İlk günkü aşkla

AK Parti 5'inci Olağan Kongresini izledik. Terör belası nedeniyle morallerin çok iyi olmadığı ve genel Türkiye tablosunun yansıdığı kongrede müzik-şarkı-türkü, davul-zurna-eğlence yoktu. Maalesef bunların olmadığı bir kongrede coşku olmuyor. Buna rağmen AK Parti delegeleri Başbakan Davutoğlu'nu hem salona girişte hem de konuşması boyunca coşkuyla alkışladılar. Seçimlere doğru giderken ve her gün şehit cenazelerinin geldiği bir ortamda kongre yapmak kolay iş değil.

Başbakan Davutoğlu bu kongreyi yenilenme-tazelenme kongresi olarak tanımladı. Sayın Davutoğlu konuşurken barkovizyonda "ilk günkü aşkla" sloganı sürekli tutuldu. Belli ki Sayın Başbakan, 7 Haziran seçimlerindeki mesajı almış ve AK Parti'nin ilk gün ortaya koyduğu ilkeleri ön plana çıkarıp o günkü ruhla yenilenmeyi-tazelenmeyi hedeflemiş.

7 Haziran akşamı milletin kendilerine 3 mesaj verdiğini belirten Davutoğlu; "İlk mesaj, ülkenin yönetiminde boşluğa izin vermeyin. İkinci mesaj, koalisyon hükümeti kurun ve ülkeyi hükümetsiz bırakmayın. Üçüncü mesaj, AK Parti'ye güveniyoruz. Tazelenin-yenilenin. 2001'deki kurucu değerlerinize dönün-o değerleri tahkim edin" dedi.

Milletin verdiği bu mesajları aldıklarını belirten Davutoğlu; "7 Haziran'dan sonra ülkede yönetim boşluğu oluşmasına izin vermedik, ülkeyi yönettik. 7 Haziran'daki tablodan bir hükümet çıkarmak için milletin önünde şeffaf bir biçimde müthiş bir çaba sarf ettik. Olmadı ama sebebi biz değiliz. Üçüncü mesajın da gereğini bu kongreyle birlikte yapacağız" dedi. Peki neydi o kurucu değerler? Yönetimde millete tepeden bakmamak, kibirden uzak durmak-millete hizmetkâr olmak ilk ve en önemli ilke. İkinci kurucu ilke, tüm kararları ortak akılla-istişare ile almak ve üçüncü ilke yasaklarla-yoksullukla ve yolsuzlukla mücadele. Seçmen herhalde AK Parti'nin bu kurucu ilkelerden uzaklaşmaya başladığını düşünmüş ki genel başkan seçmenin bu mesajını aldıklarını ve bu üç ilkeyi daha net ve hissedilir şekilde hayata geçireceklerini belirtti. Hem yolsuzlukla mücadele hem milletle iletişimde yeni bir dil ihtiyacı konularında hissedilir uygulamalar göreceğiz. AK Parti yönetimi 7 Haziran'daki 8-9 puanlık oy kaybının nedenlerini araştırmış ve bu nedenleri ortadan kaldıracak tedbirleri bu kongre ile birlikte almaya başlamış.

Kongrede yenilikler de vardı. AK Parti'de ak sakalların tecrübe ve birikimlerinden istifade etmek için siyasi erdem ve etik kurulu kuruluyor. "İnsan Haklarından" sorumlu genel başkan yardımcılığı ile "şehir ve çevreden" sorumlu genel başkan yardımcılığı olmak üzere iki yeni genel başkan yardımcılığı oluşturuluyor. 3 dönem kuralına da bu dönemde bir istisna getiriliyor. Davutoğlu, konuşmasının kalan bölümünde birlik-beraberlik-kardeşlik vurguları yaptı. Milletten huzur ve istikrar için 1 Kasım'da tek başına iktidar istedi.

Terörle mücadelede kararlılık vurgusu yaptı. Salonda parti bayraklarından çok Türk bayrağı vardı. Terörle mücadele ederken hukuktan-demokrasiden ve insan haklarından taviz verilmeden bu mücadelenin sürdürüleceğinin altını çizdi. Sayın Başbakan, "Kamu düzeni bu ülkenin her metrekaresinde tesis edilecek, vatandaşlarımızın mal ve can güvenliği korunacak. Ama sivillere en ufak bir zarar gelmeyecek. Hak ve özgürlükler kısıtlanmayacak" dedi. "Kürtlerin devleti neresi" diye soran çevrelere cevap verdi. "Kürtlerin de, Türklerin de, Alevilerin de, Sünnilerin de bir devleti var. Ve o devlet Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir" dedi. Bu önemli bir mesajdı. Herkesin aidiyet duygusuna hitap eden önemli bir tespitti.

 Devam eden küresel ekonomik krize karşı makro ekonomik dengelerin korunacağı, başlatılan veya karar alınan büyük yatırım projelerine devam edileceği ve milli savunma sanayi hamlesinin sürdürülmesi ile ekonomik reformların devam edeceği vurgulandı. Daha çok 1 Kasım seçimlerine yönelik bir kongre havası vardı. Ortaya çıkan MKYK listesi epeyce tartışılacak bir liste. Parti yönetimi nasıl şekillenecek? Bence asıl önemlisi parti yönetimi. Bakalım Sayın Başbakan nasıl bir ekip kuracak? Hep birlikte bekleyip göreceğiz.