Devlet aklı devrede…

A -
A +
Terörle mücadelenin teröristle mücadele kısmını içeren güvenlik boyutu devam ederken Başbakan bir yandan da bu mücadelenin sosyal, ekonomik, demokratik ve hukuki boyutları ile ilgili atılacak adımlar konusunda istişarelerde bulunuyor.

Başbakan Davutoğlu, hafta içinde Doğu ve Güneydoğu illerimizden çeşitli toplum kesimlerini temsil eden kanaat önderleri, STK temsilcileri ve akademisyenlerden tutun da aydınlara kadar birçok toplum kesimini misafir etti. Bugün de Artuklu Üniversitesi’nde “Milletin vicdanını, devletin aklı” ile birleştiren Sayın Başbakan Mardin’de bölge insanı ile kucaklaşacak.

Terör, bölgenin ve Kürtlerin sorunlarını istismar aracı olarak kullanıyor. Başbakan da buna karşı Kandil yerine bölge halkı ile istişare ediyor. Sorunların çözümüne ilişkin HDP ile istişarenin anlamsız olduğunu, bu partinin Kandil’in esaretinde bulunduğunu fark ettiler. Yakın süreçte HDP’nin kendisine oy veren Kürtleri dinlemek yerine Kandil’deki yapının talimatlarının dışına çıkamadığı tekraren görüldü. Bu nedenle HDP’yi muhatap alsanız da onlar Kandil’in çizdiği sınırlar dışına çıkamazlar. Çünkü HDP’nin iradesi Kandil’in ipoteğinde. Sabote edilen çözüm sürecini devlet aklı, hem Kandil ile hem de Öcalan’la iyi bir noktaya kadar getirmişti. O süreçte HDP sadece mesaj kuryeliği yaptı. Seçilmiş insanlar ne yazık ki ortaya bir irade koyamadı.

Temmuz 2015’te Kandil sözde halk ayaklanması başlatmak için çözüm masasını devirdi. Örgüt dış merkezlerdeki akıl hocalarının önerileri ve desteği ile bölgede bazı yerleşim birimlerinde özerklik ilanına kalkıştı. Devlet de bütün gücü ile bölgedeki yerleşim yerlerini yaşanmaz hale getiren ve otoritesine göz diken ve egemenliğine ortak olmaya çalışan terör örgütüne karşı operasyonlara başladı. Sivil halka zarar vermeden yerleşim birimlerine sızan teröristleri ayıklamak zor iş ve zaman alıyor. Güvenlik güçleri bölgedeki tüm yerleşim birimlerinde kamu düzenini sağlayana ve teröristleri topraklarımızdan söküp atana kadar teröristle mücadeleye devam edecekler. Bu iki ayda sürebilir iki yıl da.

 Başbakan bir yandan da terörün bölgeye ve bölge insanına her alanda verdiği zararı minimize etmek, bölgenin ve bölgede yaşayan insanların ekonomik, sosyal-kültürel ve demokratik tüm taleplerini karşılamak, ihtiyaçlarını gidermek için harekete geçti. Sayın Başbakan bu yeni masada bölge insanını muhatap olarak alıyor. Esnafından işçisine, aydınından tüccarına, kanaat önderlerinden muhtarlara, gençlere-kadınlara kadar herkesle görüşülüyor. Sayın Başbakan, 300 maddeyi içeren eylem planı için bakanlardan, valilere ve kaymakamlara kadar herkesin nabzını tuttu. Bugün benim de katılacağım Mardin’deki toplantıda yol haritasını içeren bölge ile alakalı master planını halkla paylaşacak, bu çerçevede müjdeler verecek.

 Başbakan bir dönüm noktasında olduğumuzu söylüyor. İnşallah bölge en kısa zamanda huzura kavuşur. Başbakan’ın hedefi; tüm baskılara-korkutmalara rağmen PKK’nın sözde halk isyanı çağrısına destek vermeyen, devletin arkasında duran yöre halkına hak ettiği mükâfatı vermek. Nedir o mükâfat? Kesintisiz can ve mal güvenliğinin sağlanması; eğitimden sağlığa, belediye hizmetlerinden insanca yaşam için gerekli olan koşulların sağlanmasına ve kültürel- demokratik halkların AB standartlarında verilmesine kadar bir dizi iş var yapılacak. Bir yandan teröristle mücadele devam ederken bir yandan da Hükümet bu konulara ilişkin adımlar atacak. Bugün Mardin’de çözüm süreci kadar önemli bir sürecin ilk anonsu yapılacak, startı verilecek. Her adımın muhatabı artık bölge halkı. Çünkü Kandil’in çözüm istemediği, HDP’nin de Kandil’in esaretinden kurtulamadığı çözüm süreci evresinde görüldü ve sıkça test edildi.

***

Sayın Başbakan dün Londra’da Suriye Donörler Konferansına katıldı. Konferansı İngiltere, Almanya, Norveç, Kuveyt ve BM düzenledi.

Zirvede Suriyeli mülteci gençlerin eğitimi konusunda uluslararası camianın desteği arandı. Türkiye, 310 bin Suriyeli öğrenciye eğitim veriyor. Daha 620 bin civarında Suriyeli çocuğun eğitim ihtiyacına kaynak aranıyor. Sayın Başbakan, Suriyeli mülteciler konusunda Türkiye’nin neler yaptığını bir kez daha anlatma fırsatı buldu. Türkiye 8,5 milyar dolar harcama yaptı şu ana kadar. Batı dünyası da hâlâ toplantı ve konferans yapıyor... 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.