YAŞ’ın sorumluluğu Başbakan’da
26 Temmuz 2016 02:00
YAŞ, Sayın Başbakan’ın Başkanlığında toplanıyor. YAŞ’ta TSK personelinin terfi ve atamaları görüşülüp karara bağlanacak. Başka başlıklar da var ama asıl önemli olan terfi ve atamalar. Genelkurmay Karargahı Mayıs ayından başlayarak YAŞ’a ilişkin detaylı bir hazırlık yapıyor. Ancak son darbe girişiminde de gördük ki Genelkurmay Karargahının büyük bir bölümü, Genelkurmay ve Kuvvet Komutanlıklarındaki personel-istihbarat ve tayin-atama dairelerinin neredeyse tamamı paralelci çetenin kontrolüne girmiş durumda. Genelkurmay Başkanı, İkinci Başkan ve Kuvvet Komutanları ne kadar iyi niyetli, ne kadar vatansever olurlarsa olsunlar bu listeleri hazırlayıp-derleyen ve komutanların önüne karar vermesi için getirenlerde sorun var. Bir önceki Genelkurmay Başkanımızın döneminde terfi ettirilenlerden kaç kurmay albayın, kaç generalin darbeci olduğuna, onlarla ortak hareket ettiğine bakın, ne demek istediğimi anlarsınız. Genelkurmay Başkanı; kendi özel kalem müdürü, emir subayı konusunda yanıltabilenler, Cumhurbaşkanına yaver seçiminde Genelkurmay Başkanı dahil sıralı herkesi kandırabilenler, ikna kabiliyetine sahip olanlar yine Kuvvet Komutanlarının ve Genelkurmay Başkanının önüne FETÖ’nün B Takımını liste olarak getireceklerdir. Siyasi otorite yani hükümet bu seçimin vebalini ve sorumluluğunu sadece Genelkurmay Başkanlığına bırakmamalıdır. Milli Savunma Bakanı ve Sayın Başbakan her türlü yol ve yöntemi kullanarak bu seçimlerde belirleyici olmalıdır.
***
2003-2004 yılından sonra Harp Akademilerine giren tüm kurmay subayların dosyaları adeta didik didik edilmelidir. Her devre ile ilgili en sağlam bilgi, kendi devre arkadaşlarından alınan bilgidir. Bu çerçevede her devreden emin olunan birkaç kişiyle bu incelemeyi yapmak pekala mümkündür. Buna diğer inceleme ve değerlendirme yöntemleri de eklenerek kripto-uyutulmuş FETÖ’cülerin terfisine ve kritik görevlere atanmalarına sivil irade engel olmalıdır. Balyoz ile birçok kurmay subay ve generali emekli ettiren veya pasif konuma getiren FET’cüler, 2011 yılından başlayarak bugüne kadar yapılan YAŞ toplantılarında kendi elemanlarını terfi ettirdiler, muhafız alayı, personel başkanlığı-istihbarat başkanlığı, kurmay subay şube müdürlüğü gibi kritik görevlere kendi adamlarının atamasını yaptırdılar. Tüm bunlar ortaya saçılmışken bu sene icra edilecek YAŞ’ta terfi ve atamalar listesi sıfır hata ile çıkmalıdır. Bu saat ve gelinen noktadan sonra hükümet bunu Genelkurmay’a bırakmamalıdır. Listenin hazırlanması sorumluğunu direkt sivil irade almalıdır. Uyumaya, uyutulmaya, kandırılmaya artık son verilmelidir.
Daha önceki yıllarda FETÖ’cü yapılanma ve kritik görevdeki FETÖ’cülerle ilgili bizatihi şahsımın yaptığı uyarılar ne yazık ki dikkate alınmadı. Eminim benzer uyarıları duyarlı birçok kişinin yaptığını da tahmin ediyorum. O nedenle bu kez uyarılarımı kamuoyu önünde paylaşıyorum. Umarım terfi listeleri bu kez en az hata ile yapılır.
***
Bu darbe girişimi esnasında bazı general ve amiraller FETÖ’cü olmadıkları halde darbeye karşı net bir duruş sergilemediler. Özellikle bazı ordu, kolordu komutanları ve kuvvet komutanları Genelkurmay Başkanı’nın enterne edildiğini bildikleri halde darbe girişimi gecesi televizyon yayınına bağlamak istediğimizde, “Yukardan emir bekliyoruz. Hele biraz bekleyelim bakalım” tarzında kaçamak cevaplar verdiler. Nötr kaldılar. Yani belki de darbeciler başarılı olsaydı onların yanında yer alabilirlerdi. 1. Ordu Komutanı, Özel Kuvvetler Komutanı, 8. Kolordu Komutanı, Jandarma Harekat Başkanı, gözaltına alınan 3. Kolordu Komutanı tereddütsüz yayınlarımıza bağlanıp darbeye karşı olduklarını, direneceklerini net bir biçimde kamuoyuna beyan ettiler. Bu YAŞ sürecinde yapılacak atamalarda bu durum özellikle dikkate alınmalıdır.
***
TSK gibi titiz ve işini iyi yapan ve kurumsal kültürü oturmuş sağlam bir yapıya bu kadar teröristin sızması, darbe girişimi gecesi ve öncesindeki ihmalleri eleştirdiğimiz ve sorguladığımız için birileri bizi TSK düşmanı gibi görüyor. Ben çocuklarını TSK’dan aldığı maaşla büyütmüş, o kurumu peygamber ocağı ve milletin göz bebeği olarak gören bir insanım. Bu devletin bekası, bu milletin istikbali ve istiklali için güçlü bir ordunun gerekliliğine inanan biriyim. Üniformayı giyip silahlarımızı çalıp TBMM’yi bombalayan teröristlerin TSK’ya verdiği zarara kahrolan biriyim. TSK’nın terörle mücadelede verdiği emeği, yaptıkları fedakarlıkları en yakından bilenlerden biriyim. Bunların hepsi yapılan yanlışlıkları uyumayı-uyutulmayı, içime sinmeyen açıklamaları, özelliklede 15 Temmuz günü ve gecesi ile ilgili çelişkileri yazmama, eleştirmeme, açıklama beklememe engel olamaz. TSK’ya sürülen bu lekeyi temizlemek istiyorsak bütün soru işaretleri giderilmeli ve karanlıkta kalan hiçbir nokta kalmamalı. Karartma yapmaya, soru sormamızı engellemeye kalkışmasın kimse. Kimse de bizim vatanda severliğimizi, şerefli ordumuza duyduğumuz saygı ve muhabbeti sorgulamaya kalkmasın. Biz bu sınavlardan başarı ile alnımız ak bir biçimde geçtik.