AK Parti'den 'bir bölen' çıkmaz

A -
A +
AK Parti karşıtları umutlarını AK Parti içinden çıkması muhtemel muhalefete bağlamışlar. Sandıkta bileğini bükemedikleri AK Parti hareketini durdurmak için acaba Sayın Bülent Arınç bir şeyler yapabilir mi? Bir önceki Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'ü kışkırtıp nasıl harekete geçirebiliriz? Muhafazakâr camianın saydığı-sevdiği bir önceki Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Haşim Kılıç'ı 'bir bölen' olarak nasıl piyasaya çıkarabiliriz? Yeminli Tayyip Erdoğan ve AK Parti karşıtları gece-gündüz bu formüller üzerinden umut besliyorlar, planlar yapıyorlar.

Bence bu planları yapanlar bu camiayı hiç tanımıyorlar. Hiç boşuna umutlanmayın, bu mahalleden hiç kimse bu yürüyüşe engel olan birisi olarak anılmak dahi istemez. Millet ve hareketin siyasi tabanı açık-seçik istemediği sürece kimse herhangi bir role soyunmaz. Açıklamalarından müthiş haz duyduğunuz, sizi yaptığı açıklamalarla heyecanladıran Sayın Arınç, bilesiniz ki o yazdıklarınızın mürekkebi bile kurumadan Van'a gitti, orada seçim çalışmaması yapıyor. Kendisi, kendi rızası ile aday olmadı ama 1 Kasım'da partisinin başarılı olması için emek veriyor. Siz hiç Sayın Gül'ün ağzından 'bir bölen' olarak nitelendirilebilecek bir açıklama duydunuz mu? Sayın Cumhurbaşkanı bu istikamette yapılan tüm açıklamaları yalanlamaktan usanmıştır herhalde. Bülent Bey'in açık sözlü oluşu, lafını sakınmayışı, yaşı gereği kendisinde herkesi eleştirme hakkı görmesi onun bu siyasi hareketten kopacağı anlamına gelmez. Seçime bir hafta kala yaptığı açıklamalar, medya üzerinden mesajlar vermesi çoğu AK Parti'nin canını da sıksa, kimse Sayın Arınç'ın yaptığı açıklamaların altında art niyet ve kötülük aramaz. Benim muhalefete tavsiyem bırakın AK Parti'nin bölünmesi rüyasını görmeyi, kendinizi geliştirin. Her alanda AK Parti'yi sollayın. Millete yaklaşın. Tek çare bu yoldur.

Seçim günü yaklaştıkça siyasi parti liderleri kılıktan kılığa giriyor. Bazıları samimi-doğal bazıları ise oyunu artırmak için ustaca rol yapıyor. Değme tiyatroculara taş çıkartanlar var. Mesela CHP lideri Kılıçdaroğlu "Kavgacı siyaseti bırakıyorum. Hükümet kurulması gerekirse Saray'a giderim. MHP ile koalisyon yapmak isteriz" demiş. Son günlerde Kemal Bey'in ağzından bal damlıyor. 1 Kasım gününe kadar millete uzlaşmacı-bütünleştiren-kavga etmeyen-memleketi düşünen lider görüntüsü veriyor Sayın Kılıçdaroğlu. Demek ki bugüne kadar kavgacı siyaset yaptığını kabul ediyor. Saray'a gitmeden Hükümet kurma görevi alınmayacağını yeni öğrendi herhalde. Hükümet kurma görevini iş birliği içinde olduğunuz Pensilvanya vermiyor. Tabii ki tıpış tıpış Saray'a gideceksin. Şimdiden de, daha sandık sonuçları ortaya çıkmadan MHP'yi baskı altına alıyor. MHP ile CHP'nin oylarından bir Hükümet çıkmaz. MHP'nin de HDP'nin dolaylı veya dolaysız dahil olduğu, destek verdiği bir koalisyonda yer alması düşünülemez. Diğer yandan, 1 Kasım yaklaştıkça HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş da yine milletin gözünü boyamak için 'Türkiyelilik' moduna döndü. Demirtaş, 'Kürtler terörist değil, bu ülkenin sahibidir' demiş. Tabii ki Kürtler de Türkler-Çerkezler veya Lazlar kadar bu ülkenin sahibidirler. Kimsenin Kürtlere terörist dediği yok. Ama hem Türklere hem Kürtlere kalleşçe saldıran, dış güçlerin taşeronluğunu yaparak ülkemize-askerimize-polisimize-sivil insanlara saldıran alçaklara-hainlere ister Türk ister Kürt etnik kökenli olsun hepimiz terörist diyoruz. Selahattin Bey, size terörist denilmesini istemiyorsanız bütün dünyanın terör örgütü olarak ilan ettiği bebek katilleri ile aranıza mesafe koyun. Onların cenazelerini omuzlamayın, onları korumayın-himaye etmeyin. Ya dağı seçin ya da meşru siyaseti. İkisini bir arada yapmaya kalkmayın.

Seçim günü yaklaştıkça Sayın Kılıçdaroğlu-malum medya ve Paralel medya milletin kafasını karıştıracak yeni iftiralar yumurtlayacaklar. Bu konu ile ilgili ciddi hazırlıklar yapıldığı Ankara kulislerinde konuşuluyor. Sayın Kılıçdaroğlu'nun Oslo çıkışı gibi, gerçek olmasa da toplum vicdanını rahatsız edecek iddiaları gazetelerine servis edecekler. Seçim gününe kısa bir zaman kaldığından AK Parti bu algıyı düzeltemeden sandığa gitmeyi planlıyorlar. Son 6 gün herkes çok dikkatli ve uyanık olmalı. İftiralara karşı herkes dikkatli olsun.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.