetti. Dün CHP'li yetkililer, MHP ve HDP'nin desteğini alarak bir CHP azınlık hükümeti ile seçime gitmekten bahsettiler. Bu ihtimal daha önceki tarihlerde MHP tarafından reddedildi. MHP, HDP'nin içinde-kenarında olduğu hiçbir formüle destek vermeyeceğini net ifadelerle açıklamıştı. Hal böyle iken ve CHP'nin görev almasının bir sonuç vermeyeceği gayet aşikâr iken sırf temayül diye görev vermenin bir anlamı yok. Sayın Cumhurbaşkanı takdir yetkisini kullanarak anayasanın 116'ncı maddesini işleterek derhal Türkiye'yi yeniden seçime götürmelidir. Bu maksatla Sayın Cumhurbaşkanı hükümet kurması için Sayın Davutoğlu'nu görevlendirebilir. Öyle veya böyle demokraside tıkanılan yeri millet açar. Millet en uygun çözümü bulur.
Doğrudur, Türkiye kahpe terör örgütlerince köşeye sıkıştırılmaktadır. Ama devlet bu haysiyetsizlerle mücadele edecek güçtedir. Belki hükümet kurulmadı ama mevcut hükümet terörle mücadelede müthiş bir performans sergilemektedir. Herkes görevinin başında ve devletin aksayan bir hizmeti yok.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.