Daha mürekkebi kurumadan…

A -
A +
MHP’de ortalık toz duman. 7 Haziran seçimi sonrası Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun koalisyon kurmak için gösterdiği samimi çabaya Devlet Bahçeli olumlu karşılık verseydi MHP bugün yargıda karara bağlanan gelişmeleri yaşamayacak ve iktidar ortağı olarak Türkiye’yi yönetecekti. Fakat Sayın Bahçeli’nin 7 Haziran sonrasındaki olumsuz performansı 1 Kasım seçimlerinde MHP’ye büyük oranda oy kaybettirdi. Seçim başarısızlığından sonra Bahçeli’nin güven tazelemesi, partinin de yenilenmesi kaçınılmazdı. Ancak Sayın Bahçeli parti tüzüğünün kendisine verdiği aşırı yetkileri kullanarak değişim-dönüşüm ve yenilenme, güven tazeleme taleplerine sert tepkilerle karşı çıktı. 2018’e kadar kurultay kapısını kapattı. Ama bu çabalar parti içi muhalefetin girişimleriyle mahkemenin kurultaya giden yolu açmasına engel olamadı. Keşke Sayın Bahçeli, mahkemenin sonuçlanmasını beklemeden 1 Kasım seçim yenilgisinin mesajının gereğini yaparak kurultaya partiyi kendi taşısaydı. Direndi, hâlâ da direniyor…

Sayın Bahçeli’nin daha önce de dikkat çektiği Paralel yapının MHP’yi ele geçirme çabalarını görmezden gelemeyiz. Ama tüm genel başkan adaylarının Paralelle irtibatı olduğunu söylemek de o insanlara ciddi bir haksızlık olur. MHP gibi bir partinin paralel yapının kontrolüne geçmesi millî güvenliğimiz açısından ciddi bir tehdit demektir. Sayın Bahçeli, mahkeme kararına direnmek yerine, MHP tabanına ve delegesine oynanan oyunları anlatmalı ve demokratik yarışa soyunmalıdır. MHP bu süreci bir an önce "yol kazası" yaşamadan atlatmayı becerebilmeli. Sayın Bahçeli saygı duyduğumuz bir siyasetçi. Ama 1 Kasım seçim yenilgisinden sonra güven tazeleme ihtiyacı duymadan genel başkanlıkta devam etmek istemesi gereksiz bir ısrardır...
              ***
Daha iki gün önce ABD’nin Türkiye’deki Büyükelçisi Bass, “PYD’ye silah ve mühimmat sağlamıyoruz” demişti. Bu açıklamanın mürekkebi kurumadan Suriye’nin kuzeyinden gelen yeni görüntüler büyükelçiyi âdeta yalanladı. O görüntülerde; Amerikan helikopterlerinin Haseke’deki Rümeylan üssüne askerî yardım malzemesi getirdiği ve bu malzemelerin terör örgütü PYD’ye ait araçlara yüklenerek taşındığı görünüyor. Türkiye  kamuoyu haklı olarak Sayın Büyükelçi’den yeni bir açıklama bekliyor. Yoksa bundan böyle söylediği hiçbir şeye hiç kimse inanmayacak. Kaldı ki ben şahsen PYD’ye silah sağlamadıkları yolunda yaptığı son sözlere de zaten inanmamıştım...
              ***
Ülkemiz silah teknolojisinde son yıllarda önemli atılımlar sergiliyor. Bunlardan biri de dünyanın parmak ısırdığı yerli piyade tüfeğimiz. MKE Silah Fabrikası Müdürü Tanrıverdi, bu silaha ilişkin planları satarken bir iş adamının ihbarı ile yakalanmış. MKE Silah Fabrikası gibi bir stratejik kurumun genel müdürlüğüne getirilen biri ihbarla yakalanmamalı. Öncelikle bu ahlaksızlığı yapabilecek karakterdeki biri hangi teknik donanıma sahip olursa olsun böyle kritik bir göreve getirilmemeli.  Bundan ders alınarak bu tür stratejik kurumların yöneticilerinin attığı her adım, yuttuğu her lokma takip edilmeli. Ya o iş adamı ihbar etmeseydi ne olacaktı? O ihbara gerek kalmadan bu müdür yakalanabilmeliydi. Bu tür stratejik kurumların yöneticilerinin özel hayatı devlete kapalı olamaz. Eğer altında başka bir hesap yoksa millî projelerin ve millî sırlarımızın korunması konusunda açıklarımız var demektir.

TÜBİTAK, ASELSAN, ROKETSAN MKE, TAİ ve buna benzer stratejik tüm kurumlar bu açıdan ivedilikle tekrar gözden geçirilmelidir. Dünyanın en iyi piyade tüfeği olan bir tüfeğin çizim ve projelerinin satılmasının öncesi de var sanki… Hatırlayın, bu piyade tüfeği uluslararası savunma sanayi fuarlarından birinde ilk görücüye çıktığında kaybolmuştu. O andan itibaren kuşkulanıp tedbirler alınmalıydı. Yazık, üzüldük… Bir daha benzeri şeyler asla yaşanmamalı...
              ***
2010 Mavi Marmara saldırısının ardından Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi için hafta içinde Londra’da bir viraj daha dönüldü. Gelen haberler fena değil. Nisan ayı içerisinde son nokta konulacak gibi. İki ülke nezdinde büyükelçiler yakında karşılıklı atanırsa şaşırmam. Bir sorun alanı daha hâllediliyor. Olumlu yansımaları olacağını değerlendiriyorum...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.