Hırsları akıllarının önüne geçenler…

A -
A +
İster PKK’nın en pis işlerini yaptırmak için kurduğu yan kolu TAK’a, ister 13 Mart’ta Kandil’de PKK’nın eteği altında onlarla iş birliği yapmak üzere toplantıya katılan MLKP’ye, ister Suriye rejiminin Türkiye’deki cinayet şebekesi olan DHKP-C’ye, isterse DAEŞ denilen cani örgüte mensup olun fark etmez. Hepiniz aynısınız… Birbirinizden hiçbir farkınız yok… Hepiniz alçaksınız, katilsiniz, insanlığın yüz karasısınız. Cahil ve korkaksınız, psikopatsınız. İnsanlığın hiçbir değerinden nasibinizi almamışsınız. Hepiniz taşeronsunuz. Menfaat karşılığı masum insanların canına kıyıyorsunuz. Kiralık katilden ne farkınız var? Dört bir koldan ülkemize saldırıyorsunuz. Biliyoruz, hepinizin ipleri aynı merkezin elinde.

Birileri adına taşeronluk yapıp ülkemizin siyasi ve ekonomik istikrarını bozmaya, bizi korkutmaya, ülkemizi içe kapatmaya çalışıyorsunuz. Bu maksatla Suruç’tan Ankara Garı’na, Sultanahmet’ten Kızılay’a, Merasim Sokak’tan İstiklal Caddesi’ne her gün bir yerde katliam yapıyorsunuz. Hiçbir şeyden habersiz dolaşan; size hiçbir zararı olmayan sivil insanları, turistleri hangi motivasyonla katlediyorsunuz? Vahşi hayvanlar bile kendisine dokunmayana zarar vermez. Siz vahşi hayvanlardan da betersiniz! Allah nazarında da kâfirsiniz.

Ama boşuna uğraşıyorsunuz. Her gün Türkiye’nin bir kentinde bomba patlatsanız da bizi korkutamayacaksınız, sindiremeyeceksiniz, teslim alamayacaksınız. Burası bizim vatanımız, toprağımız. Çünkü her karışında şehitlerimizin kanı var. Bunun için hiçbir yere gitmeyiz. Özgür ve bağımsız yaşamak için yedi düvele karşı çıktık. Çanakkale’de 250 bin şehit verdik. İstiklalimiz için gerekirse 250 bin şehit daha veririz. Boşuna heveslenmeyin. Bomba patlattığınız o yerleri terk etmedik, etmeyiz. Bakın; Sultanahmet’te, Kızılay’da ve İstiklal’de size inat insanlarımız cıvıl cıvıl dolaşmaya devam ediyor. Siz geberdiğinizle kalacaksınız. Milletimizle kol kola gireceğiz, omuz omuza vereceğiz. Hep birlikte bu alçakların yüzüne tüküreceğiz. Sizi tutan elleri günü gelince kıracağız.

Sevgili okuyucularım; moralinizi bozmayın. Türkiye düşmanları el ele verip içerideki uşaklarını da kullanarak nafile bir çabayla ülkemizi eski zayıf günlerine döndürmeye çalışıyorlar.  Yönetebilecekleri, yönlendirebilecekleri ve sözlerinden çıkmayan eski Türkiye’nin özlemini çekiyorlar. Bunun için de her yaramızı, her sivilcemizi kaşıyıp kanatmaya çalışıyorlar. Kürdümüzü, Alevimizi, İslamcımızı, Ulusalcımızı tahrik edip iç barışımızı, siyasi istikrarımızı yok etmeye çabalıyorlar.

Onlara inat kol kola girelim. Onlara inat kardeşliğimizi pekiştirelim. Onlara inat korkmadan, sinmeden kahpe teröre karşı sesimizi yükseltelim.

Protesto edelim, sosyal medyayı kullanarak dayanışalım. Provokasyonlara izin vermeyelim. Kürt ve Alevi kardeşlerimizi, bizim gibi düşünmeyen tüm kardeşlerimizi samimiyetle kucaklayalım. Elbette ki teröristler ve vatan hainleri hariç.

Bu alçaklarla mücadele eden güvenlik güçlerimize ve istihbarat birimlerimize yardım edelim. Şüphelendiğimiz tipleri, olayları anında polise bildirelim. Çevremize artık daha dikkatli bir gözle bakalım. Hainlerin aramızda elini kolunu sallayarak gezmelerine izin vermeyelim. Sosyal medya üzerinden panik havası oluşturmak için yayılan dedikodulara ise asla itibar etmeyin. İlk elden kamu görevlileri ile irtibat kurun. Çünkü onlar size  en doğru bilgiyi verecektir.

Şehirlerimiz PKK’dan temizleninceye kadar bu tür kahpe eylemlerin tekrarlanma ihtimali vardır. Her gün, her şehirde bir canlı bomba da patlatsalar devlet terörle mücadelede başladığı işi yarım bırakmamalıdır. Doğu ve Güneydoğu’nun tüm yerleşim birimleri teröristlerden temizleninceye ve bu yerlerde kamu düzeni tesis edilinceye kadar operasyonlar kararlılıkla sürdürülmelidir.

Toplum olarak terörle mücadelede devlete ve hükümete sağlam bir destek vermeliyiz. Bu bir vatandaşlık görevidir. Eleştiri ve hesap sorma hakkımız baki kalmak kaydıyla hepimiz yöneticileri, hükümeti cesaretlendirmeliyiz.

Yanlarında olduğumuzu hissettirmeliyiz. “Hükümet ve Erdoğan kaybetsin de ne olursa olsun. Biz sonrasına bakarız” diyenlere sesleniyorum. Asla böyle düşünmeyin. Çok kritik bir dönemeçten geçiyoruz. Haberiniz olsun; eğer Hükümet ve Sayın Erdoğan millet iradesinin dışındaki senaryolar ile kaybederse siz sonrasına bakacak bir ülke bulamazsınız! Hırsınız aklınızın önüne geçmesin.

            ****

28 AB ülkesi ile imzalanan anlaşma nedeniyle emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. AB göçmenleri alsa da almasa da, AB mali destek verse de vermese de, biz zaten kapımıza gelip sığınan herkesi alıyorduk. AB yardımı olmasa da göçmenlerin her türlü ihtiyacını karşılıyorduk. Bu anlaşma olmasaydı da bunları yapmaya insanlık görevi olarak devam edecektik.

Bu anlaşma ile hiç olmazsa külfetin az da olsa bir kısmını Avrupa ile paylaşacağız. En azından sağlanan mutabakat ile kaçak göç önlenecek. İnsanlar, körpe bedenler, minik çocuklar yollarda, denizlerde telef olmayacak. Suriye sınırında göçmenler için güvenli bir bölge oluşturulması projesine AB’nin de destek veriyor olması gelecek açısından önemli bir başka kazanım. Tabii ki bu gelişmelerin yanında istemeye istemeye vizenin kaldırılması da işin ballı kaymağıdır.

Müzakerelerde çok bir şey değişmeyecekse de vize serbestisinin alınması önemli bir başarıdır. Milletimize hayırlı olsun. Sayın Davutoğlu ve ekibini kutluyoruz...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.