Sözde ateşkes...

A -
A +

Ankara katliamı ile ilgili incelemeler devam ediyor. Şu ana kadar elde edilen bulgular DEAŞ'ı tarif ediyor. Olağan şüpheliler DEAŞ; PKK ve DHKP-C terör örgütleri. Kullanılan patlayıcının tipi, eylemin şekli DEAŞ'ı birinci sıraya çıkarıyor. Ama işin arkasından PKK da çıkarsa şaşırmam. Eylemi hangi örgüt yapmış olursa olsun bazı bölgesel ve küresel güçlerle bağlantısı olduğu aşikâr. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve Hükümeti'ne açık ve net bir mesaj veriliyor: "Terörle kararlı mücadeleyi bırak. PKK'yı veya DEAŞ'ı sıkıştırmaya devam edersen, bu amaçla ABD dahil herkesle iş birliği yaparsan biz de Türkiye'nin içini karıştırırız, canını yakarız. Türk'ü-Kürd'ü, Alevi'yi, Sünni'yi birbirine düşürürüz. Terörle mücadeleyi derhal durdurmazsan muhalifleri vurarak içini karıştırırız. Biz bunu Başkent'in göbeğinde yapacak güçteyiz..." Mesaj çok açık. Bize düşen; birbirimize sıkı sıkıya sarılıp; kol kola girip bu alçak, hain mesajlara karşı durmak; vatanımıza ve kardeşliğimize sahip çıkmak ve her türlü terörle yılmadan mücadeleye devam etmektir.

Bu saldırıyı gerçekleştirenler bir yandan terörle mücadele kararlılığımızı yok etmeye çalışırken bir yandan da demokrasiyi, sandığı hedef alıyorlar. Bölgesel ve küresel çıkarlarının önünde engel olarak gördükleri Recep Tayyip Erdoğan'ın ve eski partisinin seçimlerde kaybetmesini istiyorlar.

HDP kortejini hedef alarak, o kortejde yer alan vatandaşlarımızı katlederek puan kaybetmeye başlayan HDP'ye hayat öpücüğü veriyorlar. HDP Eş Başkanı da bu acımızı 1 Kasım seçimlerine yönelik kullanmak için her türlü tahriki ve suçlamayı yaptı-yapıyor.

Yasımızı tutalım, acımızı paylaşalım. Kol kola girip kaybettiğimiz kardeşlerimiz için dua edelim.

Sonra da silkinip kendimize gelip Ankara, İstanbul, İzmir'i Bağdat'a, Halep'e, Şam'a çevirmek isteyenleri ve arkasındaki güçleri tespit edip onlarla hiç vakit kaybetmeden hesaplaşmaya başlayalım. 95 canımızın acısını yaşarken bazı bölgesel ve küresel güçlerin içimizdeki işbirlikçileri Cumhurbaşkanı'nı suçluyor. Utanmadan-sıkılmadan neredeyse 'Bu saldırıyı Cumhurbaşkanı veya Başbakan yaptı' diyecekler. Cumhurbaşkanı ve AK Parti için DEAŞ'ın ne düşündüğünü bilmiyor musunuz? DEAŞ denilen küresel terör örgütünün Sayın Erdoğan'la ilgili ölüm fermanları yayınladığının farkında değil misiniz? Esad'çıların, İsrail lobisinin Erdoğan nefretini anlamak mümkün. Çünkü onlar Erdoğan'ı çıkarlarının önündeki tek engel olarak görüyorlar. Peki kardeşim, nedir sizin bu Erdoğan nefretiniz, saplantınız?

Bu saldırının 1 Kasım seçimlerinde en çok AK  Parti'ye zarar vereceğini hepimiz biliyoruz. Ama boş verin seçimi, kaybetmeyi-kazanmayı. 95 canımızı kaybetmişken, öfkemizi ve beddualarımızı terör örgütlerine ve onların arkasındaki güçlere yönlendirmemiz gerekirken Cumhurbaşkanı'nı-Hükümeti hedef tahtasına koymakla en çok da bu saldırıyı planlayanları sevindirir ve onların amaçlarına hizmet etmiş olursunuz.

Demirtaş sorumsuz açıklamalarına derhal son vermelidir. "Erdoğan'ın başkanlık ihtirasıyla oluşturduğu şiddet ortamı ülkeyi kan gölüne çevirdi" başlığını atmak farkında olmadan bu saldırıyı yaptıranların amacına hizmet etmek demektir. Erdoğan mı PKK'yı, DHKP-C'yi, DEAŞ'ı eylem için Türkiye'ye yöneltti. Erdoğan'ı çıkarları önündeki tek engel olarak gören küresel ve bölgesel aktörler bu örgütlerin Türkiye'ye hem de aynı anda saldırmalarını sağlayarak sandıkta yenemedikleri Erdoğan'ı yenmeye, pes ettirmeye çalışıyorlar. 17-25 Aralık'tan tutun da Gezi girişimine, Kobani kışkırtmasına kadar bunun için son 3-4 yıldır denemedikleri yol ve yöntem kalmadı.

Ankara'da bomba patlıyor, onlarca canımızı yitiriyoruz. Eylemin ardından KCK pişkince "Gerilla güçlerimize saldırılmadığı müddetçe güçlerimizi eylemsizlik konumuna çekme kararına varılmıştır" tarzında açıklama yapıyor. Aynı gün Hani ilçesine giden polis memuru hamile eşinin yanında PKK'lılarca katlediliyor. Pespaye herifler, kim bir daha sizin bu samimiyetsiz sözde ateşkeslerinize inanır, kanar? Herkesi defalarca aldattınız. Ateşkes deyince biz sizin neyi kastettiğinizi artık iyi biliyoruz.  Bu sözde ateşkes çağrınızın üç amacı var. Birinci hedefiniz 1 Kasım seçimleri için sempati toplamaya çalışıyorsunuz, ikinci amacınız sizden nefret etmeye başlayan Doğu ve Güneydoğu halkının tekrar desteğini kazanma ihtiyacı hissetmeniz. Üçüncü maksadınız da devletin sizinle kararlı mücadelesinden bunaldınız, nefes almak ve tekrar toparlanmak için zaman kazanmaya çalışıyorsunuz. Bizim entel-danteller de yüz kere kandırmanıza rağmen size inanıyorlar. Ama toplumun ekseriyeti  siz 'ateşkes' deyince ne demek istediğinizi biliyor. Artık hayvan terli.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.