Öz eleştiri zamanı…

A -
A +
Allah’ın yardımı, Cumhurbaşkanı’nın Allah vergisi siyasi becerisi ve liderliği, milletin şanlı direnişi sayesinde çok şükür uçurumun kenarından döndü ülkemiz. “Karıncayı bile ezmez” diye iddia edilen CIA görevlisi Fethullah Gülen’in talimatıyla FETÖ, savunmasız insanları tanklarla ezdi; TBMM tarihinde ilk kez savaş uçakları ile bombalandı, askerî helikopterler sivil halkın üzerine ateş açtı.
15 Temmuz gecesi ve öncesinde TSK’da, MİT’te ve diğer kurumlarımızda olup bitenler henüz tam netleşmedi. Yapılan açıklama ve bilgilendirmelerde birçok çelişki ve soru işaretleri var. Henüz neyin nasıl olduğu tam kesinleşmiş değil. Kimler darbenin yanındaydı, kimler içindeydi, kimler darbenin başarısız olacağını fark edince saf değiştirdiler? Bu soruların cevapları henüz netleşmedi.
            ***
O gün ve o gece Genelkurmay ve MİT’te olup bitenlerle ilgili kafamız net değil. Ancak birileri de şimdi bu soruların cevaplarının araştırılmasından, konunun enine-boyuna tartışılmasından rahatsız oluyorlar. “TSK, MİT gibi ülkenin göz bebeği kurumlar yıpranır, bütün imkânlar kullanılarak devam eden terörle mücadele faaliyetleri bu tartışmalardan zarar görür” gibi gerekçeler ileri sürülerek o gece gerçekte neler olup bittiğinin araştırılmasına-tartışılmasına engel olmaya çalışıyorlar. Bu çaba yanlıştır. Eğer o gece olup bitenleri bütün çıplaklığı ile ortaya çıkarıp tartışmaz isek bu ahlaksızların B planını uygulamaya koymalarına yardım etmiş oluruz.
Terörle mücadeleyi kahramanca yürüten asker polis başımızın tacı. Darbeye karşı duran emniyet-MİT ve TSK çalışanları bizim göz bebeğimiz. Ama bunların arasına karışanları tam olarak bulup ayıklamak zorundayız. 15 Temmuz gecesi ve öncesinde olup biteni tartışmaz,  tüm gerçekleri ortaya çıkarmazsak takiye, hile ve yalan-dolan ustası bu yapıyı devlet kurumlarından tam olarak temizleyemeyiz. İçeride gizli kalanlar ilerde toparlanıp tekrar bu ülkenin başına bela olurlar.
            ***
En acil öncelikleri şöyle sıralayabiliriz. İlk iş Sayın Cumhurbaşkanı’nın her şartta, gece gündüz, her yerde güvenliğinin mükemmel düzeyde sağlanması. Sayın Cumhurbaşkanı sağ ve sağlıklı olduğu sürece bu çetenin tüm hain planları boşa çıkar.
İkinci iş; bu yapının çok detaylı-ince araştırmalarla özellik ve öncelikle TSK-MİT-Emniyet-Cumhurbaşkanlığı-Başbakanlık-Bakanlıklar gibi kurumlardan temizlenmesi. TSK’daki temizlik için 28 Temmuz’da yapılacak YAŞ toplantısı önemli. Sivil otorite (Hükümet ve Başkomutanlık) YAŞ’ta terfi edecek TSK personeli ile  atama listelerini bizatihi kendisi yapmalıdır. Bu iş sadece Genelkurmay’a bırakılmamalıdır. Genelkurmay Başkanının emir  subayları, özel kalemi ve Genelkurmay tarafından önerilip seçilen yaver takımının durumu ortada. 2010 sonrasındaki yıllarda yapılan YAŞ toplantılarının sonucunda isabetli tercihlerin yapılmadığı, FETÖ mensuplarının terfi ettirildiği açık. Eğer hükümet yeni YAŞ listesini Genelkurmay’a bırakırsa FETÖ’nün B takımının terfi etme ve kritik görevlere gelme ihtimali yüksektir.
 
YENİ 15 TEMMUZ’LARIN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN
 
Devlet kurumlarındaki temizlik tamamlandıktan sonra üçüncü iş olarak stratejik kurumlar olan TSK-MİT-Emniyet-İstihbarat kurumlarındaki bireysel-kurumsal ve yapısal sorunları ortadan kaldıracak düzenlemeler ivedi hayata geçirilmeli. Eline silah ve istihbarat imkanı verilen tüm kurumların yönetimine-denetimine siviller tam olarak hakim olacak şekilde düzenlemeler yapılmalıdır. Mesela, Genelkurmay Başkanlığı Milli Savunma Bakanlığına bağlanmalı ve Genelkurmay Başkanı ile Milli Savunma Bakanı aynı kişi olmalıdır. Jandarma önce İçişleri Bakanlığına bağlanmalı ilerde tamamen kaldırılmalıdır. Kışlalar ve askerî birlikler şehir dışına taşınmalıdır. Stratejik kurumların ve noktaların sabit hava savunma sistemi olmalı ve bu sistem sivillerin kontrolünde olmalıdır. Sivil asker ilişkileri AB standartlarına getirilmeli. İç ve dış güvenlik politikalarının tespitinde siviller etkin olmalı. TSK mali açıdan şeffaf hâle getirilmeli ve mali denetimini Hükümet yapabilmelidir. Çift başlı yargı sistemi son bulmalı, askerî yargı disiplin mahkemeleri hariç kaldırılmalıdır. Asker-sivil ilişkilerindeki eşitlik dengesi sivillerin lehine değiştirilmelidir. Askerî eğitim sistemi; terfi sistemi ve personel politikaları yenilenmelidir. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı lağvedilmeli ve yaverlik sistemi hemen kaldırılmalıdır. MİT dahil istihbarat teşkilatları yeniden yapılandırılmalı ve tek merkezden sivil otorite tarafından yönetilmelidir.
            ***
Şimdi yapılacak dördüncü iş FETÖ liderinin tasfiyesidir. Maalesef 17-25 Aralık darbe girişimleri, Oslo süreci ve MİT tırları olayına rağmen ABD’den iadesi resmî olarak istenmeyen Gülen’in iadesi sağlanmalıdır. Bu maksatla bütün imkanlar seferber edilmeli, deliller toplanıp bu teröristbaşı yüce adalete teslim edilmelidir. FETÖ’nün iadesi teröristbaşı Öcalan’ın yakalanmasından daha önemlidir.
Gizli ve açık örgütlenmesi olan, uluslararası arenada bütün Türkiye düşmanları ile iş birliği yapan, derin uluslararası networke sahip dinî iddiaları olan bu yapı kısa sürede pes edip dağılmaz. Bu nedenle lideri yakalanıp tasfiye edilmeli ve bu örgüt parçalanmalı. Tasfiye edilen mensupları iyi takip edilip rehabilite edilmeli.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanının güvenliği önemli ve acil. Suikast ve kaçırma girişimlerine karşı uyanık olunmalı. Bir polis-asker çatışması çıkarmanın yolları aranacaktır. İşten çıkarılanları toplayıp silahlandırıp PKK gibi örgütlerle iş birliği yapabilirler. Bunlardan her şey beklenir. İkinci hamleye engel olmak için uyanık olmak, liderlerini tasfiye etmek ve örgütü parçalamak gerekiyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.