Dokunulmazlık “imtihanı”

Bugün mecliste gördüğümüz kadarıyla Başbakan Ahmet Davutoğlu dahil AK Parti 316 milletvekili ile tam kadro oylamaya katılacak. İki gün önce meclise gelen 16 dokunulmazlık dosyası ile birlikte hakkında dokunulmazlık dosyası düzenlenen vekil sayısı 138’e yükseldi. AK Parti ve MHP grubundan fire beklemiyorum.  Herkes gibi CHP milletvekillerinin ne yapacağını merak ediyoruz.  Çünkü anayasa değişikliği teklifine CHP’lilerin de direneceği konuşuluyor.
Teklifin görüşme takvimi ile ilgili AK Parti ile anlaşamayan CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, “Meclis’te artık en kolay uluslararası bir anlaşma dahil saatlerce görüşülmeden çıkamaz” demiş.  Bunun tercümesi şu.  CHP’nin, Meclis çalışmalarını engelleyeceğini, meclisi iş yapamaz hâle getireceğini-kilitleyeceğini söylüyor. Allah akıl versin! Kardeşim, millet sizi oraya ‘Çalışın, ülkenin ve vatandaşın isteklerini yerine getirin, problemleri çözün” diye mi, yoksa “Gidin meclisin çalışmasını engelleyin. İş yapılmasını önleyin. Milletin isteklerini karşılayacak düzenlemelerin yapılmasını engellemek için her yol ve yöntemi deneyin” diye mi  seçip gönderdi?

Millet teröre, şiddete hem sözlü hem de fiili destek veren vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istiyor. Bu isteğe açık açık karşı çıkamayan CHP’nin bu konudaki yasal düzenlemeyi engellemeye çalışması anlaşılabilir bir durum değildir. CHP’nin Genel Başkan’a da yakın olan bir kanadı aslında dokunulmazlıkların kaldırılmasını istemiyor. Ancak diğer bir kanadı özellikle PKK terör örgütüne açık seçik destek veren HDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını savunuyor. Yıllardır “dokunulmazlıkların kaldırılmasını” talep eden CHP’nin bu konuda yalpalamasını seçmen affetmeyecektir. Birkaç CHP’li vekilin oylamaya katılmayacağını öğrendik. Katılanların ise ne yapacağına gelince. Genel Başkan dahil CHP'nin yüzde 80'inin fire vereceğini düşünüyorum. Diğer partilerde de fezlekesi olan bazı isimlerin teklif aleyhinde oy kullanması tahmin ediliyor. 

            ***

AK Parti geleneğinde istişare, ortak akıl çok önemli. Parti yönetimi stratejik kararların öncesinde bugüne kadar hep istişare mekanizmalarını işletti, çıkan sonuçları dikkate aldı. Her seçimden oylarını artırarak galip gelmelerinin temel sebeplerinden biri de kararlara ortak aklın hakim olması.
Birkaç gündür AK Parti Genel Merkezi’nde 22 Mayıs’taki olağan üstü kongrede gösterilecek genel başkan adayını belirlemek için teşkilatlar, belediye başkanları ve dün de tüm milletvekilleri  temayül yoklamalarına katıldı.  Ayrıca farklı metodlarla milletin konuya ilişkin eğilimi de tespit ediliyor. Büyük bir ihtimalle perşembe günü akşamüstü veya cuma günü genel başkan adayının ismi kamuoyuna açıklanacak.
Bugün Meclis’te herkese sorduk. Vekillerin neredeyse yüzde 95’i genel başkan adayının Binali Yıldırım Bey olacağını söylüyorlar. Temayül yoklamasından da açık ara farkla Binali Bey’in ismi çıkacaktır. Binali Yıldırım, Sayın Erdoğan’ın ortaya çıkardığı bir markadır. Çalışkan, zeki, üretken, demokrat ve vizyon sahibi bir isimdir. AK Parti kadrolarına abilik  yapacak, onları bir arada tutabilecek, Sayın Cumhurbaşkanı ile uyumlu çalışabilecek, AK Parti içinde kimsenin itiraz etmeyeceği bir isimdir Sayın Yıldırım. Herkes ile kolay çalışır. Çalışkan ve vizyon sahibi olan herkesle iş görür. 2023 hedeflerinin gerçekleşmesinde, çalışkanlığı, pratik çözümleri  ve yetenekleri çok işe yarayacaktır.

Gelecek pazartesi günü ise 65’inci hükümetin kurulması çalışmaları başlayacaktır. Başkent’te mevcut bakanların en az üçte birinin yenileneceği beklentisi var. Bundan böyle Türkiye’nin vizyon projelerine daha çok kaynak ve vakit ayıran bir başbakan profili göreceğiz.

Yeni dönem aynı zamanda Türkiye’nin başkanlık sistemine geçiş dönemi de olacak. 1 Haziran’dan itibaren yeni hükümet ve yeni başbakan; terörle, paralel yapı ile mücadele, ekonomik ve yapısal reformlar, stratejik yatırımlar, bölgesel ve küresel gelişmeler ile uğraşacak.

Umarım her şey daha iyi olur.