Terörün panzehiri "Yenikapı ruhu"dur

Dün İstanbul Yenikapı'da İstanbullular harika bir iş yaptı. Tıpkı Ankara gibi, Madrid gibi, Paris gibi İstanbul'da teröre karşı tepkilerini ortaya koydular. Barışa-kardeşliğe-birlik ve beraberliğimize sahip çıktı İstanbullular. Yenikapı Meydanı'nda Kürt'ü-Türk'ü, Laz'ı-Çerkez'i, Alevisi-Sünnisi kol kola girip kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi hedef alan kahpe bölücü teröre meydan okudular. Ankara Sıhhiye gibi Yenikapı Meydanı da hem terör örgütlerine hem de o örgütleri Türkiye'ye karşı kullanan Avrupa ve bölge ülkelerine büyük bir ders, güçlü bir mesaj verdi. Terör örgütüne ve onun iplerini elinde tutan aktörlere vurulacak en büyük darbe bu tür sivil tepkiler ve bu toplumda oluşan birlik-beraberlik atmosferidir. Bu hainlerin en mutsuz olduğu ve en çok telaşa kapıldığı günler bu günlerdir. Halkımız tüm etnik ve dinî kimlikleriyle, renkleriyle kol kola girerek hainlere "bizi bölemezsiniz, kardeşliğimizi bitiremezsiniz" mesajını verdi. İnanın ki, Doğu ve Güneydoğu halkı güvenlik endişesi ile bu tepkisini açık şekilde gösteremese de Yenikapı'daki duygu Van'da da, Diyarbakır'da da, Urfa ve Ağrı'da da hakim. Çünkü bu alçak örgüt en büyük maddi ve manevi zararı Kürtlere ve bölgeye verdi. Çözüm Süreci'nin sağladığı barış, güven, istikrar ve huzur ortamında insanlar tekrar umutlanmışlar ve bölge ekonomik olarak gelişmeye-kıpırdanmaya başlamıştı. Bu ahlaksız, Avrupa'daki bazı ülkelerle, bazı bölge ülkelerinin maşası olan bu bölücü örgüt bu gelişmeleri çok gördü Kürt insanına. Çözüm Süreci'nin ve demokrasinin sağladığı avantajları istismar ederek, paralel bir devlet kurup bölgeyi devletin yerine yönetmeye-haraç toplamaya-yol ve kimlik kontrolü yapmaya, sözde mahkemeler oluşturup kendileri gibi düşünmeyen insanları yargılamaya başladılar. Dünyanın hangi demokrasisinde egemen bir devlet kendi sınırları içinde bu tür girişim ve denemelere izin verebilir? Ne zaman ki devlet kamu otoritesini tesis etmeye kalktı, cani örgüt tekrar saldırmaya başladı. 80 vekille barajı aşıp Meclis'e giren HDP, PKK'yı telaşlandırdı. Örgütün baronları HDP'nin kontrollerinden çıkacağını, örgütle arasına mesafe koyacağını ve bölgede muhatap olarak HDP'nin alınacağını düşünerek korktular. Tekrar harekete geçip kan döktüler, dökmeye devam ediyorlar. Ama hem Diyarbakır, hem Ankara hem de Yenikapı mitinginde insanlarımız PKK'ya boyun eğmeyeceklerini, şehitlerimize sahip çıkacaklarını, birlik-beraberliğimizi ve kardeşliğimizi sonuna kadar koruyacaklarını net ve tartışmasız bir biçimde ortaya koydular.

Bu sivil tepkiler bütün illerimizde devam etmelidir. Bu ruh, terörün en büyün panzehiridir. Bu tavır kıymetlidir. Eğer terör örgütü silahı bırakırsa, hem köşeye sıkıştığı için hem de halkta taban ve destek bulamadığı için bırakacaktır. PKK da biliyor, 40 bin kişiyi daha şehit etse sonuç alamayacaktır. Onların ve onları kullananların derdi sonuç almak değil, Türkiye siyaseti üzerinde baskı kurarak Türkiye'yi yönlendirmek ve etkilemektir. Ama nafile.

AK PARTİ 7 HAZİRAN'IN MESAJINI ALMIŞ

Bildiğiniz gibi partiler milletvekili aday listelerini açıkladı. CHP ve MHP başarısız olduğu illerde ufak-tefek değişiklikler yaparak 7 Haziran'daki ana listelerini korudular. MHP liderliğinin Meral Akşener gibi bir ismin üstünü çizmesi MHP için yanlış bir adım. Korkunun ecele faydası yok. AK Parti listesinde büyük değişiklikler beklediğimi söyledim. Nitekim öyle oldu. Çok ufak-tefek itirazlarım hariç listeyi beğendim. Tecrübe ile dinamizmin-gençliğin harmanlandığı iyi bir liste olmuş. Bu listeye baktığımda AK Parti'nin 7 Haziran'da seçmenin verdiği mesajı büyük oranda aldığını görüyorum. Tek eksiği sayıları çok az da olsa seçmende hiçbir karşılığı olmayan, sadece tanıdık-bildik-yakınlık-bireysel emek ve kendini borçlu hissetme gibi saiklerle bazı isimlerin ısrarla tekrar aday gösterilmesidir. Herhalde o da siyaset arenasında normaldir. Listeye baktığımda şunları gördüm; AK Parti ekonomi kadrosunu muhafaza etti. Partinin omurgasını oluşturan ve 13 yıldır başarılı işler yapan isimleri tekrar aday yaptı. Başbakan Davutoğlu listeyi bu alanda çok tecrübeli olan Sayın Cumhurbaşkanı ile istişare etti ve onun tüm hassasiyetlerini ve tavsiyelerini dikkate aldı. Ama Sayın Davutoğlu kendi ilkelerini ve düşüncelerini de listeye yansıttı. Bu liste iş yapar. Keşke bu listede Sayın Bülent Arınç, Nihat Ergün ve Sadullah Ergin gibi isimler de yer alsaydı. Belki de kendileri istemediler, bilmiyorum. Ama liste, olabilecek en iyi liste diyebilirim. Ülkemiz için hayırlı olur inşallah...